'Madene Her İnişimizde Babalarımızı Hatırlıyoruz'

'Madene Her İnişimizde Babalarımızı Hatırlıyoruz'

TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü'nde 3 Mart 1992'de meydana gelen grizu patlamasında babalarını kaybettikleri ocakta çalışan Hasan Aydın ve Hüseyin Tekin, facianın üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen yaşadıkları acıyı unutamıyor Maden işçisi Aydın: 'Madene girdiğimizde bazen zorlandığımız anlar oluyor, aklımıza onlar geliyor. İlk işe girdiğimiz zaman aklıma daha fazla geliyordu. Onların hangi şartlarda bize bakmaya çalıştıklarını gördükçe üzülüyorum. Babam kömür parasıyla bize baktı, biz de kömür parasıyla çoluk çocuğumuza bakıyoruz' Maden işçisi Tekin: 'Madene her inişimizde aynı üzüntüyü yaşıyoruz. Ocak gibi bir yerde ekmek kazanmak zor. Babamın ne zor şartlarda çalıştığını daha iyi anladım'

GÖKHAN YILMAZ - Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğünde, 3 Mart 1992'de meydana gelen grizu faciasında babalarını kaybeden Hüseyin Tekin ve Hasan Aydın, aynı kömür ocağında baba mesleğini sürdürüyor.

Babasını 26 yıl önceki faciada kaybettiğinde 10 yaşında olduğunu belirten Hasan Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi.

Madenciliğin dünyanın en zor mesleklerinden biri olduğuna dikkati çeken Aydın, "Yine de elimizden geldiğince evimize helal lokma getirmeye çalışıyoruz. Devletimize, milletimize katkıda bulunmaya, ailemize ve çocuklarımıza bakmaya çalışıyoruz. Allah'a şükür işimden memnunum." diye konuştu.

- "Madeni ne kadar anlatsam az gelir"

Aydın, kendisinin de bir çocuk babası olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Babamı kaybettiğimde daha çocuktum ve aklımız ermiyordu. O an tabii insan babasını kaybettiği için üzülüyor. Sonra bu meslek nasip olduğunda ve buraya başladığımda madenciliğin zorluklarını görüp babamızın ne şartlarda bize ekmek getirmeye çalıştığını gördüm. Bu durumda insan işine daha fazla sahip çıkmak istiyor. Onun bizim için neler çektiğini daha iyi anlıyoruz. Ölüm her yerde var. Madene girsek de girmesek de öleceğiz. Madene girdiğimizde bazen zorlandığımız anlar oluyor, aklımıza onlar geliyor. İlk işe girdiğimiz zaman aklıma daha fazla geliyordu. Onların hangi şartlarda bize bakmaya çalıştıklarını gördükçe üzülüyorum. Babam kömür parasıyla bize baktı, biz de kömür parasıyla çoluk çocuğumuza bakıyoruz çünkü madeni ne kadar anlatsam az gelir. Orası ayrı bir dünya desem yeridir."

Hiçbir madencinin faciada ölen meslektaşlarını unutmadığını belirten Aydın, "Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın, ülkemize böyle bir acı bir daha göstermesin. Kardeşlerimin içerisinde baba mesleği bana nasip oldu. Ben de 2009 yılından beri çalışıyorum. Yapacak bir şey yok. Allah yazdıysa biz de burada öleceğiz. Ben işimi seviyorum. Ekmeğimiz buradanmış. Babam da rahmetli olduğunda 36 yaşındaydı ve ben de şu an 36 yaşındayım. Nasip bilemezsiniz. Bunu Allah bilir. Korku olmuyor. Her sabah evimizden dua ederek, suyumuzu, ekmeğimizi alarak çıkıyoruz." dedi.

Bir çocuk babası Hüseyin Tekin de "Madene her inişimizde aynı üzüntüyü yaşıyoruz. 12 senedir aynı madende çalışıyorum. Ocakta gezdiğimiz zaman, 'Babam acaba burada dolaşmış mıdır?' diye düşünceler oluyor ama insan mecbur çalışıyor. Ben madene pek de niyetli olarak girmedim ama nasip burada çalışmakmış. Ocak gibi bir yerde ekmek kazanmak zor. Babamın ne zor şartlarda çalıştığını daha iyi anladım." ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile