İstanbul'da bir vatandaş, geçen yıl Nisan ayında D-100 karayolu Kozyatağı mevkiinde aracın önüne aniden çıkan kediye çarpmamak için ani fren yapması sebebiyle pek çok aracın zincirleme şekilde yapmasına sebep olabilecek bir kaza atlattığını, sahipsiz hayvanların caddelerde ve otoyollarda onlarca ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan trafik kazalarına neden olduğunu, sayılarının kontrolsüzce arttığı ve bu çoğalmanın yarattığı tehlikelerin insanların temel hak ve hürriyetlerini kısıtlar boyuta ulaştığını belirterek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İstanbul Valiliği'ne başıboş sokak hayvanlarının toplanmasına yönelik talepte bulundu.
Dilekçesinde kimsenin evinden okuluna ya da işine giderken sokakta başıboş şekilde dolaşan saldırgan hayvanların arasından korku ve endişeyle geçmek zorunda olmadığı, köpeklerin sürüler halinde sokaklarda gezmesinin çağdaş ve medeni ülkelerde söz konusu olmayan bir durum olduğu ve parkları, yürüyüş alanlarını, şehir meydanlarını hatta toplu taşıma araçlarını dahi yaşam alanı haline getirdikleri çocukların parka çıkamaz, insanların rahat şekilde yürüyüş ve spor yapamaz hale geldiğini belirten şikâyetçi besleme bahanesi ile usulsüz yardım toplanmasına zemin hazırlandığı ve insanların bu sebeple dolandırıldığı, yine kuduz vakalarında ciddi artışlar olduğunu kaydetti.
DİLEKÇESİNE BAKANLIK VERİLERİNİ EKLEDİ
Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2021 yılı itibariyle yaklaşık 251 bin kişinin köpekler tarafından ısırıldığı ve kuduz aşısı olduğu, yine köpek saldırısı sonucu çok sayıda ölümlerin olduğunu, idarelerin Anayasa hükümlerine aykırı hareket ettiği, 5199 sayılı Yasa gerekçe gösterilerek başıboş hayvanların sokakta tutulamayacağı, bunların toplum için ciddi bir tehlike oluşturduğu belirten vatandaş, idarenin yasaların ve Anayasanın kendisine yüklediği görevi yerine getirmesi gerektiğini öne sürdü.
İKİ KURUM DA TALEBİNİ REDDEDİNCE MAHKEMEYE GİTTİ
İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından talebi reddedilen vatandaş, işlemlerin iptali istemiyle İstanbul İdare Mahkemesine dava açtı. İstanbul 10. İdare Mahkemesi iki kurumdan da savunma aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaptığı savunmada, sahipsiz hayvanları toplama sorumluluğunun valiliklere ait olduğu, davanın husumet yönünden reddi gerektiği, 5199 sayılı Kanun gereğince belediyenin görevinin kısırlaştırma, aşılama, işaretleme, kayıt altına alma ve rehabilitasyon olduğu, rehabilitasyon işlemleri yapılanların alındıkları ortama bırakıldığı, insan ve çevre sağlığını önlenemez derecede tehdit edenlerin sahiplendirilinceye kadar bakım evlerinde barındırıldığı, kuduz şüpheli temas halinde müşahade işlemi için bakım evinde tutulduğu, şehirdeki tüm sahipsiz köpeklerin yaşamları boyunca bakım evlerinde tutulmasının fiilen mümkün olmadığı, popülasyon kontrolü için kısırlaştırmaya gerekli önemi gösterdiklerini belirtti.
İstanbul Valiliği ise davanın husumet yönünden reddi gerektiği, esasa yönelik mevzuat uyarınca sokaktan toplatılan hayvanların bakım evlerinde rehabilitasyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından alındıkları yere geri bırakıldığı, hayvan bakım evlerinde bakıma muhtaç hayvanlar ile yasaklı ırk köpeklerin tutulduğu, tüm sokak hayvanlarının barınaklarda tutulmasının fiilen mümkün olmadığı, idarenin sahipsiz hayvanlarla ilgili bir gözetim ve denetim görevinin bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savundu.
BAŞIBOŞ SOKAK KÖPEKLERİ TOPLATILMALI
Karar veren İstanbul 10. İdare Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ilgili kanunlara göre, sokak hayvanı olarak ifade edilebilecek bir türün olmadığı, sahipsiz başıboş hayvan olduğu, mevzuatın temel ilke olarak hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında, insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenliklerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Hayvanların, aşırı nüfuslarına bağlı olarak bu açıdan taşıdıkları risklerin olduğunu benimsediği, mevcut başıboş köpek sorununun; insanın yaşam hakkını, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını ihlal ettiği gibi fiili durumun Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar bakımından halk sağlığı ve toplum için güvenlik sorunu haline geldiğini kaydetti.
Mahkeme, sahipsiz başıboş köpeklerin, başta Anayasa hükümleri olmak üzere 5199 sayılı Kanun Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği ve Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin ilgili hükümlerinden hareketle toplatılması gerektiği sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemlerin, sahipsiz başıboş köpeklerin toplatılması talebinin reddine dair kısmı yönünden hukuka uygun olmadığını belirtti.
'SAHİPSİZ KEDİLER TOPLANMASIN'
Davacının, sahipsiz kedilerin toplatılması talebi yönünden talebiyle ilgili ise mahkeme, sahipsiz kedilerin sebep olduğu zararlar, insan sağlığı ve yaşam hakkına dair olası tehditleri hususunda bir veri olmadığı ve somut olarak herkesin kabul edebileceği bir sorunun varlığından, sözleşmeye göre sayısının sorun yarattığını düşündürecek bir durumdan söz edilmesine yönelik bir bilgi ve belgenin de olmadığını belirterek bu talebi reddetti.
Mahkeme, sahipsiz başıboş köpeklerin toplatılması talebinin reddeden İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Valiliği'nin kararını iptal ederken, sahipsiz kedilerin toplatılması talebi kurumların reddetmesinden bir sorun olmadığına karar verdi.
Mahkemeden flaş başıboş köpek kararı: Toplamak devletin görevi
Bir hayvana çarpmamak için ani fren yaparak kaza riski geçiren vatandaş belediye ve valiliğe sokak hayvanlarının toplatılması talebiyle başvuru yaptı. Ancak başvurusu reddedilen vatandaş mahkemeye gitti. Mahkeme 'Başıboş köpek sorunu, insanın sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını ihlal ettiği' gerekçesiyle vatandaşı haklı buldu.