Kritik ABD gezisi öncesi uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadele konusunda 5 Kasım 2007 günü dönemin ABD Başkanı Bush’la vardıkları mutabakatı, Obama ile güncelleştirmeyi planladıklarını açıkladı.
Yeni süreçte, PKK’nın tasfiyesi ve Kandil’in boşaltılması konusunda Kuzey Irak’taki yerel yönetime önemli görev düştüğünü belirten Başbakan Erdoğan, “Gerek Mahmur gerek Kandil konusunda yerel yönetimle Türkiye’nin koordine bir çalışma yapması gerekiyor. Bir şekilde bu adımlar atılacak” dedi. ABD’nin ısrarına rağmen Afganistan’da Türk askerinin savaşa sokulmayacağını ve bu konuda kararlı olduklarını belirten Erdoğan, demokratik açılımla ilgili kararlı tavırlarından vazgeçmediklerini anlattı.
ŞAMİL TAYYAR WASHINGTON
MUTABAKAT GÜNCELLENECEK: Özellikle 5 Kasım 2007’de Sayın Bush’la birlikte yaptığımız toplantımızda basına açık bölümde yapılan açıklamada ‘bölücü terör örgütü Amerika’nın Irak’ın ve Türkiye’nin ortak düşmanıdır’ dedik. Bu bir milattı. Şimdi bu milatın takipçisi olmalıyız. Devamı gerekiyor. Tabi bunu kararlı bir şekilde sürdürürken buradaki stratejinin gözden geçirilip güncellenmesinde fayda var. Bunun içinde Kandil olduğu gibi Mahmur aynı şekilde yer alıyor. Giriş çıkış konularındaki hassasiyetlerimiz yer alıyor.
Kuzey Irak yerel yönetiminin takındığı tavır. En son gerek Dışişleri Bakanımızın, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanımızın ırak ziyaretinde yapılan ikili görüşmeler var. Bundan sonra kararlı açıklamaları oradaki yönetim yaptı. Bölücü terör örgütüne karşı ciddi bir çağrıları oldu. Bunu görmezden gelemeyiz. Ama bu sürecinde takipçisi olacağız.
Erbil’de artık başkonsolosluğumuz var. Burası aracılığıyla ikili ilişkileri sıkı hale getirelim istedik. Yerel Yönetimle bu tür ilişkilerle, askerimizle üst düzeyde bir yöneticisini oraya istihbarat teşkilatımızla göndermek suretiyle bu çalışmalara verdiğimiz önem ifade edildi.
‘SİLBAŞTAN’ DÖNÜŞLERLE İLGİLİYDİ: Dönüşle ilgili hoşgörü zemini oluşturduk. Olaylara bulaşmamış olanların silahını bırakmak suretiyle ülkemize dönüşlerine imkan tanıyabiliriz dedik. Bu imkanı tanıdık. Tabi bu imkanı tanırken bazı duyumlar aldık. Dedik ki ‘bu tip şeyler olursa yanlış olur, sil baştan yapmak durumunda kalabiliriz’ dedik. Tabi benim ‘silbaştan yaparız’ ifadem dönüşle ilgili. Yoksa bizim milli birlik kardeşlik projemizle ilgili değil.
Milli Birlik Kardeşlik Projemiz Dağdakilerin, Mahmurdakilerin olduğunuz gibi gelin anlamına gelmez. Bizim terörle mücadelemiz aynı kararlılıkla sürecek bundan taviz veremeyiz. Etnik grupların, azınlıkların sorunları var, minimize edeceğiz. İnanç gruplarının sorunları var minimize edeceğiz.
Sorun alanlarını minimize etmeye çalışacağız. Hedefimiz bu. Bir de uluslararası boyutu var. İçimizde başlayıp içimizde bitmiyor ki. Bakıyorsunuz ki Avrupa kanadı var. Bakınız Avrupa da uyuşturucudan insan kaçakçılığına kadar hepsini örgüt yapıyor.
ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYMADILAR: Açılım sürecinde biz bütün siyasi partileri taşın altına ellerini koysun istedik. Maalesef taşın altına MHP ve CHP elini koymadı. DTP’den bizim bu noktada umudumuz yoktu.
İlk zamanlar varız filan dediler. Kendi manevra alanlarını farklı şekilde dönüştürerek süreçte olmayacaklarını söylediler. Bizim zaten bu yola çıkarken milletle çıkmayı hedefledik. Bu projenin muhatabı zaten millettir. Millet arkamızda olduğu sürece problem yok.
Kapatmaya karşı tavrımız bellidir
Parlamento çatısı altındaki parti çok çirkin açıklamalar yapıyor. Terör örgütünü adeta legal yapıların karşısına çıkarmak istiyor. Bir defa bu kendini terör örgütüyle özdeş hale getirmektir. Bunlar söz konusu olacak şeyler değil. Terörist başıyla muhatap almak gibi laflar ediyor. Doğmamış çocuğa don biçemeyiz. Şu anda mahkeme de. Bizim partilerin kapatılmasına yönelik tavrımız bellidir.
Bir ceza verilecekse gerçek kişilere verilmesinden yanayız. Tüzel kişilerin, partilerin, derneklerin kapatılmasını bir siyasi parti olarak doğru bulmuyoruz. Siyasi partilerle ilgili anayasa çalışmamızda vardı. Venedik Kriterleri’ni bile zayıf buluyoruz. Sine-i millet hiçbir siyasi partinin tasarrufunda değildir.
Uçakta soruları cevapladı
Başbakan’a ABD gezisinde Star Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, Akşam Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Hürriyet Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu, Habertürk Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, Zaman Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Sabah Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, Kanal D Haber Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand, Vakit Ankara Temsilcisi Serdar Arseven, Bugün Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan eşlik etti.
Bir şekilde hallolacak
Erdoğan gazetecilerin “Mahmur’un tasfiyesi” diyebilir miyiz şeklindeki sorusuna ise “evet diyebiliriz” cevabını verdi ve ekledi: Gerek Mahmur gerek Kandil konusunda yerel yönetimle Türkiye’nin koordine bir çalışma yapması gerekiyor. Kuzey Irak’ın içinde mi hallolur veya oradan başka yere mi gönderilir nasıl olacaksa bir şekilde bu adımlar atılacak.
.
Mahmur, Kandil tasfiye olacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kritik ABD gezisi öncesi uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Terörle mücadele konusuna değinen Erdoğan, Mahmur'un tasfiye edileceğini söyledi.