Malatya`da Velilere Psikolog Semineri
Psikolog M.
Ferdi Bozkurt, "Çocuklarınızı sizin istediklerinizi yapmaları için korkutmayın. Yüksek sesle verilen hiçbir öğüt duyulmaz" dedi. Malatya Universal Hastanesi Klinik Psikologu M. Ferdi Bozkurt tarafından Özel Doğa Koleji`nde öğrenci velilerine yönelik olarak, seminer verildi. Klinik Psikolog M. Ferdi Bozkurt sözlerine, "Çocuğunuzu ne kadar tanıyorsunuz? Gelişim döneminde rastlanan kaygılar nelerdir ve neler yapılmalıdır. `Elbette tanıyorum, o benim çocuğum` demeden önce biraz düşünelim. Çocuğumuzun içinde bulunduğu dönemin özelliklerini biliyor muyuz? Çocuklarımız, yaş ve özellikleri itibarı ile artık gelişim dönemi içerisindedirler. Bu dönemi kimlik arayışı ile geçen fırtınalı bir dönem olarak adlandıra biliriz. Gelişim döneminin çocuklarımız üzerinde farklı etkileri vardır.Bunlar hırçınlık, ders çalışmama, akademik ve sosyal hayattaki başarısında düşüş, başaramam korkusu, can sıkıntısı, tepkileri sert bir biçimde dile getirme, görüş ayrılıgından doğan çatışmalar, çabuk karamsarlığa kapılma, alınganlık, huzursuzluk, kardeş çatışmaları, güvensizlik ve sağlıklı arkadaş ilişkileri kuramama-sürdürememe şeklinde" dedi. "Dünyada çocuk olmaktan daha zor bir şey varsa o da çocukluk dönemindeki bir çocuğun anne babası olmaktır" diyen Bozkurt, şunları söyledi: "Çocuklarımızı tanımanın yolu, onlarla iletişimimizi arttırmak, onları dinlemek, onlara değer vermekten geçer. Çocuklarımızın duygularını, düşüncelerini paylaşmalı, kendi duygularımızı, düşüncelerimizi de onlara aktarmalıyız. Çoğu kez yapılan yanlış, çocuklarımızı sorgular gibi onların yaptıklarını öğrenmeye çalışmak, onları sadece eleştirmek ve ne yapacaklarını söylemek isteğidir." Bozkurt, "Çocuklarınızın çoğu, evde aileleri tarafından `ders çalış!` ikazlarının fazlalığından yakınmaktadırlar. Sürekli bu uyarıda bulunmak olumsuz etki yaparak çocuğunuzun çalışma azmini kıracaktır. Çocuğunuzu iyi tanıyarak ondan başarabileceği düzeyde verim bekleyin. Kapasitelerinin üzerinde çalışmalarını istemeyin. Ondan not istemeyin, neler öğrendiğini, eksikliklerinin neler olduğunu ve bu konuda sizin yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını sorun. Onları asla başkalarıyla kıyaslamayın. Önemli olançocuğumuzun kardeşine veya arkadaşlarına kıyasla ne kadar başarılı olduğu değil, kendi yapabileceklerine kıyasla ne kadar başarılı olduğudur. Atalarımız `taç giyen baş akıllanır` demişler. Çocuğunuza küçük başarıları karşısında olumlu sıfatlarla yaklaşırsanız ona en büyük hazine olan, kendine güven duygusunu kazandırırsınız. Yapılan araştırmalarda; çocuk sevdiği kimsenin ya da kendisi ile ilgilenen kimsenin, ona sevgisini verebilen kimsenin güvenini yitirmemek için; onun hoşuna gidecek davranışlardabulunacak, kendini sürekli yenileyecek ve onu örnek alacaktır. Böylece davranışlarını geliştirir, zamanla kişilik çatışmasından kurtulur güven hissetmeye başlar. Bu nedenle; evde anne-baba, okulda öğretmenler çocuğun duygusal güvenini kazanmasına önem vermek zorundadırlar. Çocuğunuzu sevgiden ve sevgi gösterilerinizden mahrum bırakmayın. Her ortamda ve her fırsatta sevginizin ve desteğinizin varlığını hissettirin. Çocuğunuza seçme hakkı verin. Çocuklarınızın yanlışlarını değil, doğrularını yakalayın.Çocuğunuzu ilgilendiren bütün konularda kararı onunla birlikte verin. Çocuklarımız, bizden farklı ve ayrı bir kişilik geliştirebilir. Bunu kabullenmek bize zor gelebilir. Bunu makul ve olgun karşılamak, hoşgörü ve sevgiyle yaklaşmak, bazen bocaladıklarında onlara destek olmak, güven aşılamak gerekir. Çocuklarınızı sizin istediklerinizi yapmaları için korkutmayın. Yüksek sesle verilen hiçbir öğüt duyulmaz" şeklinde bilgiler verdi.