Malatya Sivil Toplum Platformu, Sağduyu, Barış ve Kardeşliğe Çağrı Yaptı
Kobani'deki IŞİD işgali bahane edilerek çıkarılan olayların durması için sağduyu, barış ve kardeşliğe çağrı yapıldı.
Malatya’da, 116 sivil toplum kuruluşu (STK), Kongre ve Kültür Merkezi önünde, Malatya Sivil Toplum Platformu adına ortak açıklama yapıldı.
Malatya Sivil Toplum Platformu adına ortak açıklamayı okuyan Enes Yıldırım, “Bu çatışma ve gerilim ortamı barışa, kardeşliğe, yardımlaşmaya ve işbirliğine harcanması gereken enerjimizi boşa akıtmakta, Kobani ve benzer yerlerdeki mazlumiyetlerin gündemden düşmesine yol açmaktadır. Bütün bunlardan hareketle, son günlerde yaşanan tansiyonun bir an önce düşmesi ve 'puslu' havayı bekleyenlerin sevinçlerinin kursaklarında bırakılması için iktidar ve muhalefetiyle bütün siyasi aktörler çatışmacı üsluptan uzak durmalı ve toplumsal barışı akamete uğratacak söylem ve tutumlardan kaçınmalıdırlar. Kamuoyu oluşturma adına yapılacak tüm demokratik gösteri ve eylemler meşru ve yasaldır. Fakat yapılan eylemlerin meşruiyet sınırını aşması ve şiddete dönüşmesi hele hele ölümlere sebebiyet vermesi asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
“Ülkemizin bütün sivil toplum unsurları ve toplumsal kesimleri bu ve benzeri olaylar karşısında sağduyulu ve sabırlı davranmalı, güvenlik sağlama işini güvenlik kuvvetlerine bırakmalı ve kendi kendine 'durumdan vazife çıkararak' olaylara müdahil olup, işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirmekten kaçınmalıdırlar. Bunun aksi davranışların ülkeyi götüreceği yer açıktır” diyen Yıldırım, daha sonra özetle şunları söyledi:
"Yaşadığımız bu sorunların kalıcı çözümü; sorunlara kaynaklık eden yapının dönüştürülmesinden geçmektedir. Bunun için çözüm sürecinin gerektirdiği yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmeli, demokratik açılımlar ve yapısal dönüşümler devam ettirilmeli ve yıllardır ertelenen 'Yeni Anayasa' yapma süreci ivedilikle tamamlanmalıdır. Bu çalışmaların hızlandırılması ve canlı tutulması için 'Akil İnsanlar Heyeti'nin tekrar devreye girmesi sağlanmalıdır. Türkiye bir an önce Kobani’de yaşanabilecek kitlesel katliamların önlenebilmesi ve insani yardım çabalarının devam ettirilebilmesi için bir yaşam koridoru oluşturmalıdır. Bunun yanı sıra provokatif bir politika izleyerek ve caydırıcı gücünü kullanarak oluşabilecek can kayıplarının önüne geçmelidir. Tarihsel ve kültürel bağlarımız dikkate alındığında Kobani’ye ve onun mazlum halkına sahip çıkmak herkesten daha çok Türkiye’nin sorumluluğundadır. Malatya Sivil Toplum Kuruluşları olarak daha önceden belirttiğimiz gibi çözüm sürecinin nihayete erdirilmesi ve sürdürülebilir bir barış ortamının sağlanabilmesi için üzerimize düşen her türlü desteği vereceğimizi bir kez daha ilan ediyor ve halkımızı bu sürece sahip çıkmaya davet ediyoruz."