Mali'deki Terör Olayları

ANALİZ HABER - Mali'de yıllardır süren siyasi krizler, kaçakçılık ve ülkenin kuzeyindeki ayrılıkçı grupların etkisiyle sık sık terör olayları meydana geliyor.

Sahel Bölgesi uzmanları, farklı etnik kökenlerden insanların ülkede yaşamasının Mali için bir dezavantaj olduğunu belirterek, bu farklılıklardan doğan çatışmaların kaçakçılık ve siyasi krizlerle birleştiğinde terörün kaynağını oluşturduğunu ifade ediyor. Art arda yaşanan terör olayları da ülkedeki durumu gözler önüne seriyor.

Son olarak El Kaide bağlantılı El Murabitun örgütü 20 Kasım'da Bamako'daki Radisson Otel'e baskın düzenlemiş, 170 kişiyi rehin almıştı. Resmi yetkililer, rehine krizinde 13'ü yabancı uyruklu 21 kişinin öldüğünü duyurmuştu. Ölülerin arasında 2 de terörist bulunuyordu.

Geçtiğimiz ağustos ayında ise silahlı kişiler Bamako'nun kuzeyindeki Sevare kentinde Byblos Oteli'nde benzer bir eylem gerçekleştirmiş ve birkaç kişiyi rehin almıştı. Bu eylemden kısa süre önce ise El Kaide'nin İslami Mağrip kolunun üstlendiği bir saldırıda Timbuktu bölgesinde 10'a yakın asker ölmüştü.

Mart ayının başında, yine başkent Bamako'nun merkezinde bulunan bir bara düzenlenen saldırıda 5 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırıyı Mokhtar Belmo Khtar'ın yönettiği El Murabitun'un yaptığı iddia edilmişti.

- Ülkede yaşanan kanlı olaylar

Geçen yıl 21 Mayıs'ta, bağımsızlık isteyen gruplar ordu birliklerini yenerek ülkenin kuzeyindeki Kidal bölgesini kontrol altına aldı. Sonrasında ise Bamako hükümeti ile aralarında Azavad Kurtuluş Hareketi'nin bulunduğu 3 silahlı grupla ateşkes imzalandı. 13 Temmuz'da Mali'deki Serval Fransız gücünün yerine, Sahel'in 5 ülkesinde görev yapan 3 bin asker ile Barkhane operasyonu yapıldı. 11 Ocak 2013'de radikal silahlı gruplar Konna şehrini ele geçirdi.

Bakıldığında tüm bu olaylar, Mali'nin güvenlik açısından ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. New Jersey'de (ABD) çalışan siyasi bilimler ve güvenlik uzmanı Atteib Djourab'a göre bu kırılganlık, Kuzey bölgedeki silahlı gruplar ile iktidar yanlıları arasındaki çatışmalardan kaynaklanıyor.

Djourab, "Hükümet ve halkın bir kısmı tarafından, Cezayir ve Moritanya'dan gelen yabancılar olarak görülen ve kendilerini Mali kökenli olarak tanıtan Tuaregler ile Araplar, silahlı çatışmalara maruz kalan Mali'nin istikrarında zor bir denklemin parçasıdır" dedi.

Hayatını zor şartlar altında devam ettirmeye çalışan Mali halkının bir kısmının, kaçakçılık gibi yasa dışı işlere başvurduğunu dile getiren Djourab, bu durumun kaosun sürmesinin nedenlerinden biri olduğunu söyledi.

- "Silahlı grupların güçlenmek için zamanları oldu"

Sahel sorunları uzmanı, "Le Monde" ve "Liberation"un eski muhabiri gazeteci Lamine Ould Salem, yaptığı açıklamada, Mali'nin kuzeyinin 20 yıl boyunca ihmal edilmesinin El-Murabitun gibi silahlı grupların oluşması ve güçlenmesi için yeterli zaman olduğunu kaydetti.

Salem, kuzey halkının durumunun kötüye gittiği sürece, yanan terör ateşinin söndürülmesinin mümkün olmayacağını vurguladı.

Tüm bu yaşananların yanında umut verici gelişmeler bulunduğuna da işaret eden Salem, "Mali'nin doğal zenginliğe sahip olması ile devletin başlattığı yeniden yapılandırma ve kuzeydeki barış süreci ümit verici ama Mali'nin geleceği devletin, kuzeydeki topluluklarla birlikte çalışabilme kapasitesine bağlı" ifadelerini kullandı.

Bazı gözlemci ve analistlere göre ise bu tarz bir girişim, halkların siyasi birliğinin sağlanmasıyla devlet seviyesinde toplumsal çoğulculuk kavramının entegre edilmesiyle mümkün olacak.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile