Mali Kural yeni yasama yılına kaldı, Babacan'ın canı bu işe çok sıkıldı

Ankara'da, önceki gün Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ı küstüren bir gelişme oldu. Bakan Babacan'ın canını sıkan, yüzünün asılmasına ve iki gündür kimselerle konuşmadan odasına kapanmasına yol açan gelişme; Mali Kural'la ilgili yasa tasarısının yeni yasama yılına yani ekim ayına kalmasıydı.


Ankara’da, önceki gün Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ı küstüren bir gelişme oldu. Bakan Babacan’ın canını sıkan, yüzünün asılmasına  ve iki gündür kimselerle konuşmadan odasına kapanmasına yol açan gelişme; Mali Kural’la ilgili yasa tasarısının yeni yasama yılına yani ekim ayına kalmasıydı. Doğrusu bu haber ortaya çıktığında, bu önemli ekonomi politikası çapasının yaşama geçmesi için hükümet iradesini güçlü biçimde ortaya koyan bakan Babacan’ın ne diyeceğini merak etmiştik. Böyle bir bilgiye ulaştık. Hükümet adına Başbakan Yardımcısı sıfatı ile imza koyan bir bakan, kamuoyu önünde mahcup oldu. Pek de haksız sayılmaz.
Mali Kural sıradan bir yasa tasarısı değildi. Her ne olursa olsun, her ne kadar eleştiri de alsa; hükümetin Başbakan Yardımcısı düzeyinde iradesini taşıyan çalışmalarla, kamuoyuna anlatılarak, tartışılarak hazırlık yapılmış, ekonomi politikasının temel çapası olarak sunulmuştu mali kural.
Haberin teyidi bakan düzeyinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten geldi. Gecikmeyi doğruluyordu. Konuyu yakından izleyenler biliyor; Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın 22 Ocak tarihinde bazı köşe yazarlarının görüşlerini alarak başladığı çalışmalar, 22 Şubat tarihinde gazetelerin ekonomi müdürleri ile yapılan toplantıdan sonra, 11 Mayıs tarihinde ise mali kuralın parametrelerinin kamuoyuna açıklandığı basın toplantısı ile devam etmişti. Diğer kuruluşlarla yaptığı çeşitli görüşmeleri burada saymıyoruz.
Babacan, Mali Kural’ın kısa sürede TBMM’den geçeceğine ve 2011 bütçesinin de buna uygun olarak çıkarılacağına ilişkin inancını son haftalara kadar da dile getirdi. 
Ali Babacan Başbakan Yardımcısı olarak hükümetin ekonomi politikası iradesini temsil ettiği için, söyledikleri ve çabaları önemli idi. Babacan, “Mali kurala uymayanı piyasa cezalandırır” diyerek, mali kuralın ekonomi politikalarında sağlayacağı güveni kamuoyuna sunmuştu. 

Not artırımı tehlikeye girebilir
Ali Babacan ‘Mali Kural Yasası çiğnenirse, müeyyidesi ne olacak?’ sorusuna: “Bunun cezasını piyasalar daha yüksek faiz ve risk primi olarak verir. Kamuoyu da kısa süre sonra yararını göreceği  bu konuya sahip çıkar” demişti. Peki ya Mali Kural’ın yasalaşması uzarsa gecikirse? Buna da zımni olarak Babacan’ın aynı yanıtı vereceğini tahmin ediyoruz. Nitekim Ankara’dan gelen bilgi; Babacan’ın bu gecikmeye son derece içerlemiş olduğu yönünde.
Normal koşullarda, Orta Vadeli Program çerçevesinde açıklanacak olan mali planla birlikte fiilen Mali Kural’ı uygulamaya sokulacağı söylenebilir. Ancak bunun yasal çerçeve içine girmesiyle bir kredibilite sağlanacağı da çok açık. Sadece mali piyasa oyuncuları değil, notumuzu yeterince yükseltmediğinden şikâyet ettiğimiz dereceleme kuruluşları da Mali Kural’a çok büyük önem atfediyorlar. Bu durumda, not artırımı beklentileri de askıya alınacak.

2011’de de zor
Geçen yıl açıklanan Orta Vadeli Program çerçevesinde; yasalaşmasının 2010 Mart ayı sonunda, yürürlüğünün de 2011 yılbaşında olacağı sözü verilen Mali Kural uygulamasında yeterince gecikme ortaya çıkmıştı. Şimdi yasa tasarısının yeni yasama yılına kalması, takvim olarak da referandum sonrası demek.
‘Siyasette bir günün çok önemli olduğu’ bir ülkede, yasama önceliğinde nasıl bir sıra bulacağı da şüpheli hale getiriyor. Tabii ki yürürlüğünün de 2011’de başlaması zorlaşıyor, neredeyse imkansız hale geliyor..
Hükümet, kendi Başbakan yardımcısının taahhüt ettiği bir politika aracını, sözünü verdiği zamanda yaşama geçirme iradesi gösteremedi. Kaybedilen zaman açısından yazık oldu.

Radikal
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile