Marmara Denizi Için Yeni Umudun Adi Açiklamasi Pina

Balikesir’in Erdek ilçesinde Erdek Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda "Marmara’nin Umudu Pina Projesi" etkinliginin 1.si düzenlendi.

Bandirma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Okulu’ndan Doç. Ugur Karadurmus, pina sunumunun açilisini yapti. "Pina olarak bilinen deniz canlisi 2006 yilinda ortaya çikan bir virüs nedeniyle tüm Akdeniz kiyilarinda kritik düzeyde yok olma tehlikesiyle karsi karsiyadir. Akdeniz havzasinda son canli bireyler su an Marmara Denizi’nde yüksek yogunluklarda yasam sürmeye devam ediyor. Ilk projemizi Erdek Körfezi’nde baslatmistik su anda Kapidag’in kuzey kesimleri ile Bandirma Körfezi’nde devam ettirdik. Amacimiz Akdeniz havzasinda nesli tükenmekte olan bu türün bireylerini korumak" dedi.



Prof. Dr. Sari pinalari anlatti

Bandirma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekani Prof. Dr. Mustafa Sari, öncelikle denizin olusumu ve denizin yapisindan bahsederek konusmasina basladi.

Ardindan pinalara deginen Sari, "Pinalar Akdeniz’e endemik bir tür. Yani Cebelitarik Bogazi ile Istanbul Bogazi arasi, sadece buraya ait. 50 yil yasiyorlar. 120 santim boya kadar ulasiyordu. Simdi bizim bulduklarimiz en uzun 40-50 santim. O kadar uzayacak kadar firsat bulamiyor hayvan hemen biz ona zarar veriyoruz." dedi.

Pinalari yeterince taninmadigini belirten Sari, "Ortalama bir pina saatte 6 litre deniz suyunu berraklastiriyor. Denizlerde onlarca canlinin yasam alani. Pinalar deniz kiyisindan basliyor, 60 metre derinlige kadar iniyor. En yogun bulundugu yerler deniz çayirlari" dedi.

Prof. Dr. Mustafa Sari, "2016 yilinin sonbaharinda toplu ölümler meydana gelmeye basladi.

Önce geçici olay olarak düsünüldü ama 2019’a geldigimizde Akdeniz’deki pinalarin yüzde 90’i ölmüstü. 2022 yilinda ise Marmara Denizi disindaki Akdeniz Havzasindaki pinalarin hepsi öldü. Su an yasayanlar sadece Çanakkale Bogazi ile Istanbul Bogazi arasinda. Niçin ölüyorlar? Sindirim sistemlerinde tek hücreli bir protozoa bulasti. Daha önce bulasmayip simdi bulasmasinin nedeni ise deniz suyu sicakliginin artmasi ve iklim degisikliginin etkisi. Marmara’da ölmemesinin nedeni orijinal bir ikil akinti sistemi var. Yüzeyde Karadeniz sulari, 30 metre altinda ise Akdeniz sulari olmasi Marmara Denizi’nin orijinal yapisi pinalarin yasama tutunmasina vesile oldu. Pinalarin iklim degisikligi disinda da tehditleri var. Kiyi yapilari, demirleme faaliyetleri, balikçilik, turizm gibi faaliyetler. Su an son siginak Marmara Denizi’nde kaldiklari için onlari korumaliyiz. Peki nasil koruyacagiz? Marmara’nin Umudu Projesi tam da bu sirada çikti. 2020 yili sonbaharinda müsilaj yeni baslamisken Erdek Körfezi’nde 100 metrekarelik alanda da pinalarin tümünün öldügünü gördük. Toplu ölümler burada da basladi diye korktuk ama ölen pinanin yaninda genç bir pina çikmis. Marmara Denizi’nde umut yeseriyor. Bir koruma stratejisi gelistirmemiz lazim. Yeni bir yaklasim bütün faaliyetleri sürdürülebilirlik perspektifinde bir araya getirmemiz lazim, farkindalik olusturmamiz lazim, aklimizi pinalara çevirme zamani. Marmara Bölgesi’nde 25 milyon insan harekete geçmemiz lazim. Saatte 6 litre deniz suyunu süzerek müsilaj olusumunu engelliyor. Pinalarla birlikte deniz çayirlarini da korumamiz lazim. Yer yer ölümler görsek de Marmara, pina için son siginak." diyerek herkese pinalari korumaya davet etti ve dinleyicilerden gelen sorulari cevaplandirdi.

Erdek Belediye Baskani Burhan Karisik ise pinalarla ilgili brosür bastirmayi belediye olarak üstleneceklerini belirterek her otele dagitacaklarini söyledi.