Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yürütme Kurulu üyeliğine seçilmesi durumunda masum ve mazlum milletlerin, Afrika, Ortadoğu ve Asya'nın sesi olacağını söyledi.
Bakan Yılmaz, Türkiye'nin, UNESCO Yürütme Kurulu üyeliğine adaylığı konusunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
UNESCO'nun misyonunu, eğitim ve kültürel alandaki çalışmalarıyla hakkıyla yerine getiren 193 ülkeden birinin Türkiye olduğunu ifade eden Yılmaz, UNESCO Yürütme Kuruluna, diğerlerinden farklı bir söylemi bulunan Türkiye'nin üye olması gerektiğini söyledi.
Yılmaz, Türkiye'nin UNESCO Yürütme Kurulu üyeliğiyle ilgili, "Olumlu bir sonuç alacağımızı düşünüyorum." dedi.
Türkiye'den, daha önce UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na, 2015'te Gaziantep'in gastronomi alanında kabul edildiğini hatırlatan Yılmaz, bu yıl ise tasarım dalında İstanbul, gastronomi dalında Hatay, zanaat ve halk sanatları dalında da Kütahya'nın dahil edildiğini kaydetti.
Yılmaz, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'nda birçok şehir bulunduğunu, bu şehirler arasına alınan Gaziantep, Kütahya ve Hatay'ın kendilerini tanıtma imkanı olacağını dile getirdi.
"Bizim amacımız yerel kültürü evrensel kültüre taşımak, milli kültürü evrensel kültürle buluşturmak. Evrensele taşıdığımız zaman sizin milli kültür evrensel kültürün bir parçası oluyor." ifadelerini kullanan Yılmaz, bu kapsamda 24-27 Ekim'de Uluslararası Danışma Komitesi toplantısında Divanu Lugati't-Türk ve Piri Reis haritalarının sunulduğunu, Komite tarafından incelenerek dünya belleği kütüğüne kaydedildiğini anlattı.
Yılmaz, "Türkiye'nin kuruluşu cumhuriyetle birlikte mazlum milletlere örnek olmuştu. Türkiye'nin kültürel çalışmalarında aynı şekilde bu mazlum milletlerin sesi olacağız. Eğer seçilirsek, kendi kültürümüzü ve değerlerimizi evrensele açacağız ki dünya ile yerel arasında fark kalmasın." diye konuştu.
İnsanların temel sorunları çözülünce kültürel faaliyetlerin arttığını belirten Yılmaz, Türkiye'de müzik fakültesinin kurulduğunu, daha önce böyle bir fakültenin bulunmadığını, farklı zamanlarda bu dile getirilseydi farklı tepkilere neden olabileceğini ifade etti.
Yılmaz, "Şimdi geçmiş dönemlerden çok daha iyi bir şekilde yolumuzu ve altyapımızı bitirdik, bunu bitirdiğimiz için sosyal talepler öne çıkıyor." dedi.
Türkiye'yi uluslarası platformalarda en iyi şekilde tanıtmak istediklerini belirten Yılmaz, "Türkiye'nin UNESCO Yürütme Kurulu üyeliğine seçilmesi durumunda katkısının ne olacağı" yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Masum, mazlum milletlerin sesi olacağız. Biz Afrika'nın sesi olacağız, biz Ortadoğu'nun sesi olacağız, Orta Asya'nın sesi olacağız, Asya'nın sesi olacağız. Bizim dışımızdaki adaylar genellikle bir diğerinin söylediğini tekrarlıyor ama diyoruz ki farklı bir şey duymak istiyorsanız insanlık lehine, kültür lehine, eğitim lehine, o halde Türkiye'nin mutlaka burada olması lazım.
İnanıyorum ki herkes birinin dediğini diğerinin tekrarlayandan ziyade farklı bir şey söyleyen, hele de bunun kültürel amaçla, eğitim amacıyla kurulmuş bir organizasyonda mutlaka farklı bir söz söyleyen birinin olması lazım. Türkiye şimdiye kadar hiç olmadığı kadar 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek bir gerçeğin altını çizdi. İşte Türkiye'nin bulunma gerekçesi farklı."
Yılmaz, her devletin ve insanın eşit haklara sahip olduğunu ve Türkiye'nin bunu savunduğunu ifade etti.
- Türkçe derslerinde ortak komisyon
Fransa Milli Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer ile dün görüştüğünü söyleyen Yılmaz, bu görüşmede Fransa'da 100 bin Türk öğrencisinin olduğunu ve Türkçe ders müfredatlarında bir değişiklik yapmaları durumunda müfredat çalışmasının ortak yapılması yönündeki isteklerini ilettiğini aktardı.
Yılmaz, Blanquer'e Fransa'daki Türk vatandaşların dışlanmasını istemediklerini ilettiğini dile getirerek, vatandaşların Türk kökenli ve Fransız vatandaşı olabileceğini, bunların ikisinin birbirine zıt olmadığını söylediğini anlattı.
Blanquer'in Türkçe dersleri konusunda ortak bir komisyonu faaliyete geçireceğini belirten Yılmaz, bu komisyonda kararları Türkiye ile Fransa'nın ortaklaşa alacağını aktardı.
Yılmaz, Fransa'nın İtalya ve Portekiz'le yaptığı çalışmalar bulunduğunu, dolayısıyla Fransa'nın önünde bir uygulamanın var olduğunu kaydetti.
Böylece iki ülke arasında kurulacak ortak komisyonla Fransa'nın diğer ülkelerle yaptığı uygulamaların gerisinde kalınmayacağını belirten Yılmaz, bundan sonra Fransa ve Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşların eğitim alanındaki ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacaklarını söyledi.
Yılmaz, Yunus Emre Enstitüsü altında Türk kültür merkezlerinin kurulduğunu belirterek, Fransa'da böyle bir yapının olduğunu ve bunu daha da güçlendirmek için çalışmalara devam ettiklerini aktardı.
- UNESCO Yürütme Kurulu
Türkiye, UNESCO ideallerine güçlü inancıyla ve örgütün oynadığı rolün daha da güçlendirilmesini sağlamak amacıyla 2017-2021 dönemi için Yürütme Kurulu adaylığını açıklamıştı.
Paris'te devam eden UNESCO'nun 39. Genel Konferansı'nda Yürütme Kurulu üyeleri ve Genel Direktör seçiliyor.
Yürütme Kurulu, 58 üye ülkeden oluşuyor. 4 yıllığına seçilen ve yılda iki defa toplanan kurulda UNESCO'ya ilişkin karar alma süreçlerine dair görüşmeler yapılıyor.
Türkiye adına Yürütme Kuruluna 1946-1949'da Reşat Nuri Güntekin, 1949-1951'de Ahmet Kutsi Tecer, 1958-1966'da Prof. Dr. Bedrettin Tuncel seçilmişti.
Genel Konferans'ta Yürütme Kurulu üyeliğine seçilmesi durumunda Türkiye, 195 üye ülkeden karar alıcı mekanizmada yer alan 58'i arasına girecek. Böylece Türkiye, küresel eğitim, bilim ve kültür politikalarını daha yakından izleyebilme ve doğrudan katkıda bulunabilme imkanına sahip olacak.
'Masum, Mazlum Milletlerin Sesi Olacağız'
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: 'Masum ve mazlum milletlerin sesi olacağız. Biz Afrika'nın sesi olacağız, biz Ortadoğu'nun sesi olacağız, Orta Asya'nın sesi olacağız, Asya'nın sesi olacağız. Bizim dışımızdaki adaylar genellikle bir diğerinin söylediğini tekrarlıyor ama diyoruz ki farklı bir şey duymak istiyorsanız insanlık lehine, kültür lehine, eğitim lehine, o halde Türkiye'nin mutlaka burada olması lazım' 'Türkiye'nin kuruluşu cumhuriyetle birlikte mazlum milletlere örnek olmuştu. Türkiye'nin kültürel çalışmalarında aynı şekilde bu mazlum milletlerin sesi olacağız eğer seçilirsek. Kendi kültürümüzü ve değerlerimizi evrensele açacağız ki dünya ile yerel arasında fark kalmasın'