MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal Açıklama Yaptı

Kayseri’de söyleşiye katılan Ünsal, “eğer ilişkilerinizi adalet üzerine oturtmazsanız sadece bir siyasi çıkar üzerinden ilişki geliştirir oradan bazı şeyleri görmezden gelmeye kalkarsanız o sürdürülebilir bir şeydir. İran, Çin ve Rusya’nın olduğu bir baas destekçi grup diğer tarafta da Türkiye'nin de yer aldığı ve batı dünyasının büyük ölçüde içinde olduğu karşı blok oluştu” dedi.

Ünsal, “ Bir adalet talebi üzerine oturmadan sadece belli siyasal çıkarları örtüştüğü için bir araya geliyor olmak sürdürülebilir bir ilişkidir. O yüzden Türkiye'nin bundan iki buçuk sene önce ortak bakanlar kurulu toplantıları yapması ne kadar sürdürülemez bir ilişki ise sonuçta halkın talepleri karşısında bu rejim kendi koltuğunu her şeyin üzerine tutan bir tavır içerisine girmesi yanlıştır” ifadesinde bulunarak, şu şekilde konuştu: “Türk Hava Kuvvetleri’ne ait bir uçak, bununla ilgili çok kesin bilgiler kamuoyuna aktarılmadı ama eğer bu savaş uçağı Suriye hava sahası içinde düşürülmüş ise bu Türkiye'nin herhangi bir konu üzerinde hak iddia edebileceği bir şey değil. Ama uluslararası hava sahası içinde böyle bir saldırı olmuş ise bu önümüzdeki günlerde Suriye ile bir savaşa neden olabilir. Tamamıyla meşru bizde orada yaşıyor olsaydık bizimde talebimiz olacak türden şeyleri Suriye halkı istedi. Ne istedi? 2 milyon sürgün Suriyelinin Diaspora'da yaşayan Suriyelilerin kendi vatanlarına dönmesini istedi. Anayasada değişiklik yapılmasını istedi. Özgür basın istedi. Özgür siyasal katılım istedi. çok partili siyasi yaşam istedi. Bir siyasal partinin bütün sistemi patronajına almasına karşı bir tavır geliştirdi. Ekonomik adalet istedi. Bu isteklerin hepsi son derece meşru talepler ve bizde şuanda vatandaşı olduğumuz devletten istediğimiz taleplerdir. Bizde Suriye'de yaşıyor olsaydık eminim bizde bu talepleri istiyor olacaktık. Ama karşılığında Suriye rejimi ne yaptı? Tıpkı Bosna'da Sırpların Boşnaklara ya da Hırvatların Boşnaklara yaptığı gibi bu son derece meşru ve makbul talepleri vahşi bir şekilde bastırdı. Son derece meşru bir şeyi istediği için katledilmeye, evlerini yıkmaya, işkenceye, hapse maruz bırakılmış bir halka şu denilebilir mi? Burası ayrı bir ulus devlet dolayısıyla sen kendi yönetiminle bu işi hallet biz buraya bakamayız. Bu uluslararası hukukun en önemli problemi. Birleşmiş Milletlerin mevcut yapısı dünyada ulus devletlerin kendi vatandaşlarına karşı diledikleri gibi davranabilme hakkını savunuyor. Çünkü oradaki o çok parçalı yapıdan dolayı.”