Meclis Plan Ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığı Bütçesi Görüşülüyor

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, terör örgütünün güçlü olduğu imajını vermek istediğini ve yandaşlarını birlik içinde tutma gayretiyle yeni stratejik arayışlar içine girdiğini belirterek, "Terör örgütünün insanlık dışı eylemlerine karşı başta Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere tüm güvenlik güçlerimizin, hükümetimizin ve konuyla ilgili tüm kurumlarımızın kararlı tutumu sonuna kadar devam edecek" dedi.
AK Parti Sivas Milletvekili Mustafa Açıkalın başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Milli Savunma Bakanlığı'nın 2011 bütçesi üzerindeki görüşmelere başladı. Milli Savunma Bakanlığı ve bağlı kurumların bütçelerine ilişkin sunum yapan Milli Savunma Bakanı Gönül, 16 milyar 975 milyon TL'lik Milli Savunma Bakanlığı'nın 2011 yılı bütçe teklifinin mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, Orta Vadeli Program ve enflasyonla mücadele programı çerçevesinde kamu açıklarının sınırlı bir boyutta tutulması
amacıyla, alınan tedbirlerin gerektirdiği kamu harcamalarının azaltılması çalışmaları ve TSK'nın zorunlu ihtiyaçları ile uluslar arası savunma, güvenlik, siyasal ve ekonomik durum dikkate alınarak azami tasarruf prensibiyle hazırlandığını söyledi. Gönül, bu tasarruf gayretlerinin bir sonucu olarak göreve başladığı 2003 yılında milli gelirin yüzde 2.3'ü olan Milli Savunma bütçesinin bugün milli gelirin 5'te1'ini oluşturur hale geldiğini söyledi. Türkiye'nin güvenliğine yönelik en büyük tehdidin bugün için
PKK terörü olduğuna işaret eden Gönül, PKK terör örgütünün varlığının sınır ötesi de dahil olmak üzere güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonlar ve kararlılıkla uygulanan tedbirler sonucunda son derece kritik bir sürece girdiğini vurguladı. Gönül, "Terör örgütü, bu durum karşısında güçlü olduğu imajını vermek istemekte ve yandaşlarını birlik içinde tutma gayretiyle yeni stratejik arayışlar içine girmektedir. Terör örgütünün insanlık dışı eylemlerine karşı başta Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere tüm güvenlik
güçlerimizin, hükümetimizin ve konuyla ilgili tüm kurumlarımızın kararlı tutumunun sonuna kadar devam edeceğini özellikle belirtmek isterim" diye konuştu.
Türkiye'nin Afganistan'da görev yapan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti'nin (ISAF) komutasını 2002 ve 2005 yıllarında iki kez yaptığını hatırlatan Gönül, Türkiye'nin ISAF'a halen toplam personel katkısının bin 828 kişi olduğunu açıkladı. Gönül, Türkiye'nin Kabil Bölge Komutanlığı liderliğini Fransa'dan sonra 1 Kasım 2009'dan itibaren üstlendiğini ve bir yıl süreli olan görevin 1 Kasım 2010'dan itibaren 1 yıl daha uzatıldığını söyledi. Şu ana kadar askeri eğitim ve işbirliği kapsamında yaklaşık 10 bin
Afgan personele Afganistan'da, bin 543 personele ise Türkiye'de eğitim verildiğini kaydeden Gönül, 182 Afgan personelin Türkiye'de eğitimine devam edildiğini söyledi. Gönül, "Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afganistan'a yapılan yardımların Ekim 2010 tarihi itibarıyla genel toplamı 75 milyon ABD dolarına ulaşmıştır" dedi.
TSK'nın silah, mühimmat, teçhizat ve diğer ihtiyaçlarının kamu ve özel sektör firmalarından ihale mevzuatı çerçevesinde karşılandığına işaret eden Bakan Gönül, 2009 yılında yapılan 9 bin 237 ihaleden 54'ü için Kamu İhale Kurumu'na şikayet başvurusunda bulunulduğunu, inceleme sonucunda bunlardan sadece birinin iptal edildiğini belirtti. Gönül, bu ihaleyle ilgili açılan davanın da Milli Savunma Bakanlığı lehine sonuçlandığına işaret ederek, 2009'da bozulan tek bir ihale bile bulunmadığını açıkladı. 2010
yılında ise Temmuz ayı başına kadar 3 bin 859 ihaleden 44'ü için Kamu İhale Kurumu'na şikayet başvurusu yapıldığını kaydeden Gönül, bunlardan 2'sinin iptal edildiğini söyledi. Gönül, "Bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan ihaleler son derece açık, şeffaf ve mevzuata uygun olarak yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
Suriye sınırındaki mayınlı alanların temizlenmesi ve aynı zamanda temizlenen bölgelere Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi tesisi projesi konusundaki çalışmalarda önemli bir mesafe alındığını belirten Gönül, bu kapsamda NAMSA ile yakın koordine ve işbirliği içinde çalışmalar sürdürüldüğünü belirtti. Gönül, proje kapsamında NAMSA ile satış anlaşmasının Kasım 2010'da imzalanabileceği, ihalenin Şubat-Nisan 2011 döneminde gerçekleştirilebileceği, projenin icra sahasının Mayıs-Haziran 2011 döneminde başlayıp Aralık
2014'te tamamlanabileceğinin değerlendirildiğini belirtti.
Milli Savunma Bakanlığı'nda her türlü inşaat hizmetlerinin yapılan yıllık programlara göre gerçekleştirildiğini belirten Gönül, zorunlu olması halinde harekat tesisleri, hudut karakolları, erbaş-er tesisleri, cephane ve ikmal depolarının, yeni yapılacak tesis olarak programa alındığını ifade etti. 2010 yılı inşaat yatırım programında 308 yeni inşaat projesinin yer aldığını söyleyen Bakan Gönül, 2009 yılından devam eden 108 inşaat projesinin bulunduğunu duyurdu. Gönül, "TSK'nın iç güvenlik ve hudut
karakol tesisi ihtiyacının karşılanması amacıyla Milli Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve TOKİ Başkanlığı arasında imzalanan 11 Kasım 2008 tarihli ana protokol ile karakol inşaatlarının yürüdüğünü söyledi.
Gönül, savunma sanayii faaliyetleri hakkında da bilgi verdi. Türk savunma sanayisinin özellikle son 8 yıllık dönemde kayda değer gelişmelere imza attığını anlatan Gönül, bu süreçte ilk temel eğitim uçağı Hürkuş, ilk ana muharebe tankı ALTAY, ilk korvet MİLGEM, ilk insansız hava aracı ANKA, ilk uydu GÖKTÜRK, ilk jet motoru, ilk radar, ilk piyade tüfeği ve ilk makineli tüfeğin milli olarak geliştirilmeye başlandığını açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarının büyük çoğunluğunun son dönemde
sözleşmeye bağlandığını ve sektöre iş hacmi olarak yansıtıldığını dile getiren Gönül, önümüzdeki dönemde proje hacminin aynı şekilde sürmesinin beklendiğini söyledi. Gönül şöyle konuştu:
"Buradan hareketle 2015 yılından itibaren yaşanabilecek sıkıntıların aşılabilmesi için ihracat ve uluslararası işbirlikleri, diğer kamu kurumlarının ihtiyaç ve yatırımları ve lojistik-modernizasyon konularında tedbir alınmasının kritik önemde olduğunu vurgulamak isterim. Mesela dönemimizde ilk defa harp gemileri özel sektöre ihale edilmiştir. 5 ihaleden 1'si tamamlanmak üzere. Bunların sonucu olarak tersanelerimizde kriz sebebiyle çekilen büyük sıkıntının bir miktarının giderilmesi mümkün olmuştur. Bu
ihalelerin toplam bedeli 2 milyar doların üzerindedir."
(ZÇ-CC-Y)