Meclis Uyuşturucu Kullanımını Önlemek İçin Çalışacak

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili Benli: 'AB ülkelerini hedef alan eroin konusunda ülkemiz etkin ve başarılı mücadele ederken, AB’nin kendi ülkelerinde ürettiği raporlarla sabit sentetik uyuşturucuyla etkin mücadele edememesi endişe vericidir' 'Uyuşturucu sorunu uluslararası güvenlik ve istikrara yönelik açık bir tehdittir. Küresel bir tehdide dönüşen uyuşturucu ile mücadelede başarı, ancak uluslararası düzeyde etkili bir iş birliği ile mümkündür'

KADİR KARAKUŞ - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, Türkiye'nin uyuşturucunun her türlüsüyle etkin bir mücadele ettiğini belirterek, "AB ülkelerini hedef alan eroin konusunda ülkemiz etkin ve başarılı mücadele ederken, AB’nin kendi ülkelerinde ürettiği raporlarla sabit sentetik uyuşturucuyla etkin mücadele edememesi endişe vericidir." dedi.

Benli, Mecliste grubu bulunan dört siyasi partinin ortak önerisiyle, uyuşturucu madde kullanımı ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunu anımsatarak, uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin hazırladığı raporun ayrıntılarını AA muhabiriyle paylaştı.

Uyuşturucu gelirinin dünyada silah kaçakçılığından sonra ikinci gelir kaynağı olduğunu, Türkiye'nin de morfin ve eroinin Avrupa'ya geçiş güzergahında yer alması nedeniyle risk altında bulunduğunu ifade eden Benli, "Türkiye son yıllarda da sentetik uyuşturucuların da tüketildiği bir ülke." diye konuştu.

Devletin uyuşturucuyla mücadelede 6 farklı bakanlıkça çalışmalar yaptığını, mücadelenin sadece polisiye tedbirlerle olabilecek bir durum olmadığını anlatan Benli, gençlerdeki değişimi fark edebilen ailelerin Uyuşturucu ile Mücadele, Danışma ve Destek Hakkı Alo 191'den yardım alabileceğini ifade etti.

Benli, uyuşturucuya başlama nedenlerinin başında yüzde 43.98 ile arkadaş etkisinin, merak nedeniyle başlayanların oranının da yüzde 23.71 olduğunu kaydeden Benli, şöyle devam etti:

"Bağımlılık yaptıktan sonra çok ağır cezaların bile caydırıcılığı yok. Bu noktada risk taşıyan, yani anne veya babası cezaevinde olan, derslerinde başarısızlık gösteren, evde uyuşturucu kullanan, ailesinden biri cinayete kurban giden çocukları özel olarak desteklenmeli. 'Uyuşturucu Eylem Planı' başta bonzai olmak üzere uyuşturucu bağımlılığı, kullanımı ve buna bağlı ölümlerle mücadeleyi hedefliyor. Uyuşturucudan hayatını kaybedenlerin yüzde 90'ının 35 yaş altı, yüzde 30'unun 20-24 yaş arasında olduğu düşünüldüğünde hiçbir şey için geç değil."

Fatma Benli, son yıllarda ucuz olduğu için hızla yayılan ve ölümcül sonuçları bulunan sentetik uyuşturucunun en çok İstanbul'da kullanıldığını, etkinliği fare zehiri, aseton, floresan gibi maddelerle artırılan uyuşturucunun, kısa sürede beyin hücrelerinde büyük hasar meydana getirdiğini ve şizofreni etkileri oluşturduğunu anlattı.

- "Bonzai'nin gençleri bağımlı hale getirmek için satıldığı aşikar"

Bonzai'nin ucuzluğuna ve satışının cezasının çok ağır olduğuna işaret eden Benli, "Bonzai'nin kar amaçlı değil, gençleri bağımlı hale getirmek için satıldığı aşikar. Ana hedef ise ergenlikteki gençler. Bu noktada tüm bağımlılıklara karşı uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımına karşın etkin mücadelenin sadece devlet değil, sivil toplum kuruluşları ve bireyler tarafından gerçekleştirilmesi zorunluluğu doğuyor." diye konuştu.

Dünyada yeni nesil sentetik uyuşturucuların önemli bir sorun haline geldiğini aktaran Benli, dünyada 255 milyon kişinin, her 20 kişiden birinin, hayatlarında en az bir defa uyuşturucu madde kullandığı, AB'de 93 milyonun üzerinde yetişkinin yaşamlarının bir noktasında yasadışı uyuşturucu denediğinin tahmin edildiğini belirtti.

Türkiye'nin uyuşturucu transferinde önemli bir kavşak olduğunu vurgulayana işaret eden Benli, "Bölgesel sorumluluğunun bilincinde olan ülkemiz, hedef ülke farkı gözetmeksizin uyuşturucunun her türlüsüyle kararlı mücadelesine devam etmektedir." dedi.

Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadele çalışmalarına yeni bir yaklaşım getirdiğini anlatan AK Parti'li Benli, "Türkiye, uyuşturucu maddelerin arzına yönelik suçları insanlık suçu, madde bağımlılığını ise tedavi edilebilir hastalık ve önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul eden bir yaklaşımı benimsemektedir." ifadesini kullandı.

Fatma Benli, Türkiye'nin uluslararası terörizm ile uyuşturucu ticareti arasındaki ilişkiyi ve terör örgütü PKK'nın uyuşturucudan elde ettiği finansmanı ortaya koyduğunu, PKK'nın uyuşturucu maddelerin Avrupa'ya sevkiyatı ve Türkiye'ye girişinde aktif rol oynadığını bildirdi.

Terör örgütü PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki kamplarında eroin imal ettiğini ve Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki vatandaşları kenevir ekimi için zorladığını aktaran Benli, PKK'nın yalnızca uyuşturucu kaçakçılığından yılda 1.5 milyar dolar gelir elde ettiğini vurguladı.

-"Uyuşturucu arzı, 'sınır aşan örgütlü suç' olarak görülmeli"

"Uyuşturucu sorunu, uluslararası güvenlik ve istikrara yönelik açık bir tehdittir. Küresel bir tehdide dönüşen uyuşturucu ile mücadelede başarı, ancak uluslararası düzeyde etkili bir işbirliği ile mümkündür." diyen Benli, sorunla etkin mücadele için ülkelerin, uyuşturucunun arzına yönelik suçları "sınır aşan örgütlü suç" olarak görmesi ve bu suçlarla sıfır tolerans ilkesiyle mücadele etmesi gerektiğini aktardı.

Herkese uyuşturucuyla mücadelede önemli görevler düştüğünü bildiren Benli, gençlerin spor ya da sanata yönlendirilerek, bağımlılık oranını azaltacak aktivitelerin gençlerin hayatına dahil edilmesinin etkin bir hamle olacağını kaydetti.

EUROPOL'un "Avrupa Birliği Ağır ve Organize Suçlar Tehdit Değerlendirme Raporu"nda Avrupa ülkelerinin yeni nesil uyuşturucular başta olmak üzere, ecstasy, amfetamin ve metamfetamin gibi sentetik uyuşturucuların kendi ülkelerinde üretildiğini kabul ettiğini aktaran Benli, "Aynı rapora göre Avrupa pazarında bulunan ecstasy ve amfetamin çoğunlukla Hollanda ve Belçika'da, metamfetamin ise yoğun olarak Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Polonya'da üretiliyor." dedi.

2017 Avrupa Uyuşturucu Raporu'na göre, Türkiye tarafından ele geçirilen ecstasy tablet sayısının 5 milyon 673 bin 901 adet, 28 AB ülkesi ve Norveç tarafından ele geçirilen tablet sayısının ise 3 milyon 861 bin 100 adet olduğunu vurgulayan Benli, "Türkiye'nin ele geçirdiği eroin miktarı da 28 AB ülkesi ve Norveç tarafından ele geçirilen eroin miktarından yaklaşık 1.8 kat fazla" diye konuştu.

Benli, şu görüşlerini paylaştı:

"Türkiye tarafından rapor edilen çok fazla yakalamalar, hem ciddi bir tüketici pazarının olduğu hem de ülkenin Avrupa Birliği, Ortadoğu ve Asya arasında uyuşturucu rotaları üzerindeki konumunu göstermektedir. AB ülkelerini hedef alan eroin konusunda ülkemiz etkin ve başarılı mücadele ederken, AB’nin kendi ülkelerinde ürettiği raporlarla sabit sentetik uyuşturucuyla etkin mücadele edememesi endişe vericidir."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile