Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, günün her saatinde, diledikleri programları denetimsiz olarak izleyen çocukların, televizyon ve internet ortamında sunulan olumsuz içeriklere maruz kaldığına dikkati çekerek, medya içeriklerinden yararlanmak veya korunmanın, çağdaş anlamda bireyin bilinç düzeyini yükseltecek ve değerlendirme yapabilme gücünü geliştirecek olan medya okuryazarlığı eğitiminden geçtiğini belirtti.
RTÜK'ten yapılan açıklamaya göre Yerlikaya, Reklamverenler Derneği ve Reklamcılar Vakfı iş birliğiyle düzenlenen Media Summit 2016 etkinliğinde, 'Medya Okuryazarlığı Dersi Gelişimi Süreci ve Felsefesi' konulu konuşma yaptı.
Yerlikaya, sağlıklı toplumsal yapılar oluşturma sürecinin en önemli unsurlarından birinin medya içeriklerine eleştirel bakabilen ve analiz etme yetisi gelişmiş bireyler yetiştirmek olduğunun altını çizerek, gelişmiş ülkelerin, medyanın birey ve toplum üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak ve medyayı daha verimli kullanmak için farklı yöntemler geliştirdiğini anlattı.
'Medya okuryazarlığı eğitimi', 'akıllı işaretler sembol sistemi', 'izleyici temsilciliği', 'sinema filmlerini sınıflandırma sistemi' ve 'çocuk televizyonlarına reklam almamak' gibi önleyici yaklaşımlar üzerinde önemle durulduğunu anlatan Yerlikaya, konuşmasına şöyle devam etti:
'Ülkemizin televizyon izleme oranı bakımından dünyada ikinci sırada yer alıyor olması, sorunun önemini ve önceliğini göstermektedir. Yapılan araştırmalarda Türkiye, dünyada okuma oranı düşük ancak her yaştan çocuğun günde 2-4 saat gibi uzun sürelerde televizyon izledikleri bir ülke olarak dikkat çekmektedir. Yılın yaklaşık 900 saatini okulda geçiren buna karşın yaklaşık 2 bin 300 saat televizyon ekranı karşısında zaman harcayan çocukların okul öğrenmelerinde bozucu etkiler yaşamaları kaçınılmazdır. Günün her saatinde, diledikleri programları denetimsiz olarak izleyen çocukların, televizyon ve internet ortamında sunulan olumsuz içeriklere maruz kaldıkları bilinmektedir. Bu sürede karşılaşılan şiddet, cinsellik, ayırımcılık ve aşağılayıcı medya içerikleri çocukların biyolojik-psikolojik-sosyal gelişimlerini derinden etkilemektedir. Bu tür problemlerle baş etmenin en etkili yolu eğitimdir. Medya içeriklerinden yararlanmak/korunmak, çağdaş anlamda bireyin bilinç düzeyini yükseltecek ve değerlendirme yapabilme gücünü geliştirecek olan medya okuryazarlığı eğitiminden geçmektedir.'
- 'Önemli ve özgün bir sürece doğru yol alınıyor'
Yerlikaya, Türkiye'nin medya eğitimi alanında geç kaldığına ve televizyon izleme alışkanlıkları dikkate alındığında, yapılacak çalışmaların önemli olduğuna işaret ederek, üst kurulun 2006'da Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığı protokolle medya okuryazarlığı dersinin önce ilköğretim okullarının 6-7 ve 8. sınıflarında, şimdi ise ortaokulların 7 veya 8. sınıfların birinde seçmeli ders olarak okutulduğuna değindi.
Türkiye’nin medya okuryazarlığı alanında yaptığı çalışmalar, ürettiği materyaller ve öğretim programlarıyla önemli ve özgün bir sürece doğru yol aldığını belirten Yerlikaya, 'Medya okuryazarlığı dersinin yaygınlaşması, toplumsal farkındalığın geliştirilmesi ve öğretmen eğitimlerinin gerçekleştirilmesi, bu çabanın en kritik aşaması olarak görülmektedir. Artan ekran bağımlılığı karşısında, çocukların ve gençlerin yüksek yararını dikkate alan çalışmalara öncelik verilmesi önem arz etmektedir. Her yaşta çocuk ve gençlerin medya karşısında savunmasız konumda olmaları nedeniyle, onları ve yakın çevrelerini kuşatan medya içerikleri konusunda bilinçlendirmek izlenecek en etkili yaklaşımdır' diye konuştu.
Yerlikaya, medya okuryazarlığı dersine yönelik yükselen toplumsal beklentiyi karşılamak amacıyla üst kurulun yeni çalışmalar yaptığını, bu bağlamda medya kültürü edinmede öğrencileri, öğretmenleri, medya çalışanlarını ve diğer yetişkinleri sürece katabilmek için 'www.medyaokuryazarligi.org.tr' adresinden ulaşılabilen bir internet sitesinin hizmete sunulduğunu, 2015'te 81 ilden 79 öğretmenin katılımıyla Medya Okuryazarlığı Hizmetiçi Eğitiminin verildiğini ve 2013'te 1.Türkiye Çocuk ve Medya kongresinin düzenlendiğini hatırlattı.
RTÜK Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, medyanın sahip olduğu içerik ve görsel çekicilikle günümüz eğitim sistemlerinin en önemli rakibi konumuna geldiğini belirterek, medyanın bireysel ve toplumsal yaşama, özellikle de çocuklara etkileri üzerinde önemle durulması gerektiğini kaydetti.
Media Summit 2016
RTÜK Başkan Yerlikaya: 'Günün her saatinde, diledikleri programları denetimsiz olarak izleyen çocukların, televizyon ve internet ortamında sunulan olumsuz içeriklere maruz kaldıkları bilinmektedir. Bu sürede karşılaşılan şiddet, cinsellik, ayırımcılık ve aşağılayıcı medya içerikleri çocukların biyolojikpsikolojiksosyal gelişimlerini derinden etkilemektedir. Bu tür problemlerle baş etmenin en etkili yolu eğitimdir. Medya içeriklerinden yararlanmak/korunmak, çağdaş anlamda bireyin bilinç düzeyini yükseltecek ve değerlendirme yapabilme gücünü geliştirecek olan medya okuryazarlığı eğitiminden geçmektedir'