Mehmet Öcalan, İmralı Adası'ndan Döndü

765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 125. maddesine göre, ''vatana ihanet'' suçundan idam cezasına çarptırılan ve AB uyum yasaları ile idam cezası kaldırıldığı için İmralı Cezaevinde ömür boyu hapse mahkum edilen Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, adadan dönüşünde jandarma karakolunda yapılan işlemlerin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Mehmet Öcalan, Abdullah Öcalan'ın yüksek tansiyon ve şeker hastalığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede vefat eden ablası Havva Keser'in (75) cenazesinin nerede toprağa verileceğine ailesinin karar vermesi gerektiğini söyledi.

Bir gazetecinin, ''Görüşme nasıl geçti, cenaze konusu netlik kazandı mı?'' sorusu üzerine Mehmet Öcalan, ''Her şey netlik kazandı. Görüşmenin genelinde cenazeyi değerlendirdik. Ailesi, çocukları nerede isterse oraya gömülecek, sorun bu şekilde çözülecek. Buna müdahale etmek demokratik hakkımız değildir. Ailesi nereye isterse oraya, köye isterse köye götüreceğiz. Eğer yaşadığı yerde isterse orada gömeceğiz'' dedi.

Öcalan, ''Kobani ile ilgili görüştünüz mü?'' sorusuna, ''Ağabeyimin görüşü şu; sonuna kadar Kobani'deki insanlarımız direnecekler. IŞİD'in olduğu yerde ve Kürtlerin yaşadığı bölgelerde, nerede IŞİD varsa sonuna kadar onlarla mücadele edilecektir. Sonuna kadar direneceğiz, yani IŞİD'e hiçbir taviz vermeyeceğiz. IŞİD yapay bir örgüttür, IŞİD'i destekleyen hükümetler ve insanlara yarın IŞİD büyük sorun olacak. O tepki onlara da olacaktır. Demokratik ülkelerden eğer kim bu IŞİD'i destekliyorsa, o en büyük zararı o ülkeye veriyor. IŞİD'e sonsuza kadar direneceğiz, direnmek zorundadır halkımız'' yanıtını verdi.
Mehmet Öcalan, ''Ailesi Öcalan'ın cenazeye katılmasını istiyor. Abdullah Öcalan'ın cenazeye katılma talebi var mı?'' sorusu üzerine de "Hayır, hayır, hayır. Normal bir cenazedir. Herhangi bir talepte bulunmadı. Ailesinin talebini bilmiyorum. Onu ailesine sorarsınız, biz burada o konuyu değerlendirmedik, gündeme gelmedi'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, ''Çözüm süreci konuşuldu mu?'' şeklindeki sorusuna karşılık da Mehmet Öcalan şu cevabı verdi:
''Oyalama taktiği ile bu işler çözülmez. Devletin kendi çıkardığı yasalara biraz da kendisi uyması gerekir. Çözüm süreci deniyor avukatlar kaç seneden beri yanımıza gönderilmiyor' diyor. 'Avukatlar gelmiyor, hem hukuksal sorunlarımız vardır hem de uluslararası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde mahkemelerimiz vardır. Yani böyle bir çözüm yürüyebilir midir, çözüm için' diyor. '15 Ekim'e kadar yani biz bekleriz, gelen heyetlere dediklerimizi onlara aktarırız, ondan sonra da yapacağımız bir şey kalmaz' dedi.

'Çözüm diye bir şey yoktur da' dedi, 'müzakere diyorlar, müzakere diye bir şey yoktur da' diyor. 'Yapay bir yapıdır' diyor. 'Artık yapacak bir şeyimiz kalmamıştır ve kalmayacaktır' diyor. Çözüm süreci için bu şekilde değerlendirmeler yapıyor.''
Açıklamanın ardından Mehmet Öcalan ile hükümlülerden Hasan Alpan'ın yakını Hakkı Alpan, Gemlik'ten ayrıldı.