'Mekteb-İ Tıbbiyye-İ Şahane'nin Tıp Tarihindeki Yeri Ve Önemi' Toplantısı

Yılmaz, Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane'nin açılışının 112. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen  "Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane'nin Tıp Tarihindeki Yeri ve Önemi" konulu toplantıda konuştu.

Her şeyin başının sağlık olduğunu, bunu eğitimin takip ettiğini aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:

"Kanuni Sultan Süleyman'ın da dediği gibi, 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Saltanat dedikleri ancak cihan kavgasıdır. Olmaya baht-u saadet dünyada vahdet gibi' Demek ki devlet, sıhhat ve vahdet önemlidir. Köklü medeniyetimizden güç olarak yeni bir medeniyetin öncüsü olmak için çalışıyoruz. Bunun için eğitim, eğitim için de sağlıklı nesiller gereklidir."

Yılmaz, mevcut anayasada vatandaşların sağlık haklarını anımsatarak, devletin bu konudaki yükümlülüklerini anlattı.

Sağlık kurumlarının varlığının önemine işaret eden Yılmaz, "Ecdadımız pek çok hastane, bimarhane, şifahane ve darüşşifa inşa etmiştir. Hastaneler önemlidir ama daha önemlisi o hastanelerde hizmet verecek hekimleri yetiştirmektir. Sağlık mekansız olur ama insansız olmaz. Bu nedenle doktor hastaneden önemlidir" dedi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane'nin dünyanın en zor zamanlarında kurulduğunu belirterek, "O günün koşullarında bir taraftan sağlık alanında eğitimi, bilimi, uygulamayı ve araştırmayı güçlü bir merkez halinde böyle bir eserle taçlandıran anlayış... Hemen yanında botanik alanı ve eğitimi bir arada götüren ve zor koşullara rağmen misyon ve vizyon koyan bir anlayış" diye konuştu.

Sağlık alanında iki yasal düzenleme yapıldığını bildiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bunlardan biri Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'ydı. Bunun altında kanser, biyoteknoloji, kronik hastalıklar, anne-çocuk ve ergen, geleneksel tıp ve akreditasyon enstitülerini kurduk. Ama ne yazık ki kurulurken dünya kadar engellemeler dünya kadar iftiralar ve dedikodular yapıldı. Beynimizin arkasında insanımıza hizmet etmek var. Bu ülkeyi ve milleti dünya ülkeleri ve milletleriyle yarıştırmak var."

Müezzinoğlu, Türkiye'nin dünyayla yarışacak bir ülke olduğunu anlatarak, sağlık hizmetleri alanında yaşanan gelişmeler, hastane ve yatak sayısındaki artış hakkında bilgiler verdi.

Bakan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Bu dinamiklerin arkasında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var. Ne yazık ki nasıl 1900'lü yıllarda 2. Abdülhamid Han Hazretlerine 'Kızıl Sultan'  demeyi yerli ve milli olmayanlar başarabildiyse bugün de yerli ve milli olmayanlar Cumhurbaşkanımıza 'diktatör' demeye çalışıyor. Bu millete hizmet etmek, milletin dünya milletleriyle yarışında 'Ben de varım' demesinin öncülüğünü yapmak, diktatörlük kelimesiyle örtüştürülüyorsa bunların primitif zekalarına bu kelimeyi havale ediyorum. İnşallah bu anlamda Türkiye'nin 1 Kasım seçimleri sonrasında milli iradenin, vatandaşın, sağlıklı ve vicdani sağduyusu, feraseti, aklı ve izanıyla yine büyük millet olduğunu ve büyük millet olma iddiasının arkasında olduğunu gösterdi."

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, okulun tarihi, amaçları ve hedeflerini anlattı.

Üniversitenin Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane'nin köklerine sahip çıktığını belirten Erdöl, "Osmanlı sağlık alanında çok önemli şeyler yapmış. Burada Sultan Abdülhamid Han 300'e yakın hastane planlamıştı. İki önemli şahsiyet sağlığa çok önem vermiştir. Bunlar Sultan Abdülhamid Han ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır" diye konuştu.

Törene İstanbul Valisi Vasip Şahin ile YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç da katıldı.