Melih Gökçek'ten bomba açıklamalar

Gündeme dair yaptığı çarpıcı açıklamalarla adından sıkça söz ettiren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Beyaz TV'de yayınlanan moderatörlüğünü Ferda Yıldırm'ın üstlendiği 'Basın Kulisi Özel' programına konuk oldu.

Uzun süredir televizyon programlarına katılmayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek sessizliğini Beyaz TV'de bozdu.

Gezi olayları sürecinde yaptığı analizlerle dikkatleri üzerine çeken Gökçek, 17 Aralık operasyonu ile Gezi arasında bağlantı olduğunun altını çizdi.

ÜLKE EMEKLEMEKTE İKEN KANATLANMAYA BAŞLADI

11 yıl boyunca Türkiye'nin emeklemekte iken kanatlanmaya başladığının altını çizen Gökçek “ Olan biten olayların tamamı Türkiye'yi yeniden dizayn etmeye yönelik. Bu olayların neden olduğunu anlamak için Türkiye'nin nerede olduğunu bilmek lazım. 11 sene içerisinde Türkiye'de hayrete düşürülecek işlere imza atıldı. Emeklemekte olan ülke adeta kanatlandı. Kişi başına düşen gelir 3'e katlandı. 11 yılda Türkiye müthiş bir büyüme yaşadı. IMF'ye borç verir hale geldik. Tüm bu yaşananların ardından ve faizin de yüzde 4,50'ye kadar düşmesinin ardından faiz lobisi harekete geçti” dedi.

YOLSUZLUK OLSA BU YATIRIMLAR YAPILIR MI?

Programda ekonomiye ve yapılan yatırımlara yönelik rakamlar veren Gökçek,“ Türkiye'nin son zamanlarda başına gelen olaylar boşuna yapılmıyor. Çünkü, Türkiye ekonomik olarak güçlü bir hale geldi. Yolsuzluk yapan bir parti bu kadar yatırımları nasıl yapar. Muhalefet döneminde bu yatırımlar neden yapılmadı. Bu yollar hırsızlıkla mı yapıldı. AK Parti hortumu kesti ve bu yatırımları yaptı. Türkiye nereden nereye geldi. 1999 yılında Kılıçdaroğlu SSK'nın başında iken hastaneler kuyruktan geçilmiyordu. Şimdi kuyrukta yok insanların da bir şikayeti. İnsanlar istediği hastaneye gidebiliyor” diye konuştu.

İŞSİZLİK YOK İŞİ BEĞENMEYEN VAR

Gökçek sözlerine şöyle devam etti: “Durumu iyi olmayan 2 milyon aileye yapılan yardımlar ortada. 20 senede belediye olarak 500 bin kişiyi iş sahibi yaptık. Türkiye'de işsizlik yok işi beğenmeyenler var. BELMEK kursları ile 220 bin hanımı meslek sahibi yaptık. Kemal Kılıçdaroğlu 2009 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğu dönemde yoksul ailelere her ay 600 TL maaş vereceğini vaat etti. Başbakan Erdoğan'da ona da'İzmir sizde neden vermiyorsunuz' diyerek güzel bir şekilde yanıt vermişti. Bazıları deprem paralarını fakir fukaraya vermeyi vaat ederken AK Parti doğrudan doğruya bu yardımları yaptı. Bu hükümet elbette başkaları tarafından çekilemez.”

DIŞARISI BİZE TAHAMMÜL EDEMİYOR

Üçüncü köprü, Marmaray ve yapılan yeni havaalanı nedeniyle dış güçler tarafından ülke üzerinde oyunlar oynadığını belirten Gökçek, “ Türkiye gittikçe büyüyor ve dış güçler bunu hazmedemiyor. Kendi silahımızı yapmaya başladıktan sonra yer gök inledi. Biz güçlendikçe dışarısı bize tahammül edemiyor. Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonu ile başlayan süreç nasıl gelişti. Bardağı taşıran Başbakan Erdoğan'ın projeleri oldu. Üçüncü köprü, Marmaray ve yapılan yeni havaalanının ülkeye büyük getirisi olacak. Avrupa bunu hazmedemedi. Bu yatırımlara karşı çıktılar. Ezilen hakların yanında olan Başbakanımız olmasında rahatsız oldular” diye konuştu.

TÜRKİYE'DE OYNANAN OYUNUN AYNISI ŞİMDİ UKRAYNA ve TAYLAND'DA

17 Aralık operasyonu ile Gezi olayları sürecinde yapılanların birbirine bağlantılı olduğunu belirten Gökçek, yanında getirdiği fotoğraflarla Türkiye üzerinde oynanmak istenen oyunu özetledi.

Gökçek, “Buraya gelmeden önce tabloyu çizdim. Ülke büyüyor insanlar mutlu. İlk olarak Gezi olayları ile süreç başladı. Taksim Platformu gelip isteklerini sundular. Kanal İstanbul, 3. Köprü ve santraller yapılmayacak. Senin ne işin var bu yatırımlarla. Gerçek niyetleri ortaya çıktı. Dış ülkelerin temsilcisi olduklarını belli ettiler. CNN 8 saat boyunca kesintisiz yayın yaptı. 1 hafta önceden de CNN canlı yayın araçlarını talep etti. Aynı şekilde de BBC bir politika izledi. Biz Gezi ile ilgili gerçekleri ortaya koyduk ve belgelerini yayınladık. Bunu Mısır'da Libya'da Sırbistan'da yaptılar. Son olarak ise Ukrayna'da bu tezgahı gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Gezi'de olduğu gibi şimdi de Ukrayna'da polise ikramda bulunuyorlar. Türkiye'de polislere çiçek atanlarla Ukrayna'daki zihniyet aynı. Türkiye'de temizlik yapıyor diye fedakarlık yapanlar ile oradaki olayları gerçekleştiren olay hep aynı. Gay ve lezbiyenleri protestosu bile aynı. Bizde sapan atan Teyze vardı oradaki kişi tekme atıyor. Bu kadar tesadüf olabilir mi? Bunu neden söylüyorum çünkü biz bunları yemedik. Bize güçleri yetmedi. Biz direndik ama Ukrayna ve Tayland buna direnemedi” dedi.

GEZİ OLAYLARI TÜRKİYE'NİN YENİDEN DİZAYNIDIR

'Erdoğan siyaset sahnesinden silinmek isteniyor'
Operasyonların üç ayağının olduğunu belirten Gökçek, "Recep Tayyip Erdoğan uzaklaştırılmak isteniyor. Elçiler bile bunu açıkça sağda solda söylüyorlar. Ama bu recep Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi yok etme operasyonudur. Onun yerine yeni partiler oluşturma operasyonudur. Koalisyonları Türkiye'ye muhtaç etme operasyonudur.

'CHP'yi merkeze çekme operasyonu'
CHP'yi merkeze çekme operasyonudur. Özellikle bu yerel seçimler dolayısıyla Büyükşehirlerde sağcı geçinen kişileri aday gösterip sola hizmet etmek ve özellikle CHP'nin oyunu yükseltmek için yapılan bir şeydir. CHP'nin oyu yüzde 26'yı geçemiyor. Geçmesi de mümkün değil gittikçe de çöküyor.

'MHP'nin Başının yeniden dizayn edilmesi'
Türkiye'de Devlet Bahçeli'yi seven vardır, sevmeyen vardır. Herkesin işine gelen lafı vardır işine gelmeyen lafı vardır. Bahçeli hiç bir zaman MHP'li gençleri sokağa dökmedi. onların telef olmasına müsade etmedi. onları gözü gibi korumaya çalıştı. Gezi olaylarında tepkisini ortaya koydu. Bu özellikle baronları ve neoconları çok rahatsız ediyor. Bahçeli MHP'nin başından gitmediği sürece bu gençleri sokağa dökmek mümkün değil. onun için de ellerinden gelen gayreti sarf edecekler. Mansur Yavaş'ı burada koz olarak kullanıp, MHP'yi zayıflatıp MHP'yi parçalamak istiyorlar. Bu arada da bir kısmını BBP'ye çekmek istiyorlar. Bu da MHP'nin yeni dizaynıdır." dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN OLMAZSA...
"Başbakan Erdoğan olmazsa, Türk ekonomisi dibe vurur, işsizlik başını alır gider, insanlar işsiz kalır, barış süreci sona erer, yeniden tartışmalar kavgalar başlar, Türkiye’de yeniden mafya türer, yeniden şehitleri görmeye başlarız, milli gelir inişe geçer, CHP iktidar olduğu anda derhal inanan insanlardan ayırım yapmaksızın intikam alma yarışına girişir."