Meme kanserinin erken safhada herhangi bir belirti vermediğini ilerleyen zamanda memede ele gelen sertlik, meme ucunda kanama veya ciltte çekinti gibi belirtiler gösterebileceğini bildiren Tözün, “hastalık aynı taraftaki koltuk altı lenf bezlerine ilerler ve bu bezlerin büyümesine sebep olur” dedi.
RİSK GRUPLARI
Meme kanserine karşı risk gruplarının olduğunu belirten Doç. Dr. Mustafa Tözün, soy geçmişinde (ailesinde) meme kanseri bulunan, genetik birtakım özel hastalıkları taşıyan, yapılmış eski meme biyopsilerinde özel bir takım patolojik durumlar tespit edilen, meme kanseri nedeni ile daha önce tedavi gören, göğüs bölgesine 10-30 yaşları arasında çeşitli hastalıklar nedeni ile radyoterapi (ışın tedavisi) alan kadınların, meme kanserine yakalanma ihtimalinin daha yüksek olduğunu vurguladı.
ERKEN TANI OLANAKLARI İLERLEDİ
Meme kanserinin kadınlarda en sık rastlanan kanser türü olduğuna dikkat çeken Tözün, meme kanserinin, kanser ölümlerinde; akciğer kanserinden sonra ikinci sırada olduğunu söyledi.
Erken teşhisin önemine değinen Tözün; ‘Meme kanserinin görülme oranı artmasına rağmen, meme kanserinden ölümlerde azalma olmaktadır. Bu azalmada en önemli faktörün ise erken tanı olanaklarındaki ilerlemedir’ dedi.
RİSK AZALTILABİLİR Mİ?
Meme kanseri konusunda bilgiler veren İzmir Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tözün açıklamalarına şöyle devam etti: “Düzenli egzersiz ve jimnastik yapan kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı gözlenmiştir. Bu nedenle, tüm kadınlara egzersiz önerilmektedir. Meme kanseri ile beslenmenin önemli ilişkisi vardır. Sebze ve meyve tüketilmesi, ağır yağlı yiyeceklerden uzak durulması önerilmektedir. Günlük gıda alımına c vitamini, betakaroten gibi antioksidanların eklenmesinin koruyucu etkisi olduğu ileri sürülmektedir. Özetle; şişmanlığın azaltılması, alkol alınıyorsa bırakılması, hafif egzersiz yapılması, sebze ve meyvenin bol tüketilmesi, gibi basit önlemler ile meme kanseri riski yüzde 30-40 oranında azaltılabilmektedir.Meme kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalıktır. Erken tanı sayesinde, meme kanserinin getirdiği sorunlar büyük oranda çözülebilmektedir. Bu sayede hastalığın yaptığı hasar en aza indirilebilir, yaşam süresi ve kalitesi önemli ölçüde arttırılabilir. Erken teşhis için bilinen en iyi ve etkili çözüm, kadınların risk durumlarına göre belirlenmiş olan tarama programına uyarak mamografilerini ve gerekli diğer tetkikleri düzenli yaptırmasıdır. 40-70 yaş arasında her kadının 2 yılda bir mamografi çektirmesi önerilmektedir.”
Meme Kanserinde Erken Teşhis ve Düzenli Tetkik Uyarısı
İzmir Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tözün, kadınlarda en sık rastlanan kanser türü olan meme kanserinin, Türkiye için önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.