Meme Kanserinde Umut Veren Çalisma

Meme Kanserinde Umut Veren Çalisma

Kadinlarda sik görülen meme kanserinde umut veren bir çalismaya imza atildi. Ürgüp Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmani Dr. Kayhan Özdemir ve ekibi meme kanserleri üzerinde yaptiklari çalismada, risk faktörüne veya yakinmalara sahip hastalarda, daha erken taramalar yaparak takip araliklari kisaltilabiliyor.

Dr. Kayhan Özdemir baskanliginda yürütülen çalismalarda, meme kanserinin üçlü negatif alt tipine dair bir takim arastirmalar yapildi. Yapilan arastirmalarda IL6/STAT3 yolaginin kanserli hücrelerin ilerlemesinde önemli role sahip oldugunu ve kanda bu belirteçlerin yüksek degerde olduklarinda kanserin agresif bir seyre sahip olarak hizli ilerleyebildigi gözlendigi ve daha sik nüksettigini ve kemoterapiye çabuk direnç gelistirebilecegi gözlendi. Bu yolun bloke edilebilmesi veya bu belirteçlerin kandaki oranlarinin düsürülebilmesi durumunda kanserli hücrelerin ilerlemesinin yavaslayabilecegi yapilan bilimsel çalismalarla kanitlanmis oldu.

"8 kadindan birisi meme kanserine yakalanma riskine sahip"

Çalisma hakkinda bilgi veren Dr. Kayhan Özdemir; “Kadinlarda en sik görülen kanser tipi meme kanseridir. Yasam süresi boyunca her 8 kadindan 1’i meme kanserine yakalanma riskine sahiptir. Meme kanserinde erken teshis hastaligin seyri açisindan büyük önem tasimaktadir. Tarama ve görüntüleme yöntemlerinin yayginlasmasindan dolayi erken dönemde teshis edilebilmektedir. Bu yüzden 20 yasindan sonra düzenli kendi kendine meme muayenesi, 40 yasindan sonra ise 2 yilda bir mamografi çekilmesini önermekteyiz. Ancak risk faktörüne veya yakinmalara sahip hastalarimizda, daha erken taramalar yaparak takip araliklarini kisaltabilmekteyiz” seklinde konustu.

Meme kanseri hastalarinin yüzde 5-10’unda ise tani konuldugunda kanserli hücrelerin vücudun baska bir bölgesine yayilim yaptigini söyleyen Dr. Özdemir; “Koltuk alti lenf bezlerinden sonra en sik yayilim kemik, akciger ve beyine olmaktadir. Bu yayilim yapmis tümöre sahip hastalarda 5 yillik yasam sansi maalesef yüzde 25-30’lara kadar düsebilmektedir” dedi.



"Kemoterapi ilaçlarina direnci daha yüksek"

Meme kanserinin bir alt tipi olan ‘üçlü negatif’ alt tipinde bu yayilim oranlari diger alt tiplere göre daha oldugunu söyleyen Dr. Kayhan Özdemir, “Bu tür kanserler tüm meme kanserli hastalarin yaklasik yüzde 15’ini olusturmaktadir ve her yil dünyada yaklasik 200 bin kisiyi etkilemektedir. Ayrica üçlü negatif alt tipinde tedavi sonrasi tekrarlama orani ve kemoterapi ilaçlarina karsi direnç gelisimi de daha sik görülmektedir” diye konustu.



"Kongrede 1. seçildi"

Özdemir açiklamasinda ayrica, “Geçtigimiz ay Türk Cerrahi Dernegi’nin düzenledigi yurtdisindan da meslektaslarimizin bilimsel arastirmalariyla katildigi toplantida birincilik ödülü alan çalismamizda; meme kanserinin üçlü negatif alt tipine dair bir takim arastirmalarda bulunduk” ifadelerini kullandi. Çalismanin gelecek adina umut verici oldugunu da sözlerine ekleyen Dr. Özdemir; “2019-2022 yillari arasinda gerçeklestirdigimiz arastirmamizda üçlü negatif meme kanseri tanisi koyulmasini takiben hastalarimizdan kan alarak bu kanlarda gen izolasyonu gerçeklestirerek -80 derecede dondurulmasini takiben elde ettigimiz serumlarda IL6/STAT3 isimli biyolojik belirteçleri çalistik. Bu IL6/STAT3 yolaginin kanserli hücrelerin ilerlemesinde önemli role sahip oldugunu ve kanda bu belirteçlerin yüksek degerde olduklarinda kanserin agresif bir seyre sahip olarak hizli ilerleyebildigini, daha sik nüksettigini ve kemoterapiye çabuk direnç gelistirebilecegini gösterdik. Dolayisiyla bu yolun bloke edilebilmesi veya bu belirteçlerin kandaki oranlarinin düsürülebilmesi durumunda kanserli hücrelerin ilerlemesinin yavaslayabilecegini gördük. Bir sonraki asamada ise amacimiz çalismamizda da gördügümüz üzere kanserli hücrelerin takip ettigi bu yolu bloke edebilecek, kanda bu belirteçlerin düzeylerini azaltabilmek adina olacak” ifadelerini kullandi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile