-Uzun süre Unutulmaz'da yer aldıktan sonra dinlenmeyi düşünmedin mi? Oyuncunun yüzünü dinlendirmesi gibi bir durum söz konusu ya, o yüzden soruyorum. Sen bu görüşe katılıyor musun?
Bütün bir sezon boyunca dinlenmeyi düşünmek için yaşım çok genç sanırım. Sette olmayı, o ortamı, uykum var demeyi, yorgun argın eve gelip hiçbir şey düşünmeden yatağa girmeyi, sevdiğim işi yapıyor olmayı, zorluklarını, ara sıra isyan etmeyi, mesleğimle ilgili herşeyi çok seviyor ve onu özlüyorum. İstediğim proje bir önceki dizimi anımsatacak türde, oynayacağım karakterde keza benzer nitelikte olsaydı dediğinde haklısın o zaman ben de beklemeyi, yüzümü dinlendirmeyi, tercih edebilirdim ama ''Unutulmaz''da ki ''Eda'' ile ''Dedektif Memoli'' dizisinde ki ''Ezo'' arasında dağlar kadar fark var. Bu da benim şansım..
-Dedektif Memoli'den gelen teklifi kabul etme nedenin nedir? Sana bu projede olmalıyım dedirten şey neydi?
İnsanların beni izlediği zaman ''yine mi dram? yine mi ağlıyor?'' cümlelerini duymaktan uzak bir proje istiyordum. ''Dedektif Memoli''nin teklifi de, cuk oturdu diyebilirim. Farklı bir karakter, aynı olmayacak olmak bana heyecan veriyor.
-Memoli'nin daha önce yapılmış ve denenmiş bir proje olmasından dolayı bir tedirginlik yaşadın mı?
Daha önce var olmayan bir dizinin yayına girmesi ne kadar risk taşıyorsa bu proje de ancak o kadar risk taşıyor bence. ''Yılan Hikayesi'' zamanının en çok izlenen dizilerinden biriydi. Bu yüzden başlangıçta kıyaslama yapılacak olması olası ama izlerken bunu daimi yaparsak, neresinden tutsak da çöpe atsak diye düşünür, ne kadar çok taklit beklersek; o kadar çok haksızlık etmiş oluruz çünkü iş; eskisine nazaran çok çok daha iyi olsa dahi görmez gözümüz. Beni tedirgin eden tek şey insanların ön yargıları.
-Ezo nasıl bir karakter, bize Ezo'dan bahsedebilir misin? Rol için fiziksel bir değişiklik yaptın mı? Mesala saçını boyattığını biliyoruz? Saç rengini yadırgadın mı?
Ezo cin fikirli, çok zeki bir kız. Kitap okumayı, kendini geliştirmeyi, öğrenmeyi seviyor. Sanırım en kötü özelliği tatmin olacağı bir cevap alana kadar bir soruyu farklı sekillerde binlerce kez sorabiliyor olması. Çok da cesaretli aynı zamanda. Ezo rolünü çok sevdim, törelere karşı geldiği için ölüm fermanı yazılan bu saf, iyi kalpli köylü kızının tek umudu Memoli. Seyirciler daha ilk bölümde Ezo’yu çok sevecek ve O'nun başına gelenler nedeniyle zaman zaman üzülecek. Ama Ezo, inadı ve her türlü acıya göğüs geren cesur yüreğiyle, dimdik ayakta durmasını becerecek”
2002-2004 yılları arasında saç rengimle o kadar çok oynadım ki; sarının her tonunu gördüm kendimde, lacivertten tutun pembeye varana kadar; ergenlik işte can sıkıldıkça değiştiriyordum sürekli saç rengimi. Alışık olduğum birşey olduğu için yadırgamadım yani. 90 bölüm gibi uzun süren bir diziden sonra bu değişiklik iyide oldu bence.
-Memoli durum komedisi olan bir polisiye, bir önceki projende ise bir hayli gözyaşı dökmüştün. Seni Memoli'de bu defa nasıl göreceğiz duygusal sahnelerin olacak mı?
İlerleyen bölümler ne getirir? Tayfun hikayeye neler katar? Bilemem ama bana öyle geliyor ki Ezo ağlarsa hırstan ya da dediğini inatla yaptırmak için ağlar.
-Son olarak diğer rol arkadaşlarını nasıl buluyorsun ve sette ortam nasıl?
Herkesi çooookkk sevdim. Set başlayalı iki hafta olmasına rağmen sanki uzun süredir aynı ekiple çalışıyormuşum gibi hissediyorum. Zamanının çoğunu birarada geçirmek zorunda kalan insanlar için iyi anlaşabilmek çok önemli ve en azından şimdilik görünen o ki bu ekip çok eğlenecek. Umarım dizi boyunca ve sonrasında da böyle devam eder herşey.
Memoli'nin Ezo'su Özlem Yılmaz'dan itiraflar
Özlem Yılmaz'la Dedektif Memoli ve canlandırdığı Ezo karakteri üzerine konuştuk…