Hükümetin zammını protesto eden memurlar simit yiyerek yaşananları protesto etti. Hükümetin memur zammını protesto etmek amacıyla bugün ülke genelinde memurlar greve gitti. Greve giden binlerce memur, Adapazarı ilçesi Yenicami Meydanında toplanarak hükümeti protesto etmek için yürüdü. Eyleme KESK, Memur-Sen ve Türk Kamu-Sen üyesi memurlar katıldı.
Ellerinde taşıdıkları dövizler ve atılan sloganlar ile hükümeti protesto eden memurlar, “Hükümet zammını al başına çal” diye tempo tuttu.
Eylemde 3 konfederasyon temsilcisi sırayla kendi basın açıklamalarını gerçekleştirdi. Memur-Sen adına konuşan Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şubesi Genel Sekreteri Salih Canbal, “2012- 2013 yılı Toplu Sözleşmesi görüşmeleri Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevlileri Sendikaları Görevlileri arasında gerçekleşmiş ve anlaşmazlıkla sonuçlanmıştır. Kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren onlarca talebinin görmezden gelen Kamu İşveren Heyeti, anlaşmazlığın, ilk toplu sözleşmede toplu sözleşme imzalanamamasının baş sorumlusudur. Sermayeye gelince kasanın kapısını açan kamu görevlilerinin haklı taleplerine cari açık gerekçesiyle sığınan hükümet, kamu görevlilerine verdiği değeri ortaya koymuştur. Maaş zammı tekliflerini, 2012 yılında ilişkin yüzde 10,26’lık yeniden değerleme oranına dahi çıkarmaya yanaşmayan hükümet, taban aylığa seyyanen zam, özel hizmet tazminatı ve ek gösterge artışları, toplu sözleşme ikramiyesi, ek gösterge artışları, fazla çalışma ücretinin yükseltilmesi, ek ödemenin emekliliğe yansıtılması, eş ve çocuk yardımı, yemek yardımı, emeklilerin eş yardımından yararlanması, 4-C’ lilere 200 TL seyyanen zam yapılması ve kadroya alınması başta olmak üzere kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren onlarca teklifimize karşı teklif sunmayı bile gereksiz görmüştür. Toplu Sözleşme Masası’nda ek ödeme mağduriyetimizin giderilmemesini, yüzdelik zam ve diğer toplu sözleşme tekliflerimizin karşılanmamasını kabul edemiyoruz. Bu duyarsızlığı protesto ediyor, Türkiye genelinde hizmet üretmiyor, bir günlük iş bırakarak burada oturma eylemi yapıyoruz. 2010’da yapılan Anayasa değişikliği referandumunun üzerinden 19 ay geçtikten sonra Toplu Sözleşme Kanunu’nu çıkaran hükümet, beş aydır kamu çalışanlarına zamlı maaş veremezken; şike, emekli vekillerin maaşları söz konusu olunca yerinde duramamakta, memur söz konusu olunca ise kılını kıpırdatmamaktadır. Vekillerin danışmanlarına, şoförüne ve sekreterine, askere ‘ mali denge ‘ endişesi taşımadan zam yapan hükümet, eğitimciler söz konusu olunca yan yatmış, kırk dereden su getirmiştir.” dedi.
Türk Kamu-Sen Sakarya Temsilcisi ve Türk Büro Sen Şube Başkanı Rahim Varol ise açıklamasında şunları kaydetti: “18 ay aradan sonra ilk kez toplu sözleşme masasına oturmasının ardından hükümetin reva gördüğü sadaka niteliği bile taşımayan zam oranları için bu gün iş bırakma eylemi yapmak üzere burada toplanmış bulunmaktayız. Hükümetin her zaman olduğu gibi ben yaptım oldu mantığı ile hareket etmiş ve kamu çalışanları yok sayılmıştır. 666 sayılı K.H.K. ile kamu kurumlarında tam anlamıyla bilinçli olarak iş barışını bozacak sosyal ve ekonomik adaletsizlik yaratılmıştır. Özelleştirme mağduru olan 4-C’li çalışanlara aile yardımını çok gördünüz, ailelerini yok saydınız. Kamu kurumlarında 4-B, 4-C diye bir istihdam modeli duymak istemiyoruz. Acilen şu anda 4-B, 4-C çalışanlarını kadroya geçirilmesini istiyoruz. Toplu sözleşmelerin devam ettiği süreçte memura istediğini verirsek Yunanistan’a döneriz demeleri akıllara şu soruları getirmektedir. Milletvekillerine yüzde 45 artış sağlarken Yunanistan aklınıza gelmedi mi? Ekonomimizin çok iyi olduğu söylemi doğru değil mi? Eğer söylediğiniz gibi dünyanın en iyi gelişen ekonomisine sahipsek, yani pasta büyümüşse bu pastadan kamu çalışanları neden payını alamıyor ya da büyüyen ekonomiden vekile yüzde 45, memura yüzde 3,5 + 4 mü pay düşüyor.” KESK Dönem Sözcüsü Kazım Bibinoğlu ise, grev hakkı yok tehditlerine aldırmayan binlerce memurun bugün meydanlarda olduğunu dile getirerek, “Dağın fare doğurmasını bekleyenler dışında herkesin, kamu emekçilerinin, işçilerin, emeklilerin yürekleri bugün bizimle çarpıyor. 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde kamu emekçilerine “ artık sizler de toplu sözleşme yapacaksınız, haklarınızı koruyacaksınız “ diyenler, her zaman olduğu gibi sözlerinde durmamıştır. Referandum sürecinde “Nikah masasında bile böylesine iştahla EVET demedik diyenlerin kamu emekçilerinin karşısına çıkıp özür dilemesi gerekmektedir. Sadece adı toplu sözleşme olan bu sistemin yürümeyeceği zaten başından belliydi. Grev hakkının olmadığı bir toplu pazarlık sistemi olur mu? İş verenin, çalışanına hangi konularda talepte bulunabileceğini belirlediği, son kararı kendisinin verdiği bir toplu pazarlık sistemi dünyanın neresinde var? İş veren sadece sizi dinleyecek, hatta dinliyor gibi görünecek sonra da sana verdiğimle yetin daha fazlasına istemeye hakkın yok, grev yapmaya hakkın yok diyecek. Uluslar arası hukuktan doğan anayasal hakkımız, grev hakkımız, yasal güvence altına alınmayacak. Son söz on bir üyesinin altısı hükümet tarafından atanan Hakem Kuruluna verilecek. Buna da toplu pazarlık denilecek. Dünyanın neresinde görülmüş böyle toplu pazarlık? Görüşmelerin son gününde sadaka teklifine birkaç kuruş daha ekleyen hükümet, 2012 teklifini yüzde 3,5 + 4, 2013 teklifini de yüzde 3+3 olarak yenilemiştir. Günde ancak bir simit parasına denk gelen maaşlarımızda aylık olarak ortalama 45- 50 TL artış öngören teklifleriyle kamu emekçilerine, emeklilere verdikleri değeri bir kez daha göstermişlerdir” diye konuştu.
Memurlar basın açıklamalarının ardından bir süre slogan attıktan sonra olaysız şekilde dağıldı .
Memurlar Sakarya’da Zam İçin Yürüdü
Sakarya’da KESK, Memur-Sen ve Türk Kamu-Sen üyeleri hep birlikte zam için yürüdü.