Merkel’İn ‘Moratoryum’Una İtiraz Eden Rwe Mahkemeye Başvurdu

Japonya’da meydana gelen deprem sonrasında Fukuşima nükleer enerji santrallerinden sızan radyasyon dünya kamuoyunu tedirgin etmeye devam ediyor.

Japonya’da meydana gelen deprem sonrasında Fukuşima nükleer enerji santrallerinden sızan radyasyon dünya kamuoyunu tedirgin etmeye devam ediyor. Radyasyon bulutları sadece Japonya’yı değil bütün dünya ülkelerine ulaşma tehlikesi herkesi hareketlendirdi. Ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 22’sini nükleer santrallerden elde eden Almanya’da ise hükümet tarafından “şimdilik” kapatılan 7’si eski toplam 8 nükleer santralin geleceği ile ilgili tartışmalar devam ediyor. RWE isimli elektrik şirketi, Hessen eyaletindeki Biblis A isimli nükleer santralin kapatılmasına itiraz ederek Kassel’deki Hessen Yüksek İdari Mahkemesi’ne başvurdu.

    Alman hükümetindeki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Hür Demokrat (FDP) partileri, Baden-Württemberg ve Rheinland-Pfalz eyaletindeki seçimlere denk gelen Fukuşima’daki nükleer faciadan sonra nükleer politikalarını yeniden gözden geçireceğini açıklamış, henüz birkaç ay önce faaliyet süresini uzattığı nükleer santralleri ‘moratoryum’ diye isimlendirdiği 3 aylık süreliğine kapatmayı bile göze almıştı.

    Başbakan Merkel, 1 Ocak 2011’den itibaren geçerli yeni Atom Yasası’nın 19.paragrafı, madde 3, fıkra 3’de “moratoryum” sürecinde bu santralleri kapatma girişimi için bir düzenlemenin mevcut olduğunu belirtmişti. Ayrıca hükümet, nükleer şirketlerden gönüllü olarak santralleri ‘sorunsuz’ bir şekilde ‘şimdilik’ kapatmasını talep etmişti. RWE şirketi ise 18 Mart tarihinde kapatılan Biblis A nükleer santralin güvenlik şartlarını yerine getirdiğine dikkat çekerek, “Faaliyetinin durdurulması için yasal neden yok.” açıklamasını yaptı.

    Birlik Partileri Federal Meclis Grubu Başkanı Volker Kauder ise hükümetin girişiminde başarılı olacağına inandığını söyleyerek, “Mahkeme davalarına moratoryumun devam edeceği şekilde tepki vereceğiz.” dedi. Yeşillerin Federal Meclis Grubu Eşbaşkanı Renate Künast ise mahkemenin davacıyı haklı bulması durumunda Biblis A santralinin yeniden faal olacak diye uyarıda bulundu.

    HÜKÜMET ESKİ SANTRALLERİ KAPATMAKTA KARARLI

    Alman medyasında yer alan haberlere göre hükümet ortakları ve partilerin meclis grup başkanları nükleer santrallerin geleceği ile ilgili bir görüşme yaptı. Bu görüşmeden 1980 yılından önce kurulan 7 santral ve Krümmel reaktörünün ‘moratoryum’dan sonra da kapatılması kararlaştırıldı. Hükümet ayrıca nükleer santrallerde aranan güvenlik şartları zorlaştırılmayı da öngörüyor. Federal Çevre Bakanı Jürgen Röttgen (CDU), haziran ayının sonuna kadar devam edecek ‘moratoryum’un sonunda konuyla ilgili net bir karar alınacağını açıkladı.

    YASAL OLARAK NÜKLEER SANTRALLERİ KAPATMAK ZOR

    Hukuk uzmanlarına göre nükleer santralleri sadece Japonya’daki olayları bahane ederek kapatmak zor. RWE şirketi davayı kazanması durumunda hükümetin başlattığı ‘moratoryum’un sonu gelebilir. Sol Parti Başkanı Klaus Ernst, enerji şirketlerin devletleştirilmesini savunarak, “Devlet kendini baskı altına kalacak duruma getirmemeli. Elektrik borsalara değil, halka ait. Enerji devleri parçalamak ve kamusallaştırmak tabu olmaktan çıkmalı. ” dedi.

    Yeşiller Eşbaşkanı Claudia Roth ise Leipziger Volkszeitung’a yaptığı açıklamada CDU ve CSU’nun 60 yıldır nükleer lobicilik yaptığını çok çabuk unuttuğunu ve tarihi saptırmaya çalıştığının altını çizerek, şunları söyledi: “Almanya’nın ilk ‘atom’-bakanı Franz Josef Strauss’dan 2010 yılında ‘atom anlaşması’nı bozarak nükleer santrallerin faaliyet süresini uzatan Angela Merkel’e kadar, Hristiyan Birlik partileri nükleer enerjinin siyasi destekçisi olmuştur.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile