Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz Manisa’da

Anemon Otel’de düzenlenen panele, Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, MTSO Başkanı Bülent Koşmaz, Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı (MESOB) Hasan Geriter, oda başkanları, daire müdürleri ve öğrencier katıldı. Sıcak gündeme ve makro ekonomiye yönelik değerlendirmelerle sunumuna başlayan Yılmaz, global risk iştahındaki iyileşmeye de dikkat çekerek şöyle konuştu: "Küresel görünüme baktığımızda 2010’da bozulan risk iştahının daha iyimser olduğunu görüyoruz. Büyüme açısından banktığımızda küresel ekonomiye ililşkin belirsizlikler henüz ordan kalkmamıştır. Dünya sanayi üretim endeksinin bir miktar gerilediğini görüyoruz. İstihdam piyasalarında ise olumsuz görünüm dikkat çekiyor. ABD ve Euro bölgelerdeki yüksek işsizlik oranının korunması buradaki iç talebe yönelik risklere işaret ediyor. Biz de işsizlik oranınının kriz önceki seviyelerin üzerinde seyretmesinibekliyoruz. Öte yandan, işsizik sigortasına yapılan başvuru kriz öncesine geri döndü." Libya olaylarıyla hızla yükselen petrol fiyatlarına da değinen Durmuş Yılmaz önemli mesajlar verdi. Petrol ve emtia fiyatlarındaki artışların küresel büyümeye olmusuz yansıyacağını ifade eden Yılmaz, "Son günlerde petrol ve emtia fiyatlarının arttığının görüyoruz. Özellikle ham petrol fiyatlarında görülen fiyat artışlarının küresel ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini tahmin ediyoruz." dedi. İmalat sanayi kapasite kullanım oranının kriz öncesi döneminin altında olduğunu belirten Yılmaz, "Öncü göstergelere baktığımızda. iktisadi faaliyette daha ılımlı bir büyüme yaşanacağını gösteriyor, ihracat hız, iç talepte sınırlı yavaşlama, tüketici krizdekileri otomobil satışları gibi göstergelerdeki yavaşla ma eğilimi var, ama burada ihtiyatlı olmak lazım, çünkü veriler yıl sonu bilanço verileri nedeniyle biraz gürültülü. Gerçek resmin ortaya çıkması için Mart ayı verilerine kadar beklemek gerekiyor.İş-Kur’a kayıtlı oranların kriz öncesi seviyeye ulaştığı görülmektedir işsizlik sigortası başvuruları kriz öncesi döneme geri dönmüştür. Kredi hacmindeki artış son dönemde yavaş seyir etmektedir. Ülkemize gelen kısa vadeli sermayenin belersizliğini artırdığı için Türk Lirası’nın’nin dolar ve Euro’ya karşı değer kaybetti. Türkiye ekonomisiyle ilgili olarak son dönemde iktisadi faaliyetle ilgili açıklanan verilerin öngörüleri yansıttığını aktaran Yılmaz, "Kapasite kullanım oranı hala kriz öncesiseviyesinin altındadır. Son açıklanan veriler ihracattaki büyümenin hız kazandığının ve iç talepte sınırlı bir daralmanın görüldüğünü açıklamaktadır. Önümüzdeki dönemde kredi kullanınımın bir miktar daha azalacağını, daralacağının öngörüyoruz. Alınnan tedbirlerin kredi talebinde zayıflama yaratacağını öngörüyoruz. Kredi talebiyle ilgili değerlendirmler için Mart ayı sonu beklenmeli." şeklinde konuştu. Cari açığın ilk çeyrekte artacağını ancak bunun baz etkisinden kaynaklanacağını beklediklerini kaydeden Durmuş, "Alınan tedbirlerin cari açık üzerindeki dengeleyici etkileri önümüzdeki dönemde belirginlik kazanacak" dedi. Ayrıca Durmuş, petrol fiyatlarındaki 10 dolar artış enflasyonda yıllık bazda 40 artışa neden olduğunu söyledi. Panel sonunda Yılmaz, soruları yanıtladı. Son alınan kararlar sonrasında para politikasında bir değişikliği gidilip gidilmeyeceğinin sorulması üzerine, bugün itibariyle bir değişikliğe gidilmediğini belirterek, ’’Önce değerlendirme yapalım. Yılın ikinci yarısı için veri toplama durumundayız’’ diye konuştu. Yılmaz, son dönemde ne kadarlık sıcak paranın Türkiye’yi terk ettiği yönündeki soruya, ’’Ödemeler dengesini beklemek lazım. Ama rakam vermek gerekirse biz bu kararı verdikten sonra 10 milyar dolarayakın para Türkiye’yi terk etti. Ama sonrasında girişler, çıkışlar oldu tabii. Bu rakam konjonktüre göre değişiyor. Bu yüzden önümüzdeki dönemdeki veriler farklı olabilir’’ şeklinde cevap verdi. Haziran ayındaki seçimlerin para politikalarına olası etkilerinin sorulması üzerine Yılmaz, ’’Maliye politikası son derece önemli. Biz orta vadeli programda öngörülen hedeflere uyulduğu sürece para politikasında bir sıkıntıya girileceğini düşünmüyoruz’’ dedi.