Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi (TCMB) Para Politikasi Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oraninin yüzde 10,5’ten yüzde 9’a indirilmesine karar verdi.
Karar metninde Agustos ayinda baslatilan faiz indirim döngüsünün sonlandirilmasina karar verildigi vurgulandi. Metinde, dis talep kaynakli baskilarin iç talep ve arz kapasitesi üzerinde simdilik sinirli olan etkilerinin daha belirgin hale geldigini belirtildi.
Karar metninde su ifadeler yer aldi:
“Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayiflatici etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme iliskin küresel büyüme tahminleri asagi yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçinilmaz bir risk faktörü oldugu degerlendirmeleri yayginlasmaktadir. Türkiye’nin gelistirdigi stratejik nitelikte çözüm araçlari sayesinde temel gida basta olmak üzere bazi sektörlerdeki arz kisitlarinin olumsuz etkileri azaltilmis olsa da uluslararasi ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarinin artis egilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararasi finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakindan izlenmektedir. Bununla birlikte, gelismis ülke merkez bankalari yüksek enerji fiyatlari ve arz-talep uyumsuzlugu ile isgücü piyasalarindaki katiliklara bagli olarak enflasyonda görülen yükselisin beklenenden uzun sürebilecegini vurgulamaktadirlar. Ülkeler arasinda farklilasan iktisadi görünüme bagli olarak gelismis ülke merkez bankalarinin para politikasi adim ve iletisimlerinde ayrisma artarak devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankalari tarafindan gelistirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdügü gözlenmektedir.
2022’nin ilk yarisinda güçlü bir büyüme gerçeklesmistir. Yilin ikinci yarisina dair öncü göstergeler ise zayiflayan dis talebin etkisiyle büyümedeki yavaslamanin sürdügüne isaret etmektedir. Bununla birlikte, imalat sanayi üzerindeki dis talep kaynakli baskilarin iç talep ve arz kapasitesi üzerinde simdilik sinirli olan etkileri daha belirgin hale gelmektedir. Istihdam kazanimlari benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artisina katki veren sektörler dikkate alindiginda büyüme dinamiklerinin yapisal kazanimlarla desteklenmekte oldugu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bilesenlerin payi artarken, turizmin cari islemler dengesine beklentileri asan güçlü katkisi devam etmektedir. Bunun yaninda, enerji fiyatlarindaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarinin resesyona girme ihtimali cari denge üzerindeki riskleri canli tutmaktadir. Cari islemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalici hale gelmesi, fiyat istikrari için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hizi ve erisilen finansman kaynaklarinin amacina uygun sekilde iktisadi faaliyet ile bulusmasi yakindan takip edilmektedir. Ayrica, son dönemde belirgin sekilde açilan politika-kredi faizi makasinin ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkisi ile geldigi denge yakindan takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarim mekanizmasinin etkinligini destekleyecek araçlarini kararlilikla kullanmaya devam edecek ve ilave tedbirleri devreye alacaktir. Uygulanacak politikalar aralik ayinda açiklanacak olan 2023 Yili Para ve Kur Politikasi metninde kapsamli olarak ilan edilecektir.
Enflasyonda gözlenen yükseliste; jeopolitik gelismelerin yol açtigi enerji maliyeti artislarinin gecikmeli ve dolayli etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama olusumlarinin etkileri, küresel enerji, gida ve tarimsal emtia fiyatlarindaki artislarin olusturdugu güçlü negatif arz soklari etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrari ve finansal istikrarin güçlendirilmesi için atilan ve kararlilikla uygulanan adimlar ile birlikte, küresel baris ortaminin yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin baslayacagini öngörmektedir. Azalan dis talebin toplam talep kosullari ve üretim üzerindeki etkileri yakindan izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttigi bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artis trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatirim kapasitesindeki yapisal kazanimlarin sürekliligi açisindan finansal kosullarin destekleyici olmasi kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 150 baz puan düsürülmesine karar vermistir. Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe iliskin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde oldugunu degerlendirmis, agustos ayinda baslatilan faiz indirim döngüsünün sonlandirilmasina karar vermistir. Fiyat istikrarinin sürdürülebilir bir sekilde kurumsallasmasi amaciyla TCMB’nin tüm politika araçlarinda kalici ve güçlendirilmis liralasmayi tesvik eden genis kapsamli bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Degerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adimlari para politikasi aktarim mekanizmasinin etkinliginin güçlendirilmesi için kullanilmaya devam edilecektir.
TCMB, fiyat istikrari temel amaci dogrultusunda enflasyonda kalici düsüse isaret eden güçlü göstergeler olusana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulasincaya kadar elindeki tüm araçlari liralasma stratejisi çerçevesinde kararlilikla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde saglanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düsüs, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artis egiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalici olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrari ve finansal istikrari olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatirim, üretim ve istihdam artisinin saglikli ve sürdürülebilir bir sekilde devami için uygun zemin olusacaktir.
Kurul, kararlarini seffaf, öngörülebilir ve veri odakli bir çerçevede almaya devam edecektir.”
Merkez Bankasi Faizi 150 Baz Puan Indirdi
Merkez Bankasi Para Politikasi Kurulu, politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 9’a çekti. Kurul metninde simdilik son faiz indirimi olacagini vurgulandi.



















