Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti (2)

Özetten: 'Ülke risk primi ve kur oynaklığının yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesi ve süregelen küresel belirsizlikler ile jeopolitik riskler orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır' 'Önümüzdeki dönemde, bankacılık sektörü likidite ve sermaye yeterlilik oranlarındaki iyileşmenin ve faizlerdeki düşüşün kredi büyümesini destekleyeceği öngörülmektedir' 'Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir' 'Küresel iktisadi faaliyetin yavaşlamasına ek olarak, ham petrolde artan arz fazlası, önümüzdeki dönemde ham petrol fiyatlarının ılımlı bir seyir izleyeceğine işaret etmekle birlikte, jeopolitik riskler önemini korumaktadır'.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Ülke risk primi ve kur oynaklığının yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesi ve süregelen küresel belirsizlikler ile jeopolitik riskler orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır." ifadeleri kullanıldı.

Kurulun 12 Eylül'de gerçekleştirdiği PPK toplantısına ilişkin yayımlanan özette, küresel iktisadi faaliyetin, özellikle Avro Bölgesi ve Çin’deki yavaşlamanın etkisiyle ivme kaybını sürdürürken, başta imalat sektörüne ilişkin veriler olmak üzere gerileyen öncü göstergelerin yavaşlamanın devam edeceğine işaret ettiği belirtildi.

ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşmazlıklarının devam etmesi ve korumacılık önlemlerinin başka ülkelere de yayılma ihtimalinin, Avro Bölgesi’nde yavaşlamanın belirginleşmesinin, Brexit’e ilişkin belirsizliklerin sürmesinin ve diğer jeopolitik gelişmelerin küresel ekonomi politikaları üzerindeki belirsizliğin yüksek seyretmesine ve küresel finansal piyasalardaki kırılganlıkların sürmesine neden olduğu vurgulanan özette, söz konusu unsurların, küresel ekonomik aktivite üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tuttuğu ifade edildi.

Özette, emtia fiyatlarının küresel iktisadi faaliyetin ivme kaybetmesiyle talep kaynaklı olarak düşüşünü sürdürerek gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyondaki aşağı yönlü seyri desteklediği bildirildi.

Küresel iktisadi faaliyetin yavaşlamasına ek olarak, ham petrolde artan arz fazlasının, gelecek dönemde ham petrol fiyatlarının ılımlı bir seyir izleyeceğine işaret etmekle birlikte, jeopolitik risklerin önemini koruduğu aktarılan özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Yakın dönemde küresel iktisadi faaliyetin zayıflaması ve enflasyona dair aşağı yönlü risklerin belirginleşmesiyle gelişmiş ülke merkez bankaları para politikaları genişleyici yönde şekillenmeye başlamıştır. Bu durum, gelişmekte olan ülke finansal varlıklarına yönelik talebi ve risk iştahını desteklemekle birlikte, korumacılık önlemleri ve küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizlikler gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımları üzerinde aşağı yönlü risk unsurları olarak öne çıkmaktadır. Söz konusu unsurların gerek sermaye akımları gerekse dış ticaret kanalıyla finansal piyasalar ve yurt içi iktisadi faaliyet üzerinde oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir."

- "Mevduatta Türk lirasına yönelim arttı"

Özette, Türkiye ülke risk priminin, para politikasındaki temkinli duruş ve makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin yanı sıra, gelişmiş ülkelerde genişleyici yönde şekillenmeye başlayan para politikası görünümüne bağlı olarak haziran ayının ikinci yarısında geriledikten sonra dalgalı bir seyir izlediği belirtildi.

Ülke risk primi ve kur oynaklığının yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesi ve süregelen küresel belirsizlikler ile jeopolitik risklerin orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:

"Temmuz ayında yapılan faiz indirimi ve takip eden döneme ilişkin indirim beklentileri kredi ve mevduat faizlerinin bir önceki PPK dönemine göre belirgin oranda gerilemesine neden olmuştur. Mevduat faizlerindeki düşüşe rağmen, Türk lirasının istikrarlı seyri ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin de etkisiyle son dönemde mevduatta Türk lirasına yönelimin arttığı görülmektedir. Tüketici kredilerinde destekleyici kredi paketleri ve mevsimsel ihtiyaçların da etkisiyle canlanma görülürken, ticari kredi büyümesi yatay seyretmektedir. Söz konusu gelişmede genel ekonomik görünüme ilişkin beklentilerin yol açtığı arz yönlü etkilere ilave olarak, ertelenmiş kredi talebinin ve yatırımlardaki zayıf seyrin etkili olduğu değerlendirilmektedir. Önümüzdeki dönemde, bankacılık sektörü likidite ve sermaye yeterlilik oranlarındaki iyileşmenin ve faizlerdeki düşüşün kredi büyümesini destekleyeceği öngörülmektedir. Kredi koşullarındaki normalleşmenin hızı, kapsamı ve sürdürülebilirliği iktisadi faaliyet görünümü açısından önemli olacaktır."

- "Mevcut para politikası duruşu, hedeflenen dezenflasyon patikasıyla büyük ölçüde uyumlu"

PPK özetinde iç talep koşullarının enflasyon üzerindeki sınırlayıcı etkisine karşın, enflasyon beklentilerinin bulunduğu seviyelerin orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk oluşturmaya devam ettiği belirtildi.

Enflasyon beklentilerinin çıpalanmasının, para politikası etkinliğinin desteklenmesi ve enflasyon-büyüme ödünleşiminin sınırlanması açısından kritik önem taşıdığı vurgulanan özette, gıda fiyatlarının seyrinin enflasyonun kısa vadeli görünümü üzerinde etkili olabilecek risk unsurlarından biri olduğu bildirildi.

Özette, işlenmiş gıda fiyatları üzerindeki birikmiş maliyet etkilerinin büyük ölçüde tamamlandığı ve bu grupta ağustos ayında ılımlı bir fiyat artışı kaydedildiği ifade edildi.

İşlenmemiş gıda enflasyonunun ise olumlu görünümünü koruduğuna işaret edilen özette, "Bu çerçevede, gıda fiyatlarının seyrinin enflasyonun kısa vadeli görünümü üzerinde oluşturabileceği risklerin Temmuz Enflasyon Raporu öngörülerine göre aşağı yönde seyrettiği değerlendirilmektedir. Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmektedir. İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılık düzeyi enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yıl sonu itibarıyla enflasyonun Temmuz Enflasyon Raporu’nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 325 baz puan indirilmesine karar vermiştir. Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla büyük ölçüde uyumlu olduğu değerlendirilmektedir." görüşlerine yer verildi.

Özette, Kurul'un, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerektiği belirilen özette, "Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir." değerlendirmesi yapıldı.

- "Ülke risk priminde görülen iyileşme sürecinin devam etmesi fiyat istikrarı ve finansal istikrar açısından önemli"

PPK özetinde Kurul'un, son dönemde ülke risk priminde görülen iyileşme sürecinin devam etmesinin fiyat istikrarı ve finansal istikrar açısından önemini vurguladığı belirtildi.

Bu kapsamda, para politikası etkinliğinin desteklenmesi ve olası enflasyon-büyüme ödünleşiminin asgariye indirilmesi açısından makro finansal politikaların finansal oynaklık ve risk primini düşürmeye odaklı bir şekilde belirlenmesi ve maliye politikasının öngörülebilirliğinin güçlendirilmeye devam edilmesinin kritik önem arz ettiği ifade edilen özette, şunlar kaydedildi:

"Para politikası duruşu oluşturulurken, maliye politikasına dair esas alınan görünüm fiyat istikrarı ve makroekonomik dengelenmeye odaklı, para politikasıyla eşgüdüm arz eden bir politika duruşu içermektedir. Bu doğrultuda, yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının geçmiş enflasyona endeksleme davranışının azaltılmasına yardımcı olacak şekilde belirleneceği varsayılmıştır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir.Para politikası ve maliye politikası arasında kuvvetlendirilen eşgüdümün sürekli ve sistematik bir yapıya dönüştürülmesi yönünde yürütülmekte olan ortak çabaların fiyat istikrarını sağlamaya katkıda bulunması beklenmektedir. Bunun yanı sıra, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal adımlara devam edilmesi fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."

(Bitti)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile