Mersin Üniversitesi Kadavra Sayısında Birinci
Mersin Üniversitesi’nin (MEÜ), 21 kadavra ile en fazla kadavraya sahip üniversite olduğu bildirildi.
MEÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın, kadavraların öğrencilerin eğitiminde ve bilimsel çalışmalarda önemli bir yer tuttuğunu söyledi.MEÜ resmi internet sitesinde yer alan haberde, YÖK tarafından yayımlanan ‘Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsan Gücü Durumu’ raporuna göre, Türkiye’deki üniversiteler bünyesinde yer alan toplam kadavra sayısı 188 olarak belirlenirken, 21 kadavra ile en fazla kadavraya sahip üniversitenin Mersin Üniversitesi olduğu belirtildi.Sağlık Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu ve Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından “Türkiye’de Sağlık Eğitimi ve Sağlık İnsan Gücü Durumu” adlı, Türkiye’nin sağlık eğitimi haritasını gözler önüne seren bir rapor hazırlandı. Haziran 2010 verilerine dayandırılarak hazırlanan 300 sayfalık kapsamlı raporda, kurumların öğrenci ve akademik personel, fiziki mekan ve kapasite ile cihaz ve donanım durumu ortaya kondu. Raporda ayrıca, Türkiye’nin durumunun Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırmalı verileri sunuldu. Raporda, “Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerinin Cihaz ve Donanım Durumu” başlığı altındaki verilere göre; Türkiye’deki 35 bin 781 öğrencinin eğitim gördüğü 62 tıp fakültesinde, eğitim için toplam 188 kadavra bulunurken, tıp fakülteleri arasında en fazla kadavra ise 21 kadavra ile MEÜ’de yer alıyor. MEÜ haberinde yapılan değerlendirmede, “Üniversitemiz Tıp Fakültesi’nde 21 kadavra bulunurken, 19 tıp fakültesinde kadavrasız eğitim yapılıyor. Kadavrası olmayan üniversiteler çevre illerdeki tıp fakültelerinden öğrencilerine gösterebilmek için kadavra taşıyor. Avrupa’da 10 tıp öğrencisine 1 kadavra düşerken Türkiye’de 200 öğrenciye 1 kadavra düşüyor” denildi.Konu ile ilgili açıklama yapan MEÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın da kadavra sayısının eğitimdeki önemine değindi. Rektör Aydın, “Tıp fakültemizdeki kadavra sayısının, öğrencilerimizin daha nitelikli eğitim almasına katkı yaptığına inanıyorum. Bu durum ayrıca, klinik branşlardaki asistan eğitiminde ve bilimsel çalışmalarda da fakültemize ayrıcalık sağlıyor. Fakültenin kuruluşundan bu yana kadavra temini konusunda hassas davrandık ve önemli adımlar attık. Bu çabalarımızın, bizi yukarılara taşıdığını görmek son derece sevindirici bir durum. Umarım ülkemizdeki tüm tıp fakülteleri yeterli eğitimi verebilecek kadavra sayısına ulaşabilirler” dedi.