Meü 2010-2011 Akademik Yılı Açılış Töreni

Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) 2010-2011 akademik yılı düzenlenen törenle başladı

Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) 2010-2011 akademik yılı düzenlenen törenle başladı. Törende konuşan Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu, Türkiye'nin dünyadaki değişim ve dönüşüm sürecini kendi ölçeğinde başarılı bir şekilde gerçekleştirdiğini belirterek, "Yakın bir gelecekte Türkiye üniversite merkezli bir değişim göstererek; bilim ve teknoloji ışığında dünyayı etkileyip yönlendirebilecek değerler üretecektir" dedi.
Yeni akademik yıl kapsamında MEÜ Çiftlikköy Merkez Kampüsü Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi'nde bir tören gerçekleştirildi. Törene Vali Hasan Güzeloğlu, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral İsmail Taylan, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, MHP Mersin Milletvekili Akif Akkuş, Cumhuriyet Başsavcısı Burhan Çobanoğlu, İl Emniyet Müdürü Arif Öksüz, Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım ve çok sayıda davetli katıldı. Törenin açılışında MEÜ Akademik Oda Orkestrası mini bir dinleti sundu.
MEÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın açılışta yaptığı konuşmada, üniversitelerin en önemli işlevinin eğitim, öğretim, araştırma ve geliştirme olduğunu belirterek, bir üniversitenin temel işlevini eksiksiz ve kursuz şekilde yerine getirdiğinde aynı zamanda temel misyonunu da yerine getirmiş olacağını kaydetti. Kendilerinin bunu başarmanın yanında eğitim-öğretim, araştırma ve uygulama alanlarında kalite seviyesini mümkün olan en üst düzeye çıkarmayı amaç edindiklerini anlatan Aydın, eğitim-öğretimin zor ve çok
yönlü bir süreç olduğunu hatırlattı.

"ARTAN ÖĞRENCİ SAYIMIZA RAĞMEN FİZİKSEL ALTYAPIYI GELİŞTİRDİK"
Prof. Dr. Aydın, "Bizler, öğrencilerimize kaliteli bir eğitim sunmak için onların hem eğitsel hem de sosyal ve kültürel açıdan beklentilerini karşılamayı hedefledik. Bunun için her geçen gün artan öğrenci sayımıza rağmen öncelikle fiziksel altyapı olanaklarını geliştirdik. Bununla birlikte geride kalan 4 yıllık zaman diliminde oldukça önemli çalışmalara imza attık. Yeni fakülte binalarını, merkez laboratuvarı, yemekhane, derslikler, spor salonu ve kafeleri içeren toplam 41 bin 713 metrekarelik yeni bina
inşa ettik. Yine aralarında kütüphane, mediko-sosyal ünitesi, yemekhane, bilgi erişim merkezi ve Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi'nin de bulunduğu 18 bin 849 metrekarelik alanda onarım ve bakım yaptık. Bir yandan hastane inşaatı devam ederken, diğer yandan da öğrencilerimiz için büyük önem taşıdığına inandığımız yurt binasının inşaatı için girişimlerde bulunduk" dedi.

"MEÜ, TÜRKİYE'NİN SEÇKİN BİR KURUMU HALİNE GELDİ"
İnsanoğlunun var olduğundan bu yana kendisini iki temel çelişki, iki savaşın içinde bulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, bunların da doğa ile savaşı ve insanın insanla olan savaşı olarak öne çıktığını dile getirdi. İnsanın doğayla olan çelişkisi sonucu araç, gereç ve bilgi olarak teknolojinin üretildiğini, insanın insanla olan çelişkisin ise ilkeler, inançlar, kurallar bütünü olarak ideolojiyi oluşturduğunu kaydeden Aydın, üretilen bilgi ve teknolojinin de çağlar boyunca katlanarak arttığını anlattı.
Aydın, eğitim yoluyla bilimsel düşünceyi yaşam tarzı olarak kabul eden, bunu yaşamın her alanına yayarak toplumsal refahı en üst noktalara taşıyan toplumların 20. yüzyılın sonuna doğru 'bilgi toplumları' olarak anılmaya başladığını, bilim ve teknoloji üretiminin boyutlarının da ülkelerin başarılarının en önemli göstergesi olduğunu vurguladı.
MEÜ'nün sahip olduğu olanakların yanı sıra dinamik kadrosu, gelişmiş altyapısıyla Türkiye'nin seçkin bir kurumu haline geldiğine dikkat çeken Aydın, gelecekle ilgili tüm planların da bu yapıyı daha da geliştirip ileriye taşıyacak şekilde yapıldığını belirtti. Aydın, "Göreve başladığımda işimin ne kadar zor olduğunu biliyordum. Bugün sizlerle bir aradayken iyi ve doğru şeyler yaptığımızı görebiliyorum. Gelinen noktayla yetinmiyor ve bu yapıyı daha da geliştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bizler, ülkemizin
akademik indeksinde özgür, demokratik ve katılımcı bir üniversite, laik, çağdaş ve Atatürk'ün değerlerini benimsemiş bir kurum olarak yer almak istiyoruz" diye konuştu.

"TÜRKİYE, BÜYÜK BİR GELECEĞE GÜÇLÜ VE KARARLI ADIMLARLA YÜRÜYOR"
Üniversitelerin bir eğitim-öğretim kurumu olmanın da ötesinde bilim ve teknolojiyi üreten, gelişime öncülük eden kurumlar olarak öne çıktığını kaydeden Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu ise, bugün gelinen noktada en değerli bilginin 'bilimsel bilgi' olduğunu ve bunu üretecek kurum olarak üniversiteleri gösterdi. Sonlu ve sınırlı bir üniversite anlayışınınsa üniversal anlamda geçerl olmadığını vurgulayan Güzeloğlu, üretilen bilginin topluma taşınacağı gibi toplumun her katmanı, kurum ve kişisiyle
paylaşılarak, yine toplum için bir değer olması gerektiğini savundu. Güzeloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Böylelikle bilimsel bilgi, toplum için değer taşıyan ve bunun üzerine kazanımlar oluşturan bir değer olarak öne çıkacaktır. Bu doğrultuda düşünmek ve üniversite sürecini de bu şekilde tanımlamak zorundayız. Ülkemiz, büyük bir geleceğe, güçlü ve kararlı adamlarla yürüyor. Dünyadaki değişim ve dönüşüm sürecini Türkiye, kendi ölçeğinde çok başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. Başta ekonomik ve sosyal değişimler olmak üzere tüm değişim göstergeleri, bu olumlu süreci bize çok açık bir şekilde gösteriyor.
Üniversitelerimiz de bundan etkileniyor. MEÜ'nün çok kısa bir zaman diliminde nereden nereye geldiğini görmek bile bu değişimin açık bir şekilde hissedilmesi ve onunla birlikte düşünmeyi sağlıyor."

"TÜRKİYE BİLİM VE TEKNOLOJİNİN IŞIĞINDA DÜNYAYI YÖNLENDİRECEKTİR"
Bugün Türkiye'nin bilim ve teknoloji transfer etmesi, bunu dışarıdan alıp kullanmasının asla kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydeden Güzeloğlu, bir büyük ülkenin ve geleceğe kararlı adımlarla ilerleyen Türkiye'nin bilim ve teknolojiyi kendisinin üretmesi ve bunu dünyaya sunması gerektiğini belirtti. Yakın bir gelecekte Türkiye'nin üniversite merkezli gelişeceğini, bilim ve teknoloji ışığında dünyayı etkileyeceği gibi, dünyayı yönlendirecek değerleri üreteceğini ifade eden Güzeloğlu, birçok
kavramın Türkiye gündemine çok kısa bir süre önce girmesine rağmen söz konusu alanlarda çok ciddi atılımlar sağlandığını hatırlattı.
Mersin'in bir 'üniversite kenti' olduğunu ifade eden Vali Güzeloğlu, bugün gelinen noktada kentte ikisi vakıf ve biri de devlet olmak üzere toplam 3 üniversitenin bulunduğunu, bunun da önemli bir potansiyel olduğunu söyledi. Üniversite-sanayi işbirliğinin tesis edilmesi, bunun en üst noktaya taşınması gerektiğine işaret eden Güzeloğlu, bu alanda atılan önemli adımlar olduğunu ve Teknopark'ın tam da bu noktada çok önemli bir başlangıç olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebahat Sarı tarafından açılış dersi verildi. Sarı'nın sunumunun ardından sahneye çıkan MEÜ Rektörü Prof. Dr. Suha Aydın, katkı ve katılımlarından dolayı Prof. Dr. Nebahat Sarı'ya teşekkür plaketi sundu.
(SNK-CC-Y)

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile