'Mevlana'nın Sözlerinin Sosyal Paylaşım Sitelerinde Yer Alması Güzel'

Mevlana'nın 20| kuşaktan torunu Berna Çelebi Şener (48), "Son yıllarda sosyal paylaşım siteleri üzerinden Mevlana'nın sözleri özellikle gençler arasında paylaşılıyor. Bunu çok olumlu buluyorum" dedi.

Eskişehir'de çocuk doktoru olarak görev yapan ve Eskişehir Mevlevihanesi Kültür Derneği Yönetim Kurulu üyesi de olan Şener, Mevlana'nın 740| Vuslat Yıldönümü dolayısıyla AA muhabirine, memleketinin Konya olduğunu ancak kendi gibi doktorluk yapan babasının işi dolayısıyla Eskişehir'e yerleştiklerini belirterek, dedesi Ethem Çelebi dahil olmak üzere Mevlana'nın soyundan gelen ailesinin dergahtan ayrılmayıp, orada hizmet ettiğini anlattı.
Dedesi Çelebi'nin 1900 doğumlu olduğunu ve 1982 yılında vefat ettiğini dile getiren Şener, şunları kaydetti:
"Dedem çok az konuşurdu. Tam bir Mevleviydi. Mevleviliği en güzel şekilde yaşayan insanlardandı hatta evde bize Hz. Mevlana'nın torunu olduğumuzu kimseye söyletmezdi. 'Soyundan değil, huyundan olmaya bakın' derdi. İlk olarak 9 yaşında Hz. Mevlana'yı rüyamda gördüm. Dedeme gidip, anlattığımda 'O senin deden, bundan sonra daha sık göreceksin' dedi.

O rüya bütün hayatımı etkiledi. Böyle bir ailenin evladı olduğumu ve o zamana kadar hiç adını duymadığımı fark ettim. Mevlana'nın torunu misyonunu taşımak büyük sorumluluktur. Soyundan değil huyundan olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü sizle ilgili olan bütün davranışlar, Mevlevilere atfediliyor. O güzel insanların adlarının kirlenmemesi için hayatınızı çok düzenli yaşamanız gerekiyor. Birde tabi böyle Mevlana gibi bütün dünyaya mal olmuş bir kişinin kitapları bize tebliğ edilmiş, bilerek bunları uygulamamak uygun olmaz."
- Sosyal paylaşım sitelerinde Mevlana sözleri
Şener, Mevlana'nın hayata dair çok önemli sözlerinin bulunduğunu anımsatarak, şunları anlattı:
"Son yıllarda sosyal paylaşım siteleri üzerinden Mevlana'nın sözleri özellikle gençler arasında paylaşılıyor. Bunu çok olumlu buluyorum. Ben şuna inanıyorum, hiçbir şey de bir tesadüf yoktur. Mutlaka onun bir nasiplisi vardır. O nasipli için bir damla ikram edilmiştir. Onu alan, gönlüne şifa için o merhemi süren mutlaka vardır. O yüzden paylaşılsın, çok iyi bir şey. Mutlaka bir yerden bir uyanış olacaktır. Gençlerde kendileri için gönderilmiş bir beyite, söze denk gelirler, öyle bir aşk oku atılır ki çarpılır gider, ne olduğunu anlayamazlar. Bu böyle bir yolculuktur."
- "Eğri odunu buraya sokturmam"
Şener, semazenlerin semaya çıkmadan önce abdest alıp, namaz kıldıklarını, sema sırasında da Allah'ın adını zikrettiklerini bildirdi.
Semanın UNESCO'nun kültürel miras listesine aldığını hatırlatan Şener, şöyle devam etti:
"Biz bunu turistleri eğlendirmek için parayla yaparsak, o zaman tokat yeriz. Yüce Rabbimin bunu kesinlikle affedeceğini düşünmüyorum. Aşkla ve kendisi için zikirle yapılan bir şeye dünya malını katıyorsunuz. Burada ilk defa yıllar sonra Konya ile Şeb-i Arus'u yaşatacağız. Bizim burada sema yapacak arkadaşlarımız, başka mesleklerden, gönülle gelen kişiler. Burası bir Yunus beldesi, Yunus 40 yıl boyunca bir eğri odunu kendi dergahına sokmamış, ben de bir tek eğri odunu buraya sokturmam. Gönlüm, elim yettiği müddetçe, gönül erleriyle bu çerağı, bir kuruş para katmadan yapacağız. Biz, yüce Rabbimize, Peygamberimize bu yoldaki gelmiş geçmiş bütün büyüklere ve Hz. Mevlana'ya sımsıkı tutunuyoruz. Başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere Mesnevi'den kuvvet alıyoruz. Günümüzün de şartlarına uyarak, kendi gönül okyanuslarımızdan yeni damlalar taşımaya çalışıyoruz."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile