'Mezuniyet Töreninde Arkadaşının Cübbesiyle Sahneye Koşan' Başörtüsü Mağduru, Paketten Memnun

Demokratikleşme Paketinde, "kamu kurum ve kuruluşlarında başörtüsü yasağının kaldırılması" kararına da yer verilmesi, 28 Şubat sürecinde üniversite öğrencisiyken mağdur edilen ve başı açık olmadığı için dereceye alınmaması nedeniyle davet edilmediği sahneye, arkadaşının cübbesini alıp giyerek koşan kadın tarafından memnuniyetle karşılandı.

Gülten Samuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünden 1998 yılında mezun olduğunu söyledi.

Üniversitedeki ilk iki yılında başörtüsünden dolayı hiçbir sorun yaşamadığını, notlarının çok iyi olduğunu belirten Samuk, 1997'den sonra bu durumun değiştiğini anlattı.

Süreçte, hocalarının kapısını ürkerek çaldığını, içeriden gelen ''Buyrun'' sesinin bile renginin değiştiğini öne süren Samuk, şöyle devam etti:

"Birden size kaşlar çatılıyor, gerçek yüzler ortaya çıkıyor. 'Girebilir miyim?' diyorsunuz ama girme lüksünüz yok. Sizi içeri alsalar da hemen 'Başörtülü olarak içeri girdi' diye kağıt imzalatıyorlar. Sınava giriyorsunuz ama biri başınıza dikiliyor ve bir kağıt çıkararak, 'Şunu imzalayın' diyor. Ürkerek imzalıyorsunuz. Bize biraz sempatisi olduğu için tehdit edilen hocalarımız oldu. Böyle iki yıl geçti. Mezuniyet töreninden bir ay önce bütün başörtülü arkadaşlarımıza soruşturma açıldı. Soruşturma açılan, ceza alan asla derece alamaz. Böylece önümüz kapatılmış oldu. Mezuniyetten önce, 'ikna odaları'na çağrıldık. Burada bana, derece alamayabileceğim söylendi."

-Mezuniyet töreninde yaşadıklarını unutamıyor

Samuk, 1998'in haziran ayında Fethiye Kültür Merkezi'nde düzenlenen mezuniyet törenine katıldığını ve burada yaşadıklarını unutamadığını dile getirdi.

O dönemin fakülte yetkililerinden birinin, "Evet, dereceye girdin, sana bu derece verilecek ama başörtülü alamazsın. Bu şekilde kürsüye gelemezsin. Yarın odamıza gelirsen biz sana orada veririz" dediğini savunan Samuk, şunları kaydetti:

"Ben de 'Oraya çıkmak önemli değil' dedim. Sakin bir şekilde oturuyordum. Bu sırada Türkçe Öğretmenliği Bölümünün dereceleri açıklanıyor ve beklediğimiz arkadaşın ismi, soruşturma açıldığı için söylenmiyor. Derecesini alamayan arkadaşım bayıldı. O bayılınca gidip onu kucakladığımı hatırlıyorum. Sonra diğer arkadaşlardan birine, 'Bana hemen kepini, cübbeni ver' dediğimi hatırlıyorum. Arkadaş da vermek istemedi ama elinden kaptım, cübbeyi giyip koştura koştura sahneye gittim. Sanki ben orduyum da tanklarım var, zırhımı kuşanmışım gibi önümü kapatmaya çalışıyorlar, etten duvar oluşturmuşlar, engellemeye çalışıyorlar. Zorla çıktığım sahnede, 'Sürekli demokrasiden bahsediyorlar, demokrat olduklarını söylüyorlar ama demokratlıkla asla hiçbir ilgileri yok' dedim ve alkışlandım."

-"Ben onlara hakkımı helal etmiyorum"

Mezuniyetten sonra kendisine, "okulun adını kötüye çıkarmak"tan kınama cezası verildiğini aktaran Samuk, hakkı olduğu halde dereceye de alınmadığını vurguladı.

Dereceye alınmış olsa yüksek lisansını yurt dışında yapma imkanı olabileceğine işaret eden Samuk, "Hep özel çalıştım. Hala daha özel ders verdiğim küçük bir bürom var. Gönlümü tatmin etmek için çalıştım, çünkü öğretmenliğe aşıktım. Maddiyata ihtiyacı olduğu için çalışmak durumunda olan, başını açmak zorunda olanların psikolojik sorunlar yaşadığını ve tedavi gördüğünü de biliyorum. Bunlar bana çok dokundu. Yakınlarımın, kızlarına, 'Kızım sen kapanma, Gülten ablanı görüyorsun' demesi bana çok dokundu" ifadesini kullandı.

Başörtüsü yasağının kaldırılması kararına, Demokratikleşme Paketinde yer verilmesinin önemli olduğunu bildiren Samuk, bu haber için 15 yıl beklendiğini ifade etti.

Samuk, yaşadıklarının, başka kişilerin başına gelmeyeceğini bilmekten memnun olduğuna dikkati çekerek, "Özlenen bir haberdi, çok geç geldi. Bizim için 15 yıl, çok uzun, belki en verimli olabileceğimiz bir zamandı. Bundan sonrakiler inşallah bunun tadını doya doya çıkarsın" diye konuştu.

Kavuşamadığı hayalleri bulunduğunu söyleyen Samuk, Türkiye'nin her bir köşesinde öğretmenlik yapıp çok farklı renklerdeki öğrencilerle tanışarak, ülkenin her tarafından çiçekleri olmasını ümit ettiğini ancak engellendiği için bunun mümkün olmadığını dile getirdi. Bunun burukluğunu yaşadığına işaret eden Samuk, "Bildiğim bir şey var, gerçek adalette herkes hakkını geri alacak. Ben onlara hakkımı helal etmiyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile