Tankut, Erişme Kontrolü Karayolları Kanunu'ndaki değişiklikleri öngören tasarıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tankut, bu tasarının kanunlaşması halinde işletici şirketlerin yapım, bakım, onarım ve işletme faaliyetleri kapsamındaki inşaat, tesisat ve toprak hareketlerinin, bu yasak kapsamı dışına çok daha kolay ve kontrolsüz bir şekilde çıkabileceğini vurguladı. Tasarının adeta karayollarının kurum olarak özelleştirilmesi anlamına geldiğini anlatan Tankut, bu tasarının tümünün içerisinde yer olan bazı ifade ve düzenlemelerin, iktidarının sermaye-siyaset ilişkisini apaçık şekilde bir kez daha ortaya koyduğunu ileri sürdü.
Tasarının başka sakıncaları da bulunduğunu ifade eden Tankut "Tıpkı iletişim, yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz, devlet bankalarımız, limanlarımız ve diğer stratejik tesislerimiz gibi, âdeta altın yumurtlayan mevcut otoyollarımızın, köprülerimizin kontrolsüz bir şekilde satılmasına yol açacak bu yasa tasarısı tam bağımsızlığımıza indirilen bir başka darbe olacaktır. Bütün bu stratejik yerleri hiçbir millî hassasiyet duymadan sattığınız zaman, bırakın tam bağımsız olmayı, kısmen bile bağımsız olamazsınız." diye konuştu.
ADANA'DA ÜST GEÇİT SORUNU
Bu arada Yılmaz Tankut, Karayolları uhdesinde olan Adana'yı ikiye ayıran D-400 karayolu üzerindeki üç kavşaktaki üst geçit çalışmalarını da gündeme getirdi.
Tankut, iki yıldır planlanan Türkkuşu ve Müze kavşağındaki üst geçitlerin aylardır bitmediğini, Havaalanı kavşağındaki çalışmalara ise hiç başlanmadığını söyledi. Vatandaşların büyük sıkıntı çektiğini anlatan Tankut, diğer yandan üst geçitlerin firmalara rant için alt geçit projesine dönüştürüldüğü iddialarına dikkat çekti.
