Yaşlı sorunlarının araştırılarak çözüme kavuşturulması istemiyle Meclis Araştırması açılması için önerge veren Ayhan, çekirdek aile yapısının en çok yaşlı nüfusunu etkilediğini belirtti. Ayhan, "Gelecekte etkili sonuçları olacak bir demografik değişim içindeyiz. Bu değişim dünya nüfusunun yaş yapısında önemli değişikliklere neden oluyor. Nüfusun yaşlanması 21. yüzyılda ön plana çıkan en önemli demografik olgulardan biridir. Türkiye'de de kentleşme ve sanayileşme özellikle büyük kentlerde, aile yapılarında önemli değişikliklere neden olmuştur. Çekirdek aile yapısına çok hızlı bir geçişin sürdüğü ülkemizde bu değişimden en çok etkilenen gruplardan birisi yaşlılardır." dedi.
Türkiye'de yaşlı nüfusun mevcut sorunları ile bu sorunların çözüm yollarının incelenmesi için yaşlı nüfusun gelecekte karşılaşacağa sorunların araştırılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasının yararlı olacağını düşündüklerini ifade eden Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hızlanan teknolojik gelişmelerle beraber daha sağlıklı yaşam koşullarının oluşması, antibiyotiklerin keşfiyle enfeksiyon hastalıklarının etkinliğini yitirmesi, insanların eğitim düzeylerinin yükselmesi ve sağlık hizmetlerinin gelişmesiyle toplumun sağlık durumunda olumlu gelişmeler sağlanması sonucunda tüm dünyada yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Ortalama yaşam beklentilerindeki artış aile yapısını etkilemekte, nüfus hareketlerinin artması aile üyelerini ayırmaktadır. Aile içindeki sadece yaşa bağlı aile rolleri ve sorumlulukları değil aynı zamanda geleneksel roller de değişebilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler için henüz büyük bir sorun olarak kabul edilmese bile bu ülkelerin çok yakın gelecekte yaşlılık sorunlarıyla karşılaşmaları kaçınılmazdır. Çünkü demografik, ekonomik ve teknolojik gelişmeler konunun gündeme daha yoğun bir şekilde gelmesine neden olacaktır."
Yaşlıların sorunlarına kalıcı bir çözüm bulabilmek için öncelikleri sorun tespit edilmesi gerektiğini belirten Ayhan şunları kaydetti: "Yaşlılık problemlerini gelişmekte olan ülkelerin giderek artan oranda daha çok hissetmesi doğaldır. Çünkü bu problemle daha önce karşılaşan gelişmekte olan ülkeler bazı çözüm yolları geliştirmişlerdir. Yaşlı sorunlarını büyük ölçüde geleneksel aile yapısı içinde çözen bu ülkelerin daha çok problemlerle karşılaşması beklenebilir. Ekonomik sorunlar yaşlıların artışı ile hem ülkeye hem bireye yansımaktadır. Ülkeler, sosyal güvenlik sisteminin finansman güçlüğü ile karşılaşmakta, yaşlılarsa düşük emekli ücreti ile geçinmek zorunda kalmaktadır. Türkiye'de kentleşme ve sanayileşme özellikle büyük kentlerde, aile yapılarında önemli değişikliklere neden olmuştur. Çekirdek aile yapısına hızlı bir geçişin sürdüğü ülkemizde bu değişimden en çok etkilenen gruplardan birisi yaşlılardır. Yaşlılar üzerine yapılan araştırmalar daha çok yaşam süresini uzatma üzerine odaklanmış; bağımsız ve kaliteli yaşam sürdürebilmelerine yönelik çalışmaların önemi yeni anlaşılmaya başlanmıştır. Oysa yaşlıların fiziksel ve zihinsel gerilemelerinin kaçınılmaz olmasına karşılık, onların var olan kapasitelerinin geliştirilmesi, sosyal ve ekonomik açıdan faal bir yaşam sürdürmelerinin sağlanması temel amaç olmalıdır."