Mhp Genel Başkan Adayı Koray Aydın Balıkesir'de

Koray Aydın, MHP'de lider koruyan bir örgüt yapısının değil, sonuç endeksli bir örgüt yapısını hayata geçireceklerini söyledi.

MHP Genel Başkan Adayı Koray Aydın, seçim turlarının Balıkesir durağında partililerle bir araya geldi. Akşam üzeri geldiği Balıkesir'de Zağnos Paşa Camii'nde ikindi namazını kılan Koray Aydın, yaya olarak dolaştığı cadde ve sokaklarda vatandaşlarla selamlaştı. MHP İl Başkanlığını ziyaret eden Koray Aydın, İl Başkanı Mehmet Duran ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre görüştükten sonra basın toplantısı düzenledi.

Toplantı salonunda MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin posterinin önünde düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasına hükumeti eleştirerek başlayan Koray Aydın, ülkenin AKP tarafından kötü yönetildiğini, Türkiye'nin bugün bir kuşatma altında olduğunu söyledi.

MHP Genel Başkan Adayı Koray Aydın, "Cari açığımız tam 77 milyar dolara çıktı, yüzde 65 arttı. Bu nasıl kötü yönetildiğimizi göstermesi bakımından ibret verici. AKP ekonomiyi kötü yönetiyor ve elini vatandaşımızın cebine soktu. Kendi beceriksizliğinin faturasını zam olarak vatandaşımızdan geri alıyor. AKP seçimden bu yana aynı yokuş aşağı freni boşalmış araç gibi. Öyle bir Türkiye yönetiyorlar ki memurlarımız ocak ayında almaları gereken farklarını Temmuz ayında aldılar. Bu başka demokratik bir ülkede olsa yer yerinden oynar. Geçmiş dönemlerde olsaydı bu haksızlıklar iktidarları sarsardı" dedi.

"İKTİDAR OYLARINI YÜKSELTİYOR, MUHALEFET YERİNDE SAYIYOR"

MHP Genel Başkan Adayı Eski Bakan Koray Aydın, AK Parti iktidarını birçok konuda eleştirirken, buna rağmen üç dönemdir oylarını yükselttiğini hatırlatarak muhalefetin ise gerçekleri görmesi için aynaya bakması gerektiğini söyledi.

Hükumetin terör konusunda tam bir beceriksizlik içerisinde olduğunu belirten Koray Aydın, şunları söyledi: "Bu kadar beceriksizliğin üstelendiği, her şeyin rayından çıktığı, ülkeyi yöneten insanların Türkiye'nin bir parçasını Türkiye'den isteyen bölücülerle pazarlık masasına oturup, PKK'lıları karşısına alıp pazarlık yaptığı bir Türkiye tablosunu yaşıyoruz ve görüyoruz. Türkiye bunu hak etmiyor. Başbakan teröristlerle pazarlığını sürdüreceğini söylüyor. Teröristlerle pazarlık sürdürmek demek 'senin taleplerini dikkate alıyorum gel ne kadar vereceğimiz konusunda seninle anlaşalım' demektir. Türkiye bunun farkına varsın, halkımız bu gerçekleri görmeli. Çünkü silah zoruyla sana dayatarak ülkenin bir bölümünü isteyenlerle oturduğun pazarlık masasının konusu budur, başka ne olabilir? Siyasal iktidar önce reddettiği, kıvırdığı, sonra da şimdi büyük bir riyakarlık ve iki yüzlülükle 'ne oldu canım devlet görevlileri görüyor'dan Türkiye'yi şimdi de gene görüşmeye devam edeceğimiz noktaya getirdiler. Türkiye'nin çivisi söktü. Emniyet müdürünün söylediklerini dinlediniz televizyonlarda. Sade onunla mı sınırlı? Hükumetin sözcüsü Başbakan Yardımcısı da benzer sözleri ondan önce söyledi, 'üç-beş Mehmet öldü diye meclisi mi toplayacağız?' dedi.

Bu kadar ayağı yerden kesilmiş, bu kadar ne oldum delisi olmuş, halkın verdiği güçle şımarmış bu siyasal iktidarın artık gerçek yüzünün ortaya çıkarılması lazım. Ama tablo böyle. Anketler yayınlanıyor, AKP'nin oyu artmış. Doğru veya yanlış bizim baz alacağımız seçim sonuçlarıdır. Seçim sonuçları ayna gibidir, yalan söylemezler. Türkiye'de üç seçimdir oylarını artıran bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. O zaman bizim de muhalefet partileri olarak kendimize bir bakmamız lazım. Ne yapıyoruz., nerede hatalarımız var? Bunu sorgulayarak eksiklerimizi giderecek bir irade ortaya koymak lazım. Bu iradeyi ortaya koyarken de geleceğimizle ilgili önemli kararlar almak zorunda olduğumuzun aklımızdan çıkarmayalım. Siyaset boşluk kaldırmaz, kaldırmıyor da zaten. Siyaset şu anda Türkiye'de yapılış biçimiyle mevcut iktidarın halkı baskılayan zorba, ceberut anlayışı karşısında kafasını dikip bu millete umut olabilecek, umut olduğu için de insanların toplanma merkezi haline gelebilecek bir siyasal çıkışa, bir siyasal dik duruşa ihtiyaç var. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Siyasetin temelinde laf vardır, lafını iyi kullanan, halkın arasında dolandıran, o laf konusunda halkı taraf haline dönüştürebilenler başarılı olabiliyorlar. Bu şekilde yapılan siyasetin bir de toplumsal muhalefet boyutu oluşturulduğunda o zaman bir yeni alternatif ortaya çıkıyor demektir. Toplumsal muhalefetten anladığımız halkın yaşadığı temel problemlerde karşı karşıya kaldığı haksızlıklarda halkının yanında olan, onun derdiyle dertlenen, onunla el, yüz teması yapan, ona dokunan, onunla birlikte olan, onu anlamaya çalışan, ona varlığını hissettiren, Türkiye'nin temel meselelerindeki çözüm odaklı fikirlerini insanlara aktarırken enerjisiyle, duruşuyla, isteği ve coşkusuyla ona bunu hissettiren bir yapıya ihtiyacımız var. Çünkü şu anda Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar bizi böyle bir arayışa itiyor, mecburuz buna. Çünkü kuşatılmış bir Türkiye var. Pazarlık masasında pay edilmeye çalışılan bir Türkiye var, ekonomik meseleleriyle dar boğaza itilerek yarın bunların üzerinden sıkıştırılacak bir Türkiye tablosu var. Böyle bir Türkiye tablosu bizi Milliyetçi Hareket Partisinde daha ideali, daha güzeli, daha mükemmeli aramaya itiyor. Yola çıkış amacımız, yapmaya çalıştığımızın özeti budur."

"DEVLETİ TANIYORUZ"

Çözüm endeksli düşünmek gerektiğini vurgulayan Koray Aydın, "MHP Her Yerde" sloganıyla yola çıktıklarını, daha iyi ve iktidar alternatif bir MHP için destek aradıklarını belirtti.

MHP'de lider koruyan değil başarı hedefleyen bir örgüt yapısının olması gerektiğini kaydeden Aydın, iktidar istediklerini, iktidarı arzuladıklarını, başarı için yola çıktıklarını ifade etti.

Partinin bütün dönemlerinde bir nefer olarak yer aldığını ve hiç dışarıya çıkmadığını anlatan genel başkan adayı Koray Aydın, devleti iyi tanıdığını söyledi.

Koray Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben partinin bütün dönemlerinde görev yapmış bir arkadaşınız olarak, partinin neferliğinden emekçiliğinden gelen bir arkadaşınız olarak size şunu söylüyorum, samimiyetimize inanın, biz bir çıkış yolu arıyoruz. İçinde bulunduğumuz durgunluğu, sessizliği kabul edemiyoruz. Bu hareketin var olan insan kaynakları iyi kullanıldığı takdirde Türkiye'yi yönetecek en büyük güçtür, bunun farkındayız, bunu biliyoruz. Devlette de bulunduk. Devleti de tanıyoruz. Edinilmiş tecrübelerin ışığında MHP'nin artık lider koruyan bir örgütlenme modelinden başarı hedefleyen bir örgütlenme modeline geçmesini istiyoruz. Bunu da büyük bir rahatlıkla anlatıyoruz. Başarı endeksli örgütlenme modeli herkesin yetenek, kabiliyet ve becerisini sisteme yansıttığı bir örgütlenme modelidir. Sonuç endeksli örgütlenme modelinde parti lideri için kimsenin kılıç sallamasına, kelle avcılığına soyunmasına gerek yoktur. Çünkü bu örgüt modelinde başarılar korur insanı, başarının olduğu yerde tartışma olmaz. Ama gerilemenin, yerinde saymanın, hedefe varamamanın olduğu yerde tartışma olur, bunu doğal karşılayacaksınız. Çünkü insan fıtrat olarak böyledir. Şimdi AKP'nin oy oranı yüzde 50 değil de yüzde 25 olsaydı AKP içinde tartışma olur muydu, olmaz mıydı? Bu fıtri bir yapıdır. Siz tartışmayı normal karşılayacaksınız, hayatını ve ömrünü davasına adamış olan insanları daha iyisini arıyor diye, bir şey yapmak için çırpınırken bir anda o insanları karalama bataklığına gömüp üzerine boya çalarak onlara bir şey söylemeyeceksiniz. Gerçekliği aramak her parti üyesinin görevidir. Biz bu görevi yaparken yaptığımız işin doğruluğundan güç alıyoruz. Bu işi yaparken etrafımıza bakıyoruz, annemize, babamıza bakıyoruz. Herkes alternatif arıyor, alternatif olarak bizi görseydiler oylarımız bir önceki seçime göre geri değil ileri giderdi. Peki biz niye alternatif olamadığımızı bu süreçte sorgulamak ve buradan sağlıklı yapacağımız tartışmalarla MHP'nin önüne bir iktidar hedefi koymak istiyoruz. Herkesin gözü MHP'nin üzerinde. Buradan iktidar hedefleyen ve ona göre yapılanmış, kendisini ona göre ifade etme yeteneğini kazanmış bir MHP'yi hep beraber çıkarabilirsek öyle zannediyorum ki bütün kitlelerin bir toplanma merkezi haline dönüşür ve buradan bir iktidar hedefi çıkarabiliriz. Çünkü halkımız bu iktidarın karşısına dikilecek, onunla çata çat mücadele edecek, onun haksızlıklarına direnebilecek, hareketli ve zinde bir yapı arıyor. Bu partinin adında hareket kelimesi var. MHP'yi adındaki hareketliliğe uygun olarak bu milletin bütün temel meselelerinde onun hakkını, hukukunu arayan, AKP'nin yaptığı haksızlıklar karşısında karşısına dikilen, onunla mücadele eden bir yapıya kavuşturmak temel hedefimizdir. Bunu yaptığımızda ben inanıyorum ki bunların ceberutluğundan ve baskısından bunalmış milyonlarca insan yeni toplanma merkezi olacak yerde toplanırlar ve buradan bir iktidar projesi çıkar. Cenab-ı Allah inşallah 4 Kasım kongresinden hepimizin gönlünde olan böyle bir iktidar projesinin çıkmasına vesile olur, bizi de buna vesile kılar. İyi niyetle, samimiyetle yürüdüğümüz bu yolda büyük Türk milletine hizmet etme aşkımızdan, ona olan sevdamızdan, muhabbetimizden Allah bizi ayırmasın. Allah yar ve yardımcımız olsun." Koray Aydın, daha sonra partililerle bir salonda buluşup genel başkan adaylığıyla ilgili süreç ve göreve seçilmesi halinde hayata geçireceği projeleri dile getirdiği toplantı düzenledi.

Belediye Salih Tozan Toplantı ve Gösteri Merkezindeki toplantıya çok sayıda MHP'li katıldı.

Balıkesir MHP İl Teşkilatında büyük kongrede oy kullanacak 21 delege bulunuyor, milletvekili ile beraber büyük kongre delege sayısının toplam 22 olduğu bildirildi.