MHP Genel Başkan Yardımcısı Karakaya, Niçin 'Evet' Diyeceklerini Açıkladı

MHP Aydın İl Teşkilatı tarafından Aydın-Muğla yolu üzerindeki bir otelde düzenlenen toplantıya İl Başkanı Burak Pehlivan, MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Germencik Belediye Başkanı Ümmet Akın ve parti yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Toplantının açılışında konuşan MHP Aydın İl Başkanı Burak Pehlivan, ülkenin içinde bulunduğu durum itibariyle adeta bir yangın yeri olduğunu, MHP olarak bu yangının söndürülmesine katkıda bulunma gayreti içerisinde olduklarını belirterek “Neden evet diyeceğimizi açıklamak için bu toplantıyı düzenledik” dedi.

Aydın’da iki oturumlu gerçekleşen toplantının ilk bölümünde basın mensupları ile bir araya gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, “Referanduma konu anayasa değişiklikleri, akıl almaz bir biçimde bağlamdan koparılmakta, kamuoyuna yanlış ve çarpıtılarak sunulmaktadır. Bu süreçte özellikle partimiz ve Genel Başkanımız malum çevrelerce haksız ve acımasız bir biçimde eleştirilmiş, hatta iftiralara varan seviyesizliklere konu edilmeye çalışılmıştır. Bu bir rejim değişikliği değildir. Bu hükümet sistemi düzenlemesidir” ifadelerini kullandı.

“MHP rejimin ve Türk milletinin teminatıdır”

Yapılmakta olan anayasa değişikliğinin hiçbir maddesinde ve yerinde rejim değişikliği olmadığını, bilakis hazırlıkların bizzat MHP’nin hassasiyetleri gözetilerek yapıldığını kaydeden Karakaya, “24. Dönemde tüm partilerin katılımıyla oluşturulmuş Anayasa Değişikliği Komisyonu’nda kimlerin hangi maddeleri ne şekilde değiştirmek istedikleri ve bu maksatla verdikleri teklifler halen TBMM arşivlerindedir. Hiç kimse MHP’yi Cumhuriyetimizin temel niteliklerini ve üniter yapısını güvence altında tutan anayasamızın ilk 4 maddesi ile Türk ve Türklükle ilgili maddeleri konusundaki samimiyetini sorgulama hakkına da sahip değildir. MHP rejimin ve Türk milletinin teminatıdır” diye konuştu.



“Bu değişiklik durup dururken ortaya atılmamıştır”

Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi ve yaşananları da ele alan Mevlüt Karakaya, “Bu değişiklik durup dururken ortaya atılmamıştır. Bu değişiklik değişen şartlar altında devlet ve millet bekası için bir zorunluluk olarak görülmüştür. Bildiğiniz üzere; 15 Temmuz 2016 tarihindeki FETÖ ihanet kalkışması her haliyle Türk devletinin ve milletinin bir beka sorunu içinde olduğunu göstermiştir. ’Önce ülkem ve milletim, sonra partim’ diyen siyasal anlayışın kurumu Milliyetçi Hareket Partisi tarafından devlet ve millet bekasında görülen risk ve tehditler üzerine gündeme getirilmiştir” dedi.

2007 yılında yaşanan 367 engeline de değinerek Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk oylamasına dönüştürüldüğünü kaydeden Karakaya, “CHP, bugün olduğu gibi o zaman da çok agresif bir yaklaşım sergileme yoluna gitmiş, parlamentonun önemli bir yetkisinin elinden alınmasına ortam oluşturmuştur. Bize göre, CHP’nin dayatmacı tavırları ve öngörüsüzlüğünden AK Parti’nin uzlaşmazlığından kaynaklanan bu değişiklik maalesef hükümet etme sistemi üzerinde önemli bir bozulmaya neden olmuştur. Bu değişiklikle partili cumhurbaşkanı seçimi uygulaması fiilen getirilmiştir. Nitekim 2014 Ağustos ayında yapılan cumhurbaşkanı seçiminde adaylar partiler tarafından gösterilmiş, kampanyalar partiler tarafından yürütülmüştür. Yani 2014 yılında cumhurbaşkanı seçimi fiili olarak halk nezdinde partili cumhurbaşkanı adayları üzerinden yürütülmüştür. Böyle bir fiili durumun oluşturulması da bugün en fazla itirazda bulunan CHP sayesinde olmuştur” diyerek aslında uygulamanın 2014’te başladığını kaydetti.



“MHP’nin görüş ve düşünceleri değişmemiştir”

Bugün kamuoyunda MHP’nin dün karşı olduğu bazı şeylere bugün destek verdiği şeklinde algı oluşturulmak istendiğini ancak hiçbir görüş ve düşüncelerinde değişiklik olmadığını söyleyen Genel Başkan Yardımcısı Karakaya, “MHP dün çözüm süreci altına yapılmaya çalışılan başkanlık sistemini de içeren bir anayasa değişikliğine sonuna kadar karşı çıkmıştır. Bugün olsa bugün de karşıdır. Bizim bu konulardaki görüş ve düşüncelerimiz dün ne ise bugün de odur. Zerre değişmemiştir. Şu anki düzenlemede dünkü karşı çıktığımız anlamda bir başkanlık sistemi yoktur. Bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Dün karşı çıktığımız; HDP, PKK ve FETÖ ile hazırlanan anayasa değişikliği tasarısıdır. Dün karşı çıktığımız başkanlık adı altında anayasayı Türk ve Türklükten arındırma yoludur. Bugünkü sistem cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Devlet için, millet için, Cumhuriyet için, Türklüğün bekası için ‘evet’ derken devlet ve millet varlığının muhafazasını hedefliyoruz” dedi.