Bir gazetecinin, son dönemde referandumda 'evet' diyeceklerini belirttikleri için MHP'den istifa eden belediye başkanlarıyla ilgili düşüncelerini sorması üzerine Oktay Vural, "Bizim hiçbir ilçe veya il başkanmızdan 'evet' diyen olmadı." dedi. Bunun üzerine muhabir, "Efendim biz görüyoruz." diyerek konuyu sorguladı. Vural ise, "AKP'den 'hayır' diyen çok var. Bazı belediye meclis üyelerini kastediyorsunuz, iki üç ay önce istifa etmiş. Bize de MHP'ye sonradan girenler var. İşte Başbakan sağa sola, her tarafa saldırıyor. Porselen dükkanına girmiş fil gibi. Esnafa, memura saldırıyor. 'Bitaraf olan bertaraf olur.' diyor." şeklinde konuştu. Vural, MHP'den istifa eden belediye başkanlarının, hükümet tarafından "evet" demeleri için zorlandığını iddia etti. Bunun için belediyelerin evraklarının didik didik incelendiğini söyleyen Vural, "Belediye başkanlarının sıkıntıları var. Soruşturma açtırılıyor, karşılığında partiyi bırakmaları için tehditler ve baskılar yapıyorlar. MHP olarak Türk milletini bölmeye yönelik bir projenin anahtarını, Sayın Başbakan'ın elindeki maymuncuk gibi kullanmasına izin vermeyeceğiz." dedi.
CHP ve MHP'nin son dönemde hükümetin PKK ile anlaştığı yönündeki söylemlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sert bir üslupla, 'Bu alçakça bir iftiradır.' şeklinde karşılık verdiği hatırlatılan Oktay Vural, Daha önce Erdoğan'ın kendilerini BDP ve PKK ile aynı safta gösterdiğini, bu durumun da alçaklık olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'a bazı sorular yönelten Vural, "Başbakan, Habur'da PKK terör örgütünün elçilerini kimin aracılığıyla kabul etti, nerede pazarlıklar yaptı? Barzani, PKK için aracı olmasını istedi mi, istemedi mi? Talabani'ye İmralı ile. hükümet ve devlet yetkileriyle görüşüyor. İmralı canisiyle dört kez görüşüldü. Verilen sözler yerine getirilmedi derken hangi sözleri verdiniz? Son olarak 28 Temmuz ve 11 Ağustos'ta kiminle ne görüştünüz, hangi anlaşmaları yaptınız? MHP olarak bütün maskelerinizi sökeceğiz, kirli oyunu deşifre edeceğiz." diye konuştu.
Vural, daha sonra MHP'lilerle birlikte esnafları ziyaret ederek, referandumda 'hayır' oyu kullanmalarını istedi.