Vural ayrıca, yargılama izni müessesesinin Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt için çalışacağını, ancak Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un yargılanacağını da söyledi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Vural, Başbakan Recep Erdoğan’ın Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile görüşmesini ‘Leyla ile Mecnun buluşması’ olarak nitelendirdi. Görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan’ın,Zana’nın açıklamaları ile ilgili “Yanlışları görenler doğruları söylüyor’ dediğini belirten Vural, “Bunu söylediği sırada da bir polisimiz daha şahadet şerbetini içmişti. Allah Başbakana izan versin demekten başka bir şey diyemeyeceğim” diye konuştu.
Zana’nın hangi doğruları söylediğini soran Vural, “Yani ‘Öcalan ev hapsine alınsın’ doğru mudur? Sayın Başbakan size oy veren insanların iradesi bu mudur? Terörle mücadele edenleri hapse, teröristleri villalara, yatlara aldırmak mıdır talepleri, istekleri? Sizin Leyla Zana’nın doğrularından başka doğrularınız yok mu? Onun yanlışlarını doğru olarak bu millete iletmekten başka yapacağınız iş yok mu? ‘TSK operasyonları dursun, ateşkes ilan edin’ diyor. Askerlerimiz, polislerimiz ne zaman vurulacağını, kimin ne zaman kaçırılacağını beklesin. Beyefendiler istediklerini yapsınlar, siz durun; operasyon onlar yaptıktan sonra olsun. Şu doğruya bakınız” diye konuştu.
“Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim Sayın Başbakan” diyen Vural, insanların kanını döken, silahı meşrulaştırmış bir kimsenin bu kadar oy almış bir Başbakanın kılavuzu olmaması gerektiğini söyledi.
Vural, “Başbakanın sır küpünün Öcalan hayranlığını Oslo görüşmelerinde öğrenmiştik. Şimdi de baş danışmanının Leyla Zana sevgisi ve aşkı. Oldu olacak madem bu kadar beraber ve birliktesiniz, AKP’ye kadın kolları başkanı yapın olsun bitsin. Gelecek seçimlerde aday gösterirsiniz” dedi.
“ÖYM’LER GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLDİ”
Bir gece yarısı önergesiyle Türkiye’nin gündeminin değiştiğini belirten Vural, Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili düzenlemenin ‘parmak demokrasisi’ ile geçtiğini söyledi.
Vural, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın ‘Parlamenter demokrasi ahlak ve hukuk dışı operasyonlara açıktır’ dediğini hatırlatarak, “Bugünkü süreci ahlak ve hukuk dışı operasyonlarla kullandığını itiraf eden bir hükümet var. Bu hükümet Türkiye’yi antidemokratik bir şekilde yönettiğini ve ÖYM’leri muhalefeti sindirmek için bir araç olarak kullandığını itiraf etmiştir” şeklinde konuştu
Özel Yetkili Mahkemelerin araç olarak kullanıldığını ve AK Parti tarafından siyasi amaçlarla yönlendirildiğini savunan Vural, “Kamuoyunda bu uygulamalar konusunda AKP’nin yönetim zihniyeti tartışılacakken, ortaya attıkları bir tartışmayla bütün bu süreçlerin sorumlusu kendileri değilmiş gibi, başkalarını sorumlu göstermek amacıyla bir düzenleme yaptıkları açıktır. AKP’nin bu süreçten arındırılması, yürütmenin yargı üzerindeki baskısının göz ardı edilmesi mümkün değildir. ÖYM’ler günah keçisi ilan edilmiş” dedi.
AK Parti’nin bu düzenlemeyi kendisini aklamak için yaptığını ve böylece kendisini kurtaracağını zannettiğini belirten Vural, ÖYM’lerle ilgili bu önergenin ‘AK Parti’yi yöneten kurumlar arasındaki pazarlıklar’ sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Vural, şunları kaydetti: “Şu ortaya çıkmıştır ki; demokratik hukuk devletinin anti demokratik uygulamalara karşı direnci kırılmıştır. 9.5 yıldır AKP, sivil diktatör anlayışıyla yönetmiştir. Şimdi de yargıda da ikili bir yapı olmuştur. Şimdi ‘AK Mahkemeler’i görevlendirecekler. Yine özel yetkiler var, çünkü görevlendirilecek. Kim, kendileri görevlendirecek. Bu mahkemelerin işlevini tamamladığını, hatta olağanüstü şartların mahkemesi olduğunu itiraf edenler, Türkiye’yi olağanüstü mahkemelerle yönettiklerini itiraf etmişlerdir. Ne zaman döndü? AKP’nin ilişkili olduğu ihale yolsuzlukları ortaya çıktığı zaman ya da Oslo’da devletin birliği ve bütünlüğüne aykırı görüşmeler yapıldığı, protokoller imzalandığı ortaya çıkınca bu çatışma derinleşti.”
“İZİN MÜESSESESİ BÜYÜKANIT’A ÇALIŞACAKTIR, AMA İLKER BAŞBUĞ YARGILANACAKTIR”
Yargıda ortaya çıkan ikili yapı sonucunda Özel Yetkili Mahkemeler’de mevcut davaların süreceğini, Başbakan ve adamlarının yeni bir koruma zırhına büründürüldüğünü belirten Vural, “Başbakan ve adamları bu süreç içerisinde yeni bir dokunulmazlığa kavuşturulmuştur. Bu yönüyle bakıldığı zaman, iyi darbe kötü darbe görüşü içerisine 27 Nisan’ın sorumlusu yargı sürecinden kaçırılmıştır. İzin müessesesi Büyükanıt’a çalışacaktır, çünkü 4 Mayıs 2007’de mezara kadar gidecek sırlar vardır. Ama İlker Başbuğ yargılanacaktır. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın belirlediği kimselerle ilgili yargı süreçleri bugüne kadar olanlarla ilgili olarak istisna tutulmuştur ve AKP ‘benim kendi derin devletimi koruyacağım, hukuka aykırı işler yapanları koruyacağım’ demiştir. Bunun özeti budur” diye konuştu.
Getirilen önergeyle ‘devletin birliğinin ve bütünlüğünün bozulması, Anayasa'yı ihlal, yasama organına karşı suç ve silahlı çete kurma’ gibi suçların da koruma zırhı kapsamına alındığını savunan Vural, “Bunlara ilişkin izin müessesi var. Hükümete karşı silahlı isyan. Böyle bir konuyu savcılık görecek, Başbakan'a diyecek ki 'silahlı isyan var, izin verir misiniz?' Derin devlet işte bu. Hani ‘devlet içinde çete olur mu?' diyordunuz. Böyle konuları Başbakan ile ilişkilendirmek bile bühtandır. Demek ki derinlerde çok daha büyük, başka şeyler var” dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'in bir gazeteye yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, “Türk uçağının düşürülmesi konusunda bize verilen bilgiler çerçevesinde Türkiye haklıdır. Bu konuda yabancı bir devlet adamının ifadelerine göre Türkiye Cumhuriyeti devleti hakkında yorum yapmamız doğru olmaz. Bir psikolojik harekatla karşı karşıyayız. Hiçbir şey uçağımızın düşürülmesini haklı gösteremez. Somut bilgilerle mücadele edip, ülkemizin haklılığını ortaya koymak gerekir” diye konuştu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in İmralı’da fotoğraf çektirmesi önerisi ile ilgili olarak da Vural, “Bence Adalet Bakanı İmralı’ya gitsin, bir de ‘İmralı hatırası’ diye fotoğraf çektirsin. İsterlerse Kılıçdaroğlu ve Zana ile çektirebilirler” dedi.
Abdullah Öcalan’ın Adalet Bakanlığı’na ‘sözlerini çarpıttığı için avukatlarıyla kendi isteğiyle görüşmediği, BDP ve PKK’nın kendisini aldattığı’ yönünde bir mektup yazdığına ilişkin haberlerle ilgili soruları da cevaplandıran Vural, “BDP, PKK gölgesinde siyaset yapıyor, AKP İmralı gölgesinde çözüm arıyor. Kazan kaynıyor, bir şeyler var yani, görüşüyorlar. Kızdıkları bu millet. Hele de MHP’ye tilt oluyorlar. ‘Devlet Bahçeli kötü adam’ Niye? Bu millete yapılacak kötülüklere alet olmuyor. Alet olsa ‘iyi adam’ olarak manşetler atılır. Ama yanlışlara ortak olmuyor” dedi .
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın Basın Toplantısı
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan ve Leyla Zana görüşmesi ile ilgili olarak, “Oldu olacak madem bu kadar beraber ve birliktesiniz, AKP’ye kadın kolları başkanı yapın olsun bitsin” değerlendirmesini yaptı.