MHP Grup Başkanvekili Vural : '' Siyasi Müdaheleler Adli Yargıları Etkiliyor ''

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Balyoz Planı'' davası kararıyla ilgili, ''Toplumun vicdanının bu süreçle ilgili rahatlamış olmadığı ortada. Siyasi müdahalelerin adil yargılamaları nasıl etkilediği görülmüştür. Toptancı bir yargılama yapılmıştır'' dedi.

Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ''Balyoz Planı'' davası kararını ve bu kararla ilgili tartışmaları değerlendirdi.

Yapılan yargılamada, yürütmenin siyasi baskıları sonucu adil bir yargılama sürecinin gerçekleşemediğini iddia eden Vural, ''Bu konuda yürütmenin özellikle bu süreçleri siyasileştirmiş olması, yürütmenin baskısı altında bu süreçlerin götürülmüş olması ve siyasileşmesi, bu verilen kararı vicdanlara sığdırmamıştır. Toplumun vicdanının bu süreçle ilgili rahatlamış olmadığı ortada. Siyasi müdahalelerin adil yargılamaları nasıl etkilediği görülmüştür. Toptancı bir yargılama yapılmıştır'' ifadelerini kullandı.

Söz konusu karardan sonra herkesin Yargıtay aşamasını beklemeye başladığını dile getiren Vural, şöyle konuştu:

''Sorumlu olan olmayan, kendisinin haberdar olmadığı girişimler konusunda mahkum olanlar dikkate alındığında, MHP'nin, yargı süreçlerinin siyasileştirilmesinin ne kadar vahim sonuçlar doğuracağı konusundaki endişesi haklı çıkmıştır. Böyle bir sonucun oluşmasına etki eden siyasilerin sorumluluklarını hatırlatmak istiyorum. AKP ve CHP ekseninde birisi savcı oluyordu birisi avukat oluyordu. 'Benim ne günahım vardı' diyen insanlar; şu anda bir sis bombası var. Kim sorumlu kim değil belirsiz.

Adil yargılamayı etkileyen güç odakları olduğu ortada. Bunlar da yargı süreçlerini siyasallaştıranlar. Bu süreçler kamu vicdanının adalete olan güvenini azaltmıştır. Savunma hakkı yok edilmiştir. Sahte delil üretmeler; bunları kim yapmıştır- Bu müdahaleci anlayışların sorgulanması gerekiyor.''

''Zam balyozu''

''Balyoz Planı'' davasına ilişkin kararın verilmesiyle zam ve vergi düzenlemelerinin üst üste geldiğine dikkati çeken Vural, ''Millete balyozu indirdiler, zam balyozunu indirdiler. Fırsat bu fırsattır, millet hazır bunu tartışırken zammı bindirelim dediler. Vurdular milletin kafasına. Kötü yönetiyorlar, bedeli de millete ödetiyorlar. Bu süreçler milleti sindirmek için bir araç olarak kullanılıyor. Bir sis bombası atıyorlar ve vur millete... Hükümet milleti ezmek için bunları fırsat olarak kullanıyor. Milletin gündeminin oluşmasını engelliyorlar'' diye konuştu.

19 milyon kişinin borç ve faiz yükü altında ezildiğini, 62,6 milyon kişinin evinden uzak tatil yapamaz duruma düşürüldüğünü, 43 milyon kişinin evine haftada bir et ve tavuk götüremez hale getirildiğini öne süren Vural, ekonomi büyüyünce istikrar için büyüdüğü, küçülünce ise istikrar için küçüldüğünün iddia edildiğini söyledi.

''Ne istiklalimiz kaldı, ne istikbalimiz''

''Ne istiklalimiz kaldı ne istikbalimiz'' diyen Vural, ülkede istikrardan söz edilemeyeceğini belirterek, ''İktidar da ana muhalefet de aynı. Biri Sosyalist Enternasyonal'de, biri Oslo'da memleketin birlik ve bütünlüğünü peşkeş çekiyor. PKK'nın taleplerini millete dayatmaya karar vermişler'' ifadelerini kullandı.

CHP'den, ''Oslo Masası''nın TBMM'de kurulmasının önerildiğini dile getiren Vural, şöyle devam etti:

''Bu masayı, yedi düveli Lozan öncesinde gündeme getirdiler de, Sevr'de getirmek istediler de bu millet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ecdadımız bunu yırttı attı. Beyefendi, 'Meclis'te masa kuralım' diyor. Sen git o masaları Boğaz'da, başka yerlerde kur. Ne masası! Biz sahada kaybetmedik ki masada kaybedelim. Sen kim oluyorsun! Bölücü terör, iktidarı ve ana muhalefeti vesayet altına almıştır. PKK'nın vesayetinde siyaset olmaz. Siz millet egemenliği için geldiniz. PKK'yı muhatap görüyorsanız gidin onlarla görüşün. PKK'nın taleplerini dile getiren birden fazla parti çıkmaya başladı.

Bu millet Oslo'yu hazmetmedi, Habur'u hazmetmedi. Şimdi CHP kalktı Oslo'yu hazmettirmeye çalışıyor.

Yaptıkları yanlışa milleti ortak ediyorlar. Sizde yürek varsa, ciğer varsa getirin bu protokolleri açıklayın ve millete sunalım. Bir taraftan diyorlar ki Oslo'daki belgeler kağıt parçasıdır, sonra kalkıp 'millet seçimde Oslo'yu onayladı' diyor. Ne zaman anlı şanlı gazeteciler bunu soracak. Yetti artık. Ben demokratik, hür bir ülkede yaşamak istiyorum. Siyaset sorumluluk ister, vicdan ister. Ama geldiğimiz bu noktada Oslo'da rezalet oluyor, 'millet onayladı' diyor. Sonra da 'protokol yok' diye söylüyor.''

''Ülkenin kanla tehdit edildiğini'' öne süren Vural, ''Siz değil sizin yedi düveliniz gelse bu milletin milli egemenliğini ayrıştıramayacak. Başbakan, 'hazmettire hazmettire yapacağız' dedi.

CHP de 'yapmazsak çok kan dökülür' diyor. BOP projesi ekseninde politika üretiliyor. Oslo süreci maalesef meşrulaştırılıyor'' diye konuştu.

BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili bir soru üzerine de Vural, ''Millete dokunanlara millet de dokunsun istiyoruz. Millete acı verenlere millet dokunsun, millet adına yargı dokunsun diyoruz. Türkiye'de suç işleme imtiyazı olanlar mı var- Silahla milletin egemeniliğine darbe vuruluyor diye Engin Alan'a cezayı basıyorsunuz da bu milletin askerini, polisini öldüren PKK'ya niye böyle şirin davranıyorsunuz- Bu vicdanları rahatsız etmiyor mu-'' dedi.

Muhabir: Ali Eyvaz

Yayıncı: Sefa Salantur
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile