Mhp Grup Toplantısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’li bazı milletvekilleri tarafından yapılan direniş çağrısına tepki göstererek, "Başbakan Erdoğan ne kadar haddini aşsa da, kadroları ne kadar yolsuzluğa ve hıyanete bulaşmış olsa da tek çıkar yol sandıktır ve bunun dı
MHP’nin olağan TBMM Grup Toplantısı bugün gerçekleştirildi. MHP Grup toplantısına, geçtiğimiz Cuma günü yapılan törenle MHP’ye katılan Kastamonu Bağımsız Milletvekili Murat Başesgioğlu ve Antalya Bağımsız Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç de katıldı. MHP milletvekilleri, daha önce AK Parti’den ayrılan iki milletvekiline büyük ilgi gösterdi ve yeni MHP milletvekillerini kutladı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısında yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ’iki partili sistem’ ve ’Başkanlık sistemi’ ile ilgili yaklaşımlarına ilişkin tepkilerini dile getirdi. Başbakan Erdoğan’ın mihmandarlığında yürütülen yeni bir sistem inşa çabalarının kökeninde ve gerisinde çok tehlikeli bir niyet olduğunu savunan Bahçeli, "Durduk yere iki partili bir siyasal yapının özlemini açığa vurmak, en başta demokrasiye ve çok sesliliğe duyulan tahammülsüzlüğün veüzeri küllenmiş bir öfkenin eseri olsa gerekir" şeklinde konuştu. Bundan sonra bu fitne ağızdan federalizmi tavsiye edici düşüncelerin yayılmasının şaşırtıcı görülmemesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, Başkanlık sisteminin tartışılmasını isteyerek de Cumhuriyet’in infaz hükmünü hazırlayan ve buna milleti ortak etmeye çalışan Başbakan Erdoğan’ın, kirli emellerini bir bir ortaya dökmeye devam ettiğini söyledi. Bahçeli, "Anlaşıldığı kadarıyla Recep Tayyip Erdoğan, sürekli büyüttüğü nefretiyle, yıllardırhesaplaşmak için fırsat kolladığı Cumhuriyet’i darağacına çıkarabilmek amacıyla önümüzdeki seçimi bir dönüm noktası olarak tayin etmiştir" dedi. Bu saygısız, had bilmez ve iptidai zihniyetin hedefinde öncelikle MHP’nin bulunduğunu öne süren Bahçeli, "AK Parti ile CHP arasındaki mutabakatın netleştiği ve birlikte koalisyon şartlarının olgunlaşmaya başladığı bir ortamda partimizin bunlar karşısında yegane milli güç olduğu tartışmasızdır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın iki partili sistem arayışını dile getirerek bu ülkede kurulan tüm partilere oy ve gönül vermiş vatandaşlara hakaret ettiğini dile getiren Bahçeli, "Başbakan Erdoğan bilmelidir kişayet geçmişte iki partisi sistem varolmuş olsaydı bugün AK Parti diye bir parti olmazdı" dedi. Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın iki partili sistem düşüncesini bir bakıma yıkım projesinin unsurlarından biri olarak görmek ve bunun Türkiye’nin temellerini yok edecek bir nitelik taşıdığını anlamak gerektiğini söyledi. Bahçeli, Tunus’ta başlayarak bölgedeki diğer ülkelere sıçrayan ayaklanmalarla ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Ortadoğu’yu etki altına alan kaosun Türkiye’ye sirayet etmesi riski üzerine iyi düşünmek gerektiğini kaydeden Bahçeli, bölücü odakların ayaklanma provaları yaptığı bir süreçte yakın coğrafyalardaki kargaşanın Türkiye’de karşılık bulmaması için herkesin sorumlu davranması, sözlerinin nereye varacağını iyi hesap etmesi ve tahriklere karşı dikkatli olması gerektiğini bildirdi. Bugün komşuülkelerde sokaklara taşmış olan kalabalıklara kulak verilmesini temenni eden iktidar zihniyetinin, yarın Türkiye’de bir kalkışma için fırsat kollayanların eline malzeme vermekten kaçınması gerektiğini söyleyen Bahçeli, ayrıca Başbakan Erdoğan ve AK Parti’nin çıkarması gereken dersler arasında ise baskı, zulüm ve iktidar gücünü kötüye kullanmanın nelere yol açabileceği konularının yer aldığını belirtti. Bahçeli, CHP’li bazı milletvekillerinin yaptığı direniş çağrısıyla ilgili eleştirilerini de dile getirdi. Her şeye rağmen bunalmış, yoksullaşmış, geri bıraktırılmış, gözü boyanmak istenen öfkeli kitlelerin nasıl fırtınalar estirebileceğini göstermesi bakımından son gelişmelerin önemli olduğuna işaret eden Bahçeli şöyle konuştu: "Dileğim seçimin siyasi partilerin, sandığın, millet iradesinin ne olduğunu hala anlayamamış görünen otokrat dürtüleri uyanmış Başbakan Erdoğan’ın bu son hadiselerden sonuççıkarmasıdır. Ayrıca Türkiye’de işleyen demokratik bir sistem vardır ve siyasetteki değişimin adresi ve yeri sandıktan başkası değildir. AK Parti iktidarının gitmesinin tek yolu, demokratik yollardan geçmektedir ve bu, milletimizin tercihiyle hayata geçecektir. Başbakan Erdoğan ne kadar haddini aşsa da, kadroları ne kadar yolsuzluğa ve hıyanete bulaşmış olsa da tek çıkar yol sandıktır ve bunun dışında milletimizi baskıya karşı direnmeye çağırmanın kabul edilemez olduğu aşikardır. Başbakan Erodoğan’ada artan huzursuzlukları ve yayılan şikayetleri hafife almamasını tavsiye ediyor, hoşgörülü bir tutum takınmaya davet ediyorum".