MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerin en sıcak gündem konusu Dersim tartışmasını partisinin grup toplantısında milletvekilleriyle paylaştı.
Dersim olaylarının bir "isyan, kalkışma" olduğunun altını çizen MHP lideri Bahçeli, tartışmaya gündeme oturacak bu sözlerle katıldı:
"Bugünün PKK'sı KCK'sı neyse, Dersim kalkışması da odur. Bölücü teröre yönelik alınan tedbirlerin özrünü gün gelecek birileri de dilemeyecek midir?"
Bahçeli, konuşmasında AK Parti iktidarına da "Etnik bölücülüğü müzakere ve mütareke eden zihniyet" sözleriyle seslendi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İşte Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı konuşmadan satırbaşları;
TÜRKİYEAK PARTİ'NİN YARATTIĞI YIKIMLA KARŞI KARŞIYA
Ülkemiz AKP'nin yarattığı yıkımı yaşamaktadır. Ecdadımız Ermenilere sorgulatılmış, milli davamız Rumların küstahlığına havale edilmiştir. Bir zamanlar kırmızı pasaport verdiğimiz peşmerge liderleri, diğer taraftan tetik çeken elleri himaye etmeye çekinmemiştir. Türk milletine düşmanlıktan buluşan namertler, bekledikleri tüm imkan ve kolaylıkları AK Parti ile bulmuşlardır. İstedikleri tavizleri bu iktidardan almışlardır.
AK PARTİ'NİN EN BÜYÜK DÜŞMANI CUMHURİYET...
Erdoğan, nice dokunulmaz vardı biz hepsine dokunduk derken haklıdır. Yazılmayanların yazılmasını, sorgulanmayanların sorgulanmasını sağladık sözleriyle kendi açısından mantıklı tavır sergilemektedir. Ancak nedense konuşulmaz, dokunulmaz diye açılan her kapı cumhuriyettir. Zira asıl kavga 88 yıllık birikimle, milli kimlikledir.
Başbakan karanlık emellerini birer birer inşaa etmektedir. Erdoğan'a tavsiyemiz, madem yüzleşmeye bu kadar istekli, öyleyse kendi karanlık mazisine, içine girdiği hıyanet politikasına odaklanması yerinde olacaktır. Allah'a şükür Türk milletinin geçmişinde anlatamayacağı, sümen altı yapacağı, görmezden geleceği, izahta zorlanacağı bir konu da bulunmamaktadır. İki de bir gerek CHP'nin, gerekse AK Parti'nin eski defterleri tekrar açması kimseye yarar sağlayamayacaktır.
BUGÜNÜN PKK'SI KCK'SI NEYSE DERSİM KALKIŞMADI DA ODUR
Dersim isyanı için AK Parti ile CHP tepişircesine birbirine saldırmakta. Yapay gündemlerle uğraşırken, oysa vatandaşın gündemi çok farklıdır.
Başbakanla kol kola giren teslimiyet korosu ne söylerse söylesin, dersim bir isyan girişimidir ve Türkiye'nin egemenlik haklarına küstahça meydan okumadır. Bugünün PKK'sı KCK'sı neyse, Dersim kalkışması da odur. Bölücü teröre yönelik alınan tedbirlerin özrünü gün gelecek birileri de dilemeyecek midir?
.jpg)
YABANCI PİYONU
Türkiye Cumhuriyet'nidevlet olmaktan kaynaklanan haklarına, yetkilerine dil uzatan niyetlere haddini bildirmiştir gerekirse yine bildirecektir. Dünyanın neresinde olursa olsun, halkının güvenini almış meşru devlet, kendisine yönelik girişimlere yanıt verecektir.
Devlet güçünün bölgeye ulaşmasını istemeyen, islah faaliyeterine direnen yerel güç odakları durmadan nifak saçmışlardır. Kimi zaman etnik kökeni, milli hassasiyetleri kullanmışlardır. Yabancıların piyonları olmayı zaman zaman kabul etmişlerdir.
"TUNCELİLİ VATANDAŞLARI TENZİH EDERİM"
O dönem itibari ile aşiret yapılanmasının bozulacağı endişesine kapılanların başında Dersim'in adı sık kullanılan bölücü şahsiyeti gelmektedir. Yabancılara aman dileyerek yardım talebinde bulunanların bugünlerde alkışlanması hazin olduğu kadar utanç da vericidir. Tuncelili vatandaşlarımı ve Alevi vatandaşlarımı bütün bu sürecin dışında tuttuğumu belirtmek isterim.
Bu isyan Türk devletine gözdağıdır. Yabancıların hedefleri kapsamında zehir kusan bir nifak faaliyetidir. İsyanın başı hamdolsun ezilmiştir.
ATATÜRK'E VE SABİHA GÖKÇEN'E SAHİP ÇIKTI
Havaalanı isimlerini değiştirilmesi teklifini, ve Atatürk'e kadar uzanan ifadeleri reddediyoruz. Dersim isyanları, ülkeyi parçalama sürecinin ara bir aşamasıdır. Doğru olarak da dönemin yöneticileri, gereğini yapmıştır. Dersim isyanına karışanlar devleti yıkmaya teşebbüs etmişler, devletin Anayasa'sının 149. madesine göre de suçlu bulunmuştur.
İKTİDAR BÖLÜCÜLERLE MÜZAKERE EDİYOR
Dün bölücülük yapılıyordu, bugünde yapılıyor, dün evler kundaklanıyordu, bugünde yapılıyor. dün ile bugün arasındaki en belirgin fark devleti yönetenlerdedir. Dün Türkiye Cumuhriyeti'ni kuran kahramanlar varken, bugün etnik bölücülüğü müzakere ve mütareke eden zihniyetler bulunmaktadır.
