MHP'li Büyükataman'dan CHP Ve İYİ Parti'ye Tepki Açıklaması

MHP Genel Sekreteri, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’şn ülkücüleri yönelik sarf ettiği sözlere ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Büyükataman açıklamasında, “Tarla tarla gezerek ektiği fitne tohumlarının hasadını CHP-HDP tezgâhında satıp elde ettiklerini yurt dışındaki ağababalarına teslim eden İP’in başındaki yetkisiz görevli, güya demokrasi diyerek çıktığı yolda istişare yapmak yerine dayatmayı yöntem olarak belirleyen partisinin diktatörü Akşener; dışı çirkin, içi boş sözlerine hafta sonu düzenledikleri ve tarladan CHP salonlarına terfi ettikleri kongrelerinde de devam etmiştir” cümlelerini kullandı.

Büyükataman Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Akşener’e yüklenerek, “Kılıçdaroğlu ile hanımefendinin Ülkücülük Milliyetçilik tarifleri, körlerin fili tarif etmesine benzemektedir. Ülkücülüğün bir fikir sistemi, Türk Milliyetçiliğinin bir şuur meselesi olduğunun idrakinde olmayan bu zevatları ancak seviyeleri kendisi gibi başlangıç düzeyinin de altında olanlar alkışlamaktadır. Gerçek Türk Milliyetçileri, hele Ülkücüler bu zavallılara acımakta, bunların ağızlarından Türk Milliyetçiliği ve Ülkücülük kavramlarını duydukça bunlara nefreti artmaktadır” sözlerine yer verdi.

Büyükataman’ın açıklamasının devamı şu şekilde: “Milliyetçiliği; HDP ile bir olup CHP’ye belediye kazandırmak, HDP’yi Kürt siyasi hareketinin temsilcisi ilan edip Kandil’e siyaset yolunu açmak zannedenlerin kastettiği Türk Milliyetçiliği değil olsa olsa dostlarının savunduğu etnik bölücülüktür. Çünkü Türk Milliyetçileri birleştirici, bütünleştirici ve “Adımız bir, anımız bir, acımız bir. Biz büyük bir aileyiz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya; tek bilek, tek yüreğiz. Biz Türkiye’yiz.” diyen kutlu bir davanın temsilcileridir. Türk milliyetçiliği ülküsü, Türk milleti kimliğinde birleşerek millet olgusuna birlikte vücut veren tüm vatandaşlarımızı bir bütün olarak kucaklamaktadır. Türk milliyetçiliği etnik, ırkçı, ayrımcı ve bölücü tahriklere ve tuzaklara karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin koruyucu kalkanıdır.

Millî kimliğimizin ve birliğimizin temeli ve birleştirici tutkalı olan bu milliyetçilik anlayışı, Türkiye’nin mayasıdır. Türk milliyetçiliği, ırkçılık, etnik nefret ve düşmanlık üreten ve bunlardan beslenen değil, tam tersine bu insanlık dışı duyguları mahkûm eden millî şuurun adıdır. Millî birlik, beraberlik, kardeşlik ve huzurun vazgeçilmez önemini çok iyi bilen Türk Milliyetçileri, bunları yıkmak isteyenlerle amansız mücadeleyi, fikir planında, demokratik ve meşru zeminlerde yapmaktadır.

Türk milliyetçiliği; vatanına ve milletine, bunların temsil ve ifade ettiği tüm değerler manzumesine karşılıksız bir aşkla, derin bir sevgi ve imanla bağlanmaktır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket bu ortak paydada buluşan tüm milliyetçilerle Türkiye’nin geleceğini kurtaracak, emaneti yüceltecektir. Kimin kalbi Türkiye için çarpıyorsa, Türk milleti mensubiyetiyle kim iftihar ediyorsa bizim bağrımız da, kollarımız da, kapımız da her daim açıktır.

Bir siyaset kazası olan İP’in ucundaki hanımefendi, haydut arıyorsa dönüp partisine bakmalıdır. HDP ve İP yine ortak paydada buluşmuştur. Bu seferki paydaşlıkları MHP ve Ülkü Ocakları düşmanlığıdır. Ülkü Ocaklılara "haydut" diyen izansız, dün "Oğlum ocağın Atsız kolundan." diye saçmalıyordu. Bakarsınız yarın “Oğlum, HDP’nin filanca kolundan.” diyebilir. DYP Genel Başkan Yardımcısı iken çocukların yaptığı bozkurt işaretinden rahatsız olan biriydi. AK Parti’ye geçtiğinde "Ülkücü değilim, demokratım." demişti. MHP’deyken "Ülkücüler MHP’de olur." diyordu. Şimdi, koltuk için kırk takla atanın da siyaseti bir dönme dolap zannedenin de kim olduğu daha net ortadadır.

Hanımefendi; CHP ve HDP ile birleşip Ülkü Ocaklarına saldıracağına, kendisine yaranmak adına “ağzını ıslatan” parti mensuplarını susturmalıdır. Ülkü Ocakları’ndan haydut çıkmaz. Ülkü Ocakları ne yaptığını bilen, ne söylediğini bilen, nereye ulaşmak istediğinin bilincinde olan muazzam bir fikir ekolü, köklü bir eğitim yuvasıdır. Ülkü Ocakları; Bilge Liderimiz başta olmak üzere, hepimizin yetiştiği kutsal mekânlardır. Ülkü Ocaklarından yetiştiğini iddia edip o salonda Ülkü Ocaklarına çemkirene, haydut diyene ses çıkarmayan da o talihsiz sözü söyleyen kadar alçaktır.”