Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Dr. Ruhsar Demirel, geçen eylül ayında yapılan referandum sürecinde toplum mühendisliğinin bir parçası olan beyin yıkama metodunun çok etkin şekilde kullanıldığını söyledi.
MHP Adana İl Başkanlığı'nın Çiftehan'da partili kadınlara yönelik düzenlenen eğitim kampının ikinci gününde "Toplum Mühendisliği ve Kadın" konulu seminer veren Demirel, "Daha ilk başta referandum tarihinin bile 12 Eylül olarak seçilmesi, toplum mühendisliği projesidir. Çünkü toplumun bilinç altına, kötü bir anı bırakan tarih yerine umut ve mutluluk vaat eden bir tarih yerleştirilmiş oldu" dedi.
Dikkat çeken başka bir çalışmanın da Menderes ve Özal üzerinden yapıldığını anlatan Ruhsar Demirel, bu iki ismin toplum hafızasında bıraktığı pozitif algıların olabildiğince istismar edildiğini söyledi. Demirel, "Referandumdan sonra ise Özal'ın öldürüldüğü konuşuldu. Rahmetlinin oğlu bu iddialarla gündeme girince, Turgut Özal'ın bakanlığını yapan ve bugün de devlet bakanlığı görevinde olan Cemil Çiçek 'Artık rahmetlinin üzerinden siyaset yapmayalım' dedi. Çünkü amaç hasıl olmuş, istenen netice alınmıştı. Bu da toplum mühendisliğinin bir eseridir" diye konuştu.
Demirel, "İnsanların zaaflarını, hassasiyetlerini saptayıp bu duyarlılıkları kullanarak toplumu istenildiği, hedeflendiği şekilde yönlendirmek, başka bir ifadeyle beyin yıkamaktır" şeklinde tarif ettiği toplum mühendisliğinin, Irak'ın işgalinde "Özgür Irak" sloganıyla, Abdullah Gül'ün Köşk'e çıkış sürecinde ise "Dindar cumhurbaşkanı seçelim" propagandasıyla etkin şekilde kullanıldığını kaydetti. Demirel, reklamlarda dondurmanın hep kadına yedirilmesinin, magazin sayfalarındaki hemen bütün kadınların zayıf olmasının da toplum mühendisliğinin farklı çalışma alanlarını oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Banu Gürer ise "İslam, Kadın ve Milliyetçilik" konulu seminer verdi. İslam'ın kadın haklarına verdiği önem ve değerin hep üst seviyelerde olduğunu, toplumdaki statüsünün yükseltildiğini anlatan Gürer, kadın-erkek eşitliğinin de yine İslam'da kendisini bulduğunu ifade etti. Gürer "Görev dağılımında ise İslam'da kadın-erkek fark etmez. Önemli olan kriter, ehil olup solmama şartıdır" dedi.
Milliyetçiliğin İslam'daki yerine de değinen Banu Gürer, "İslam, milliyetçiliği asla reddetmez. Ama ırkçılığı kabul etmez. Türklerdeki milliyetçilik ise Batıdaki gibi ırkçılık değildir. Ermenileri bile 'millet-i sadıka' kabul etmişiz. Yüce Allah, Hucurat Suresinde 'Birbirinizle tanışıp anlaşmanız için size milletlere ve kabilelere ayırdık' buyurmaktadır. Bağı güçlü aileler dağılmaz, bütünlüğünü korur. Kendimiz olmadan başkasını kavrayamayız. Dolayısıyla millet olamadan ümmet olamazsınız" şeklinde konuştu.
MHP Adana İl Başkanı Ahmet Erdoğan da, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim'de ilan ettiği 'Genel seçimlere hazırlanın' talimatına uygun olarak yoğun bir çalışmanın içine girdiklerini anlattı. Erdoğan, "Her yapılan seçim ülkemiz için kader seçimi olmuştur. Ülkemiz ya teslimiyetçi bir zihniyetin elinde telafisi olmayacak şekilde uçuruma yuvarlanacak yada bu ülke için her şeyini feda etmeye hazır; 'ezan dinmesin', 'bayrak inmesin' diyen, vatanını canından aziz bilen, Türk milliyetçilerinin iktidarıyla huzur ve istikrara kavuşacak. Seçimlere bu inanç ve kararlılıkla çalışmalıyız" dedi.
Mhp'li Kadınların Eğitim Kampı Sona Erdi
Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Dr