Mhp'li Vural Ses Kayıtlarını Değerlendirdi
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, internet sitelerinde MİT-PKK görüşmelerine ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarıyla ilgili olarak, "Bize yalancı diyenler şimdi milletin yüzüne nasıl bakacak" dedi.
Bir ziyaret için geldiği Osmaniye'de İHA muhabirinin konu ile ilgili sorularını cevaplandıran Vural, "Devletin, hükümetin özel temsilcileri vasıtasıyla terör örgütü ile nasıl bir müzakere masası kurulduğunu gösteren ses kayıtları yayınlanmıştır. Aslında bu yayın konusunda bahsi ve ismi geçenler ile hükümet tarafından hiçbir yalanlama da gelmemiştir. Bu, ihanetin nasıl yol haritası olduğunu, Türkiye'de terör ile mücadele yerine nasıl müzakere yapıldığını ve Türkiye'nin birlik-bütünlüğünün nasıl peşkeşçekildiğini, hukukun nasıl peşkeş çekildiğini ve Başbakan'ın özel temsilcisi sıfatıyla PKK'nın nasıl muhatap alındığını, Öcalan'ın, yani terör örgütü elebaşının nasıl bir önder olarak gösterildiğini ifade eden ses kayıtlarıdır" dedi. MHP olarak açılım ile ilgili atılan adımların bir dış proje olduğunu ifade ettiklerini belirten Vural, Başbakan Erdoğan'ın daha önce söylediği "Bunu ispat ederlerse her şeye varım" sözlerini hatırlattı. Vural şöyle devam etti: "Bu ses kayıtlarında, koordinatör ülke temsilcisi aynen şunu söylüyor. Diyor ki; 'Bu açılım konusu aslında ne bu tarafın, ne de öbür tarafın düşüncesiydi. Bunu biz getirdik' diye söylüyor. Bugün geldiğimiz bu noktada, şeref ve haysiyet meselesi yapanların, bu itiraflar karşısında acaba neler söyleyecekler. Nasıl ifadelerde bulunacaklar ve MHP'den ve Türk milletinden nasıl bir özür borçları olduğunu, hatta özür ile kafi gelmeyerek, hesap verme noktasına geldiklerini gösteriyor." MHP olarak, PKK ile müzakere edildiğini ifade ettiklerini ve her zaman söylediklerini anımsatan Vural, şunları söyledi: "Biz bunları topluma ifade ettik ve söyledik. Ancak sayın Başbakan bunları söylediğimiz zaman, PKK ile müzakere ediliyor diye genel başkanımız ifade ettiği zaman sayın Başbakan 'Bunları söyleyen iddiasını ispatlamak ile mükelleftir' demişti. Şimdi görüyoruz ki Başbakanlık müsteşarlarımız, 'Başbakan özel temsilcisiyim' diyebiliyor ve PKK ile Oslo'da görüşüyor, sözde önderlik diye muhatap alıyor ve sayın Başbakan'ın görüşlerinin Öcalan'ın görüşlerine yüzde 90-95 mutabık olduğunu ifade ediyor. Bütün bunlarısöylerken sayın Başbakan bana 'Yalan söylüyorsun' diye ithamda bulundu. Bugün ise bu görüşme, Başbakan özel temsilcisinin kurduğu bir kadronun PKK ile kurduğu bir masadır. Bu MİT veya Devlet işi filan değil. Başbakan'ın siyasal talimatlarıyla, doğrudan PKK ile siyasal bir müzakere yapılmıştır. Çok utanç verici husustur. Habur'daki hukuk ihlalini bilerek yaptıklarını söylüyorlar. PKK terör örgütünün yöneticilerinin dosyalarının kapatılmasından söz ediyorlar. PKK'nın siyasallaşmasının önünün açılacağındanbahsediyorlar. 'Yol haritası elimizde, bunu çalışıyoruz' diyerek, PKK'nın yol haritası doğrultusunda Parlamento'ya birtakım hususları getireceğini söylüyorlar. Kirli ve pis pazarlık, bir parti dayanışmasına kadar gitmiştir maalesef. Orada Başbakan'ın özel temsilcisi olanlar, seçimlere kadar ateşkes olsun da, 'Aman işte siyasi rekabet var' diyerek, PKK'nın eylem yapmamasından medet umacak ve bu yönüyle PKK'nın eylem yapmaması ile MHP'nin zayıflatılmasını umacak kadar pis ve kirli bir oyun kurmuşlar. Dahaneler oluyor, Öcalan ile yani İmralı ile Kandil arasında kuryelik yapılıyor. Soruyorum 'Terör örgütünü kim yönetiyor'. Bu öldürülen insanlarımızın sorumlusu kim? Terör ile müzakere ettiniz, cesaretlendirdiniz ve pazarlıkları yaptınız. Hatta Anayasa'nın da terör örgütünün istekleri doğrultusunda değiştirileceği ifade ediliyor. İmralı'dakinin serbest bırakılmasına kadar, Ana dilde eğitimin gerçekleştirilmesine kadar götürülecek bir süreci ifade ediyorlar. Yani ateşkes anlaşması yaparken tüyler ürpertici,tüccar siyaseti yapıyorlar. Bugüne kadar terör ile müzakere etmeyin, mücadele edin dedik. Bizi şerefsizlikle, haysiyetsizlikle suçlayanların, acaba bu milletin yüzene bakacak hangi şeref ve haysiyetleri kalmıştır." Hükümetin bugüne kadar terör örgütü ile müzakere yapmadığını söylediğini ve kendilerinin aksini söylediği zaman da yalancılıkla suçlandıklarını hatırlatan Vural, "Herkes elini vicdanına koysun. Şimdi AK Parti'ye yüzde 49,8 oy veren değerli kardeşlerim bu hükümete 'Git PKK'yla müzakere et. Benim dinimi, birliğimi, bütünlüğümü ve siyasallaşmasını müzakere et' diye mi oy verdi. Bugün gelinin bu nokta; adım adım yapılmış bir ihanetin belgesidir. Bunun hesabı sorulacaktır. Türk milleti bu oyuna gelmeyecek vebu rol paylaşımı ekseninde Türkiye, kan üzerinden siyaset üreten, kan üzerinden açılım yapanlara teslim olmayacaktır. Bugüne kadar ne yazık ki terör konusunda zaman kaybedilmiştir. Terör örgütü haklı konuma düşürülmüştür, muhatap alınmıştır, bir takım yerlerde sözler verilmiştir. Allah bilir bunların Barzani'ye verdikleri sözler nelerdir" dedi. Oktay Vural, son olarak Başbakan'ın 'görüşmüyoruz' sözlerinin yalan olduğunun ve MHP'nin bugüne kadar söylediklerinde haklı çıktığının anlaşıldığını, bunun hesabının da mutlaka sorulacağını bildirdi.