Mhp Milletvekili Mehmet Şandır’ın Acı Günü
MHP Grup Başkanvekili, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Libya’daki olaylara değinerek "İnanıyorum ki, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde de bu yönde yoğun bir çalışma yapılmaktadır" dedi.
Mehmet Şandır, bacanağı Uğur Timur Yertut’u, Mersin’in Silifke ilçesinde toprağa verdi. Emekli polis memuru olan ve rahatsızlığı nedeniyle Ankara’da vefat eden Yertut, Silifke Merkez Alaaddin Camiinde öğle namazını müteakiben kılınan cenaze namazından sonra Kale arkasındaki şehir mezarlığında toprağa verildi. Cenaze törenine Şandır’la birlikte MHP Mersin Milletvekili Kadir Ural, Silifke Belediye Başkanı Bayram Ali Öngel, Silifke İlçe Başkanı Özer Özel, Atayurt Belediye Başkanı Sedat Yeğiner, Atakent Belediye Başkanı Hasan Uslu, Yeşilovacık Belediye Başkanı İhsan Küpük, Yenişehir İlçe Başkanı Haluk İnanoğlu, MHP milletvekili aday adayı Hasan Gönülalan, Şandır ve vefat eden Yertut’un yakınları katıldı. Şandır, cenaze töreninden sonra taziyeleri Göksu Otel’de kabul etti. Şandır, gazetecilere yaptığı açıklamada,bu acı gününde kendisini yalnız bırakmayan tüm dostlarına teşekkür ettiğini söyledi.Libya’da yaşanan olayları değerlendiren Şandır, "Çok net, kesin bilgilere sahip değiliz. Bu noktada hükümetin bir açıklama yapması gerekiyor. Ama bildiğimiz kadarıyla Kuzey Afrika’da çok kötü gelişmeler yaşanıyor ve bu konuda Türk vatandaşları büyük zarar görüyor" dedi. Özellikle Bingazi ve diğer şehirlerde Türk şirketlerine ait şantiyelerde çalışan işçilerimizin can güvenliğinin tehdit altında olduğunu anlatan Şandır, şöyle konuştu: "Bunların hızla Türkiye’ye getirilmesi gerekiyor. İnanıyorum ki,Dışişleri Bakanlığı bünyesinde de bu yönde yoğun bir çalışma yapılmaktadır." Ortadoğu bölgesinde, Büyük Ortadoğu Projesi’nin uygulamaya konulduğunu anlatan Şandır, şunları söyledi: "Bu gelişmeler Büyük Ortadoğu Projesinin uygulamalarıdır. Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da ve diğer ülkelerde yaşanan hadiseler daha önce ifade edilen büyük Ortadoğu Projesinin hayata geçirilmesidir. Üzüntü kaynağım, bu projenin eş başkanı olmakla övünen Sayın Başbakanın bu işe müdahale etmeyişidir. Anlaşılıyor ki bu bölgelerdeki buülkelerdeki bu gelişmeler Sayın Başbakanın bilgisi altında eş başkanı olmakla övündüğü Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı Başbakanın bilgisi altında gelişiyor. Ama biz öncelikle Türk vatandaşlarının hayat ve can güvenliklerinin korunmasını, bu ülkelerdeki özellikle Libya’daki Türkiye’ye ait şantiye ve şirketlerin korunmasını talep ediyoruz. Ama çok üzücü bir takım hadiseler yaşanıyor."Bir gazeteci, Şandır’a, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "muhalefetin sabah akşam millete korku salmanın gayreti içerisindeler" sözünü hatırlattı. Şandır da buna şöyle karşılık verdi: "Sanırım Türkiye’de en çok korkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü, her gittiği yere yüzlerce polisle gidiyor, helikopterlerle gidiyor. Türkiye’de en çok korkan başbakandır. Türkiye’de bugün hiç kimse korkmadan yaşayamamaktadır. Telefonlar dinlenmekte, her sebeple polisler kapıya dayanmakta, toplumun her kesimi açkalma korkusuyla karşı karşıya kalmaktadır. Ama iddia ediyorum Türkiye’de en çok korkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır."Gazeteciler, Başbakan’ın muhalefet hakkında söylediği "Bunlar koltuğa güç katan değil koltuktan güç alanlardır" söylemlerini hatırlatarak Şandır’a, "bu sözü nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu yöneltti. Şandır da buna şöyle cevap verdi: "O kendisinin hüsnü kuruntusudur. Dolayısıyla ona bu noktada cevap vermeye gerek yok. Herkes, siyasetçi, bürokrat, işadamı, topluma karşı sorumluluğunu yerine getirmektedir." MHP’li Şandır, Başbakan Erdoğan’ın "Bizi korku imparatorluğu kurmakla itham edenlere söylüyorum. Partim ikinci parti olursa genel başkanlığı bırakır Anadolu’nun yollarına düşerim. Eğer millet size inanmazsa gereğini yapacak mısınız" açıklamasına da yanıt verdi. Şandır, bu konuda Başbakan Erdoğan’a şöyle yüklendi: "Demokrasilerde böyle bir anlayış yoktur. Milletin iradesine ipotek koymak demokratlık değildir. Sayın Başbakanı millete saygılı olmaya davet ediyorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçimleregiderken milleti tehdit etmektedir, millete şantajda bulunmaktadır. Demokrasilerde böyle bir şey yoktur. Milletin idaresinin nasıl tecelli edeceğini önceden bilebilmek mümkün değildir. Bu milletin idaresine saygısızlıktır, milletin iradesine ipotek koymaktır. Başbakana yakışıyor. Ama demokraside böyle bir anlayış, böyle bir söylem olmaz." Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in Hasdal Cezaevindeki paşaları ziyaretini de değerlendiren Şandır, şunları söyledi: "Tabii ki Sayın Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları, silah arkadaşlarını ziyarete gitmişlerdir. Bu insani bir davranıştır, takdirle karşılanmalı. Üzerine hiçbir özel anlam yüklememek gerekir. Dolayısıyla Sayın Genelkurmay Başkanının, silah arkadaşlarını ziyarete gitmiş olmasını biz insani ve olumlu bir davranış olarak görmekteyiz."AİLELERİ TESELLİ ETTİŞandır, Göksu Otel’de gazetecilere açıklamada bulunduktan sonra Milletvekili Kadir Ural ile birlikte Libya’nın Bingazi kentinde rehin kalan Mesut Say’ın (28) Mukaddem Mahallesi’ndeki ailesinin evini ziyaret edip acılarını paylaştı. Mesut Say’ın annesi Sakine Say (55), babası Bayram Say (57), ağabeyleri Şaban Say (34) ve Muharrem Say (31) ile görüşüp teselli eden Şandır, "Ağlamayın, silin gözyaşlarınızı, Türkiye Cumhuriyet Devleti büyük bir devlettir. Bu devletin vatandaşları nerede olurlarsa olsunlar bu devletin koruması altındalar. Hiç endişelenmeyin, devletimiz onları kuş kanadında alır getirir inşallah" dedi. Baba Bayram Say, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun 2 ay önce Libya’ya çalışmaya gittiğini ve son olarak iki saat önce telefonla görüştüklerini söyledi. Oğlunun daha önce 4 yıldır’fccü bir takım hadiseler ya Adana’da bir inşaat firmasında çalıştığını ve yine bu firma adına Libya’ya gittiğini ifade eden baba Say, oğlunun bir an önce Türkiye’ye getirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanından, Başbakan ve devlet büyüklerinden destek beklediklerini söyledi. Anne Sakine Say da, "Oğlum çok para kazanıp ev alabilmek ve yuva kurmak için Libya’ya gitmişti. Şimdi de hayatından endişe duyuyoruz. Bir an önce kavuşmak için tedirgin bir şekilde bekliyoruz" dedi. Ağabey Şaban Say da, şunları söyledi: "Kardeşimle yaptığımız son telefon görüşmesinde orada çalışan yaklaşık bin 500 işçiyi bir araya topladıklarını öğrendik. Şu an tedirgin bir şekilde beklediklerini, iki defa da şantiyelerinin basıldığını, ancak baskını yapanların az olması nedeniyle bir şey yapamadığını söyledi. Ayrıca kardeşim, kaldıkları yiyeceklerinin de kısıtlı olduğunu söylüyor. İnşallah kardeşimiz ve oradaki Türk vatandaşlarımız sağ salim ülkemize getirilir. Bu konuda devlet büyüklerimizindesteğini bekliyoruz."