Mili Görüş gömleğini üzerimizden yırtarak almaya çalıştılar

Saadet Partisi’nden istifasıyla son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri haline gelen Numan Kurtulmuş, dün akşam Basın Kulisi’ne konuk oldu… Kurtulmuş, ramazandaki iftar baskınları, partinin kayyuma devredilmesi ve istifaya giden süreci anlattı…

NE SAADET PARTİSİ GİBİ OLACAĞIZ NE DE AK PARTİ

Saadet Partisi’nden 1 Ekim’de istifa eden eski genel başkan Kurtulmuş, yeni parti çalışmalarının da 29 Ekim’de son erdirilmesi için çok yoğun bir tempoda çalıştıklarını söyledi. Yeni oluşumun nasıl olacağına da açıklık getiren Kurtulmuş, “Ne Saadet Partisi gibi olacağız ne de AK Parti gibi” dedi.

İFTAR BASKINI 28 ŞUBAT’TAN AĞIR OLDU

Ramazan ayında katıldıkları iftar yemeğinin Erbakan yanlıları tarafından basılmasını çok üzücü bulduğunu dile getiren Kurtulmuş,”İftar baskını 28 Şubat’tan beter oldu. Herhalde İslam dünyasında bir ilk oldu. İlk kez Müslümanlar tarafından bir iftar sofrası basıldı. Bunun izahı yok keşke böyle bir şey olmasaydı... Biz sonuna kadar mücadelemizi sürdürdük ancak partinin kayyuma devredilmesi de bardağı taşıran son damla oldu…” dedi.

RECAİ BEY AĞABEYİMİZDİR

Gazeteci Fikri Akyüz’ün “Milli Görüş geleneğinden sonra kurulan partilerde farklı bir refleks var o da şu: Ayrıldığınız parti ve büyükleri hakkında hiçbir itiraz yapmıyorsunuz ama rahatsızlık dile getireceğiniz yolunda bir şeyler vardı… Burada Recai Kutan’ı ayrı mı tutuyorsunuz?” sorusu üzerine Kurtulmuş, Recai Kutan’ın kendilerine ağabeylik yaptığını, süreçte kendilerine yapılan haksızlıkları bildiğini ve bunu yakın çevresiyle paylaştığını ifade etti.

Program moderatörü Sedat Yazıcıoğlu’nun İstanbul’da Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk ve Abdullatif Şener’in bir yemekte buluştuğunu hatırlatması üzerine Numan Kurtulmuş,”Burada ciddi bir komployla karşı karşıya kaldığımız açıktır… Kimler var ne şekilde var bilmiyorum… Net olan bir şey var Saadet Partisi 29 Mart 2009 seçimlerinde oy oranını yükseltti ve Türkiye’de konuşulan bir parti haline geldi. Bu süreçler olmasaydı Saadet Partisi önümüzdeki seçimlerde barajı aşacaktı… Ne olduysa burada oldu… Bunlardan bir tanesi de referanduma evet dememizdi… Biz burada AKP’ye güvenoyu vermedik, referandumu oyladık” dedi.

SİYASET KOSTÜMLER ÜZERİNDEN YÜRÜMEZ

Gazeteci Deniz Güçer’in, “Peki efendim Milli Görüş gömleğini çıkararak mı yola devam ediyorsunuz? Sorusu üzene ise Kurtulmuş şunları söyledi:

Ben siyasetin böyle kostümler üzerinden tartışılmasına oldum olası karşıyım. Yani siyaset kostümlerle tanımlanmaz fikirlerle, ideolojilerle, ideallerle belirlenir. Ben siyaseti fikirlerim üzerinden yapmaya devam edeceğim, geçmişte bütün söylediklerimin tamamına sahip çıkarım ama tabiî ki yarın söyleyeceklerimi de o günün şartlarına göre aslın idrakine göre söylemeye gayret ederim… Ama bu anlamda fikirlerinizden vazgeçtiniz mi şeklinde bir kostüm soruluyorsa biz o gömleği çıkarmaya niyet etmedik, birileri gömleği üzerimizden yırtarak almaya gayret etti, ona da müsaade etmedik…