'Milletin Yüreğindeki Seyit Onbaşılar Ayağa Kalkacaktır'
'57. Alaya Vefa Yürüyüşü'nün tamamlandığı Conkbayırı Anıtı'nda tören düzenlendi Gençlik ve Spor Bakanı Bak:'Çanakkale, ana kuzularının aslana, masalların destana dönüştüğü yerdir. Bu ruhu çözdüğümüz takdirde, bugün ayağımıza düğümlenmeye çalışılan pek çok sorunu da çözmüş olacağız. Bize karanlık odaklarca dayatılmaya çalışılan bölünme senaryolarını, ayrılık yalanlarını elimizin tersiyle itmenin ilhamı Çanakkale'dir' 'Bu ülkenin üzerinde yeniden kirli oyunlar tezgahlamaya cüret eden olursa, bu milletin yüreğindeki Seyit Onbaşılar ayağa kalkacaktır' TSK adına konuşan Piyade Albay Demirbaş: '57. Alay'ın yaş ortalaması 24'tü. Okullarını, nişanlılarını, eşlerini, çocuklarını, ana ve babalarını bırakarak cepheye koşan bu gençler bir daha geri dönmediler. Çünkü onlar dönmeyi asla düşünmediler'
Çanakkale Kara Savaşları'nın 103'üncü yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirilen "57'nci Alaya Vefa Yürüyüşü"nün tamamlandığı Conkbayırı Anıtı'nda tören düzenlendi.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunduğu törende, Çanakkale Savaşları'nda hayatını kaybedenler için saygı atışı yapıldı.
Bak, törendeki konuşmasında, vefa yürüyüşünü geleneksel hale getirdiklerini söyledi.
"Ecdadımızın ölümün üzerine yürüdüğü güzergahı bu kez biz yürüyoruz." diyen Bakan Bak, şöyle konuştu:
"Onların izini sürmek, onları biraz olsun anlamak için yürüyoruz. Bir asır önce Conkbayırı'nda yaşananlar, istiklalimiz için bir madalya, istikbalimiz için bir pusuladır. O gün feda olma ruhuyla ileriye atılan gençler, 20'nci asrın gördüğü en yiğit destanı bu topraklarda yazdılar. Bununla elbet şeref duyacağız. Ama Çanakkale yalnız bir hamaset bayrağı değil aynı zamanda bir hakikat kaynağıdır. Çanakkale, ana kuzularının aslana, masalların destana dönüştüğü yerdir. Bu ruhu çözdüğümüz takdirde, bugün ayağımıza düğümlenmeye çalışılan pek çok sorunu da çözmüş olacağız. Bize karanlık odaklarca dayatılmaya çalışılan bölünme senaryolarını, ayrılık yalanlarını elimizin tersiyle itmenin ilhamı Çanakkale'dir. Çünkü bu topraklarda yan yana yatan Diyarbakırlı ile Trabzonlu, Urfalı ile Manisalı aynı topraklar için can vermiştir."
- "İşte onlar Asım'ın neslidir"
"Bu toprakları vatan kılan, gencecik fidanların hücuma kalkarken de düşmana korku salarken de toprağa düşerken de omuz omuza durmaktan vazgeçmemeleridir." diyen Bak, şöyle devam etti:
"Biz de memleketin dört bir köşesindeki vatandaşlarımızla hep beraber omuz omuza durursak kazanacağız. Ayrıca bu coğrafyada yaşamak uğruna ödenen bedeller, yalnızca Çanakkale'de görülebilir. Bu ülke bütün dünya Müslümanlarının kalbidir. Bu yüzden de Afrika'da, Asya'da, Avrupa'da, Türkiye'ye dair iyi haberlerin sevinçle, kötü haberlerin kederle karşılandığı evler vardır, var olmaya devam edecektir. Ayrı coğrafyalardan, ayrı etnik kökenden, ayrı inanç gruplarından gelen insanların ismini silen, hepsinin manevi künyesine tek bir ismi yazan çelikten bir kalemdir Çanakkale. Bu cephelerden taarruza kalkıp cemre gibi tohum gibi toprağa düşen yiğitlerin her birinin ismi Mehmetçik'tir, Mehmet'tir."
Çanakkale'de şehit düşen ecdadın arasında o dönemde farklı spor kulüplerinde forma giyenlerin olduğunun da altını çizen Osman Aşkın Bak, şunları kaydetti:
"Ama gördüğünüz gibi bu farklılık onlar için bir ayrışma meselesi değil zenginlik olmuştur. Çünkü onlar 'formamız farklı, armamız farklı ama sancağımız aynı' diyerek ellerini uzatmışlardır. İşte onlar Asım'ın neslidir. Namusunu çiğnetmeyenlerdir. Biz de onların evlatları, torunları olarak, ülkenin dört bir köşesinden gelip aynı ruh, aynı inanç ve aynı bayrağın etrafında birleştik. Bu ülkenin üzerinde yeniden kirli oyunlar tezgahlamaya cüret eden olursa, bu milletin yüreğindeki Seyit Onbaşılar ayağa kalkacaktır."
Bak, ecdadın ölmek için yürüdüğü güzergahı, diriliş ve yükseliş için yürüdüklerini vurgulayarak, "Duamız, bizim yollarımızın da Çanakkale Harbi'nde olduğu gibi milletin zaferinde düğümlenmesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın da selamlarını iletiyorum. Burada kahramanlık destanı yazan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anıyoruz." ifadelerini kullandı.
- Kanla yazılmış kahramanlık destanı
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) adına konuşan Piyade Albay Serhat Demirbaş da bugün, tarihin şeref sayfalarından birini oluşturan Çanakkale Zaferi'ni, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve 57'nci Alay'ın kahraman Mehmetçikleriyle aziz şehitleri anmak, onların ayak izlerini takip etmek ve yaşadıklarını anlamak üzere, manevi huzurlarında bulunduklarını söyledi.
Demirbaş, Çanakkale Savaşı'nın, kurtuluşa giden yolu açan ve ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü tarih sahnesine çıkaran, kanla yazılmış bir kahramanlık destanı olduğunu dile getirdi.
Kınalı kuzuların bir karış vatan toprağını düşmana çiğnetmeme uğruna kendilerini kurban ettiğini vurgulayan Serhat Demirbaş, "Çanakkale Savaşları'na 49 subay ve 3 bin 638 eratla giren 57'nci Alay'ın sadece 25 Nisan'da verdiği kayıp 1731 şehit ve 543 kayıp olmak üzere toplam 2 bin 274 aslan idi. Alayın yaş ortalaması 24'tü. Okullarını, nişanlılarını, eşlerini, çocuklarını, ana ve babalarını bırakarak cepheye koşan bu gençler bir daha geri dönmediler. Çünkü onlar dönmeyi asla düşünmediler." ifadesini kullandı.
Demirbaş, gençlere seslenerek, "Biraz sonra temsili sancağını devir teslim yapacağınız kahraman 57'nci Alay'ın her ferdi, bulunduğumuz bölgede düşmana karşı koyarken şehadet şerbetini içmiş ancak vatanını düşmana asla çiğnetmemiştir." diye konuştu.
Mehmetçik'in dün olduğu gibi bugün de emanet edilen mukaddes vatan topraklarını, aynı ruhla sonsuza kadar muhafaza ve müdafaa etmek için canını seve seve vermeye hazır olacağını vurgulayan Serhat Demirbaş, "Çanakkale'de devleşen, gönüllerimizde ebedileşen yüce kahramanlar ruhlarınız şad olsun." dedi.
- 57'nci Alay'ın temsili sancağının devir teslimi
Konuşmaların ardından 57'nci Alay'ın temsili sancağının devir teslim töreni yapıldı.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrencileri Muhammet Koçhan ve Çağatay Kenan, temsili sancağı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinden Recep Tayyip Balıkçılar ve Ahmet Civelek'e teslim etti.
Törene, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, askeri ve protokol üyeleriyle çok sayıda öğrenci katıldı.