Milletvekili Erbay, Osmanlı Devleti’ Nin Kuruluşunun 712. Yılını Kutladı
AK Parti düzce Milletvekili TBMM Adalet Komisyonu üyesi Prof. Dr. Celal Erbay, Osmanlı Devletinin kuruluşunun 712. yılını kutladı.
Milletvekili Erbay yayınladığı mesajda, "Osmanlı Devleti, Anadolu’ya göç ederek gelmiş Oğuz’un Kayı boyundan gelen Ertuğrul Gazi’nin oğlu Osman Bey tarafından 1299 yılında, bundan 712 yıl önce kurulmuştur. Öncelikle Söğüt bölgesinde yerleşen Osman Oğulları zaman içerisinde özellikle batıya yönelerek topraklarını genişletmiş ve zamanla Anadolu’nun diğer yerlerinde kurulmuş olan diğer Türk beyliklerini de kendine bağlayarak Anadolu merkezli bir cihan devleti haline gelmiştir. Yaklaşık 600 yıl devam eden mevcudiyeti ile dünyanın en uzun yaşayan devletleri arasında yer almıştır. Üç kıtaya yayılan toprakları üzerinde tarih sahnesinden çekildikten sonra 30’a yakın devlet kurulmuştur. Osmanlı Devleti uzun hayatı boyunca sadece askeri alanda başarılar sağlamakla kalmamış, aynı zamanda büyük bir medeniyet kurmuştur. Siyasi ve askeri alanda olduğu kadar ilimde, edebiyatta, hukukta, idarede, mimaride ve sanatın daha pek çok alanında çok özgün ve gelişmiş örnekler ortaya koymuştur. Bu unsurlar olmadan Osmanlıyı düşünmek zaten mümkün değildir" dedi.Osmanlı Devleti’nin bu kadar uzun ayakta kalmasını sağlayan bazı temel değerler olduğunu ifade eden Erbay şunları söyledi; "Bu değerler bugünün dünyasında karşılaşılan pek çok sorunun çözümü için hala geçerliliğini korumaktadır. Bu değerlerin en önde geleni hiç şüphesiz ’hukuk temelli hoşgörü’ esasıdır. Osmanlı Devleti egemenliğini götürdüğü her yere bu temel değeri de taşımış ve gerektiği şekilde davranmıştır. Osmanlı kendisi Müslüman olmasına rağmen hakimiyeti altında yaşayan gayrimüslimlere hayat hakkı tanımış ve bu hakkı çok sağlam hukuki temeller üzerine inşa etmiştir. Bugünün dünyasının sorun merkezleri haline gelen pek çok bölge Osmanlı hâkimiyeti altında bugünle kıyas edilemeyecek bir huzur ve barış ortamında yaşamışlardır. Bu sayededir ki Osmanlı devleti yıkılırken dahi zulümden ve katliamdan kaçan büyük kitlelerin sığındığı bir ülke olmuştur. Bu sığınanlar arasında çok manidardır ki çok sayıda Avrupalı Yahudiler de vardır. 1498 Yahudi göçünün yanında 20. yy başlarında dahi Avrupa ve Rusya’daki zulümlerden kaçan çok sayıda Yahudi Osmanlıya sığınmıştır. Bu durum Osmanlının ve dolayısıyla milletimizin sahip olduğu insani hasletlerin en güzel göstergelerinde biridir. Günümüz insanlığının Osmanlı tecrübesinden öğreneceği daha çok dersler olduğu aşikardır. Böyle bir tarihe ve tarihi değerlere sahip olmamız bizim için bir mutluluk kaynağıdır. Ancak bütün bunlar sadece mutluluk kaynağı olarak kalmamalı ve ciddi, objektif ve istikrarlı araştırma ve tetkiklerin konusu olmalıdır. Tarihi gerçeklerin bilinmesi günümüzün ve yarınımızın aydınlatılması için vazgeçilmez bir zorunluluktur. Bu vesile ile Osmanlı Devleti’nin 712. yılını tebrik eder, Düzceli hemşerilerime en derin sevgi ve saygılarımı sunarım."