Milletvekilinden ``ekolojik Anayasa`` Önerisi

Özgür Çoban - CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, ``ekolojik hassasiyeti`` yüksek bir anayasayla suyun, enerji kaynaklarının ve ülkenin geleceğinin garanti altına alınabileceğini söyledi.

Onur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanın doğanın bir parçası olduğunu, doğa merkezli yaklaşımların esasında, insan haklarını en temel ayrıntısından yakalayarak savunduğunu ifade etti

Birçok çevre örgütünün biraraya gelerek, ``Ekolojik Anayasa Girişimi``ni oluşturduğunu anlatan Onur, kendisinin de bir süre önce bu girişime katıldığını ifade etti

``Ekolojik Anayasa``nın farklı bir bakış açısı olduğuna dikkati çeken Onur, ``Yani bir anayasada olması gereken maddelerin ekolojik açıdan yorumlanması anlamına geliyor. Temel ilke, doğayı bir hak öznesi olarak tanımlamak. Anayasada doğa bir hak öznesi olarak tanımlandığında bundan sonra ona dayanan kanun, yönetmelik bir aykırılık ifade etmiyor`` diye konuştu

``Ekolojik anayasa`` kavramına karşı olanların, ``Doğanın bir hakkı yoktur, çünkü talep etmez`` düşüncesini savunduğunu ifade eden Onur, şöyle devam etti: ``Doğa aslında talep eder. Doğanın hakkını nasıl aldığını birçok örnekleriyle görüyoruz. Doğayı referans alarak vatandaşlık tanımı, doğal kaynakların kullanımı, ekonomik faaliyetlerin organizasyonu, özel mülkiyet, güvenlik, kültürlerin korunması gibi çok geniş kapsamlı tanımlamalar yapılabilir. Örneğin, vatandaşlık, `doğaya zarar vermemek ve gelecek kuşaklar için bunun emanetçisi olmak anlayışına uygun olarak bir sorumluluk çerçevesinde` tanımlanmalıdır. Gelecek kuşakların kullanacağı kaynaklara bir şekilde zarar vermemek. Buna kimin itirazı olabilir? Ekolojik anayasayla, suyumuzu, enerji kaynaklarımızı tarımımızı, tohumumuzu ve ülkemizin geleceğini garanti altına alabiliriz. Bu neden istenmesin? Temel yaklaşım, doğayı korurken insanı korumak.`` ``Kültürlerin korunması`` kavramının da çok önemli olduğunu belirten Onur, ekolojik anayasa uygulamasında, dilsel ve kültürel çeşitliliğin, biyolojik çeşitliliğin yaşatılmasındaki rolüne de vurgu yapıldığını söyledi. Onur, ``Farklı dillerin, kültürlerin korunması, geliştirilmesinin anayasal güvence altına alınması da ekolojik anayasanın parçası haline geliyor`` şeklinde konuştu

``İnsan sağlığı, gıda güvenliği, temiz suya ulaşım... Bu bakış açısıyla bir anayasanın kaleme alınması önemli`` diyen Onur, yeni anayasada ``ekolojik bir bakışın``, gelecek kuşakları koruyucu nitelikte olacağını düşündüğünü söyledi

Partisinin anayasa hazırlık komisyonu üyeleri için bu konuda bir rapor hazırladığını belirten Onur, ``Yeni anayasada ekolojik bakış açısının yansımalarını mutlaka görmemiz lazım. Avrupa`da bunu en iyi değerlendiren anayasa İspanya`da. Suyun kullanım hakkıyla ilgili olarak bir İspanya neden olmayalım?`` sorusunu yöneltti. -``Birkaç madde girerse...``- AB`ye tam üyelik yolunda Türkiye`yi en fazla ``çevre faslının`` zorlayacağını düşündüğünü ifade eden Onur, buna rağmen ``çevre`` konusunun Türkiye`de çok hafife alındığından yakındı. Onur, ``Siz `çevre` dediğiniz zaman karşınızdaki klasik siyasetçinin yüzünde alaycı bir gülümseme oluyor. Kedi, köpek, kuş, çiçek, ağaç mı gibisinden bir ifade. Biz resmen asıl yapmamız gereken işi öteliyoruz. Arkada bir dağ büyütüyoruz`` şeklinde konuştu

``Ekolojik bakış açısının yeni anayasaya yansıyacağına dair umudunuz var mı?`` sorusunu yanıtlarken Onur, ``Çalışacağız. Gerekirse diğer partilere, anayasa hazırlık komisyonuna gider anlatırız`` dedi

Yeni anayasanın madde madde dantel gibi dokunacağını vurgulayan Onur, ``Tabii ki bu çalışmayı yaparken makul anlaşma ölçülerinde kalacağız. Bir şekilde anayasaya ekolojik bakış açısını sokmaya çalışacağız. Birkaç madde girerse anayasaya bundan sonraki yasaları ona dayandırarak elimizi güçlendiririz`` dedi

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile