"Milli Bütünlüğe Yönelik Tehdit: Etnik Fitne" Konulu Konferans
Niğde Üniversitesi Öğretim Üyesi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Milli Güvenlik Stratejileri Merkezi Başkanı, Gazeteci-Yazar Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, "Milliyetçi olamayan demokrat olamaz" dedi.
Yeniçeri, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana İl Kadın Kolları tarafından düzenlenen, "Milli Bütünlüğe Yönelik Tehdit: Etnik Fitne” konulu konferans verdi. Adana Milletvekili Kürşat Atılgan, Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun, Adana İl Başkanı Ahmet Erdoğan, MYK Üyesi Metanet Çulhaoğlu, Çukurova İlçe Başkanı İbrahim Kara, Seyhan İlçe Başkanı Yusuf Kanlı, Yüreğir İlçe Başkanı Mustafa İzgioğlu, Sarıçam İlçe Başkanı Mehmet Özcan, Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, Aladağ Belediye Başkanı Yusuf Baş, MHP’li belediye ve il genel meclis üyelerinin katıldığı konferansa partililer de yoğun ilgi gösterdi.Özcan Yeniçeri, konuşmasının başında Türkiye’nin ve başta Irak olmak üzere bölgede yaşanan sorunları anlattı, bu bölgeye yönelik ‘özel ilgi’ye dikkat çekti. Yaşanan sorunların temelinde ise Soğuk Savaş sonrasında arzın yeniden paylaşılma hedefinin yattığını söyledi. Yeniçeri, "Arzın paylaşılması yalnızca coğrafi temelde değil aynı zamanda zihni ve ahlaki temelde de paylaşılmaktadır. Bir insanı ikna etmek için onun zihninden işe başlamak gerekmektedir" diye konuştu.Yeniçeri şöyle devam etti:"O halde zihinsel bir fetih hareketi yürütülmesi gerekir ki, insanlar sizin koyduğunuz değerler doğrultusunda düşünebilsinler. İnsanların zihnini yönlendiren en büyük organlar da bugün Tv’ler, gazeteler, radyolar, konferanslar, seminerler gibi kitle iletişim araçlarıdır. Dolayısıyla bugün insanlarımızı yeni bir Türkiye’ye şayet ismi Türkiye olursa ikna etme faaliyetleri sürmektedir. Ve bu faaliyetler, bu topraklar üzerinde emelleri olanların planlarına göre yürütülmektedir."Türkiye’nin milli bütünlüğünün parçalanmasını öngören plan gereğince etnik temelde parçalanma çalışması yapıldığını anlatan Yeniçeri, PKK’nın ve onun temsilciliğini üstlenen çevrelerin ‘Sınırlar değişmeden özerk yapı’ şeklindeki taleplerinin gerçeği yansıtmadığını, asıl hedefin ayrı bir devlet kurmak olduğunu ifade etti.Türkiye’yi dönüştürme, bölme planlarının daha 90’lı yıllarda ABD merkezli kuruşlarca hazırlandığını belirten Yeniçeri’ye göre Atlantik Konseyi’nin raporunu kaleme alan David L. Philips’in “Kürt Sorunu”yla ilgili önerilerinden bazıları şöyle:"Öcalan ile görüşmeyi reddedebilirsiniz, fakat DTP’yi muhatap alın. Kuzey Irak yönetimiyle iyi ilişkiler kurun. PKK’lıların dönüşünü sağlayın. Yargıyı ıslah edin, katı tutumunu değiştirmesini sağlayın. Özerk Kürt Bölgesi kurulması için yasaları ve Anayasayı değiştirin. Bölünme havası vermemek için bunu, yerel yönetim, yerinden yönetimlerin güçlendirilmesi adı altında yapın. Türklüğü vatandaşlık olarak tanımlayan Anayasa’nın 7. Maddesini değiştirin."Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, ardından, "Yaşadığımız sürece bakıldığında Atlantik Konseyi’nin bütün bu telkin ve tavsiyeleri aşama aşama gerçekleştirildiği görülmektedir. Devletin tepesindeki yetkililerin ‘Açılımı biz yapmazsak başkaları yapar’ anlamına gelen üstü kapalı imalarda bulunmaları durumu özetlemektedir" tespitini yaptı.Yeniçeri; bir kimsenin etnik kimliğinden dolayı Türkiye’de ikamet, istihdam, idari ve eğitim yönünden hiçbir ayrımcılığa uğramadığı halde etnisitenin siyaseti belirleyici konuma getirilerek ırkçılık yapıldığını, bunun da barış ve huzur başta olmak üzere her şeyi çıkmaza sokarak çatışmayı tetikleyeceği uyarısında bulundu.“Sürekli farklılık ve etnisite vurgusu bölücülerin temel stratejisidir. Ayrı etnisite, ayrı bayrak, ayrı dil; ayrı sınır talebinin ön gerekçesidir” diyen Yeniçeri, “Özerk Kürdistan özünde bir Sevr projesidir. Öcalan Sevr’i, DTK ise Öcalan’ı taklit etmiştir. Demokratik özerk Kürdistan modeli, Sevr’in güncellenmiş versiyonudur. Bu model sadece bölücülerin talebi değil, küresel bir projedir” diye konuştu.Yer altı ve yerüstü zengin kaynaklara sahip Türkiye’nin ve bölgenin önemi ile bu önemden kaynaklanan bölgeye yönelik başta ABD olmak üzere batılı güçlerin yoğun ilgisine işaret eden Özcan Yeniçeri, bu ilgiye “ABD’nin Güneydoğu ile ilgili raporu, Türkiye’nin bu bölgeyle ilgili raporundan çok daha fazladır” sözleriyle dikkat çekti.Yeniçeri, bütün ihanet çalışmalarına rağmen Türk ve Kürtlerin birbirinden ayrılma gibi sürece destek vermeyeceğini, dini ve milli ortak değerler başta olmak üzere akrabalık ilişkileri ve diğer sosyal alandaki ortak paydaların ihanete engel olan çimento görevi gördüğünü kaydetti.Yeniçeri, “Dünyanın hiçbir yerinde sorumlu devlet adamları halkı etnik, mezhep, meşrep yada bölge temelli olarak siyaset yapmazlar. Dünyanın hiçbir yerinde devlet adamları, farklılıkları kutsamazlar, azınlıkları çoğunluk üzerine kışkırtmazlar” dedi.Hiçbir sorununun çözülemeyecek bir sorun olmadığını söyleyen Yeniçeri, şunları kaydetti:"Hiçbir grubun, zümrenin başkaları üzerinde tahakkümünü kabul etmek mümkün değildir. Kaldı ki demokrasiyi işleyebilmek için, bir kişinin demokrat olabilmesi için milliyetçi olması lazım. Milliyetçi olamayan demokrat olamaz. Siyasal bilimin doğal yansıması olarak bunu söylüyorum. Milliyetçilik, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu düşüncesinin ürünüdür."MHP İl Başkanı Ahmet Erdoğan, yoğun ilgi gören konferansı düzenleyen İl Kadın Kolları Başkanı İnci Çelik Mahmat ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.