Milli Gazete'nin 46. Yılı

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Milli Gazete'nin önemi şurada; Biz inanç ve mefkure siyaseti güdüyoruz. Dağ gibi problemleri çözmek kolay değil. İnsanımızdan büyük fedakarlıklar beklemiyoruz. Sadece bu fikri pekiştirmek için Milli Gazete'ye abone olsunlar." dedi.

Karamollaoğlu, Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde Milli Gazete'nin 46. yılı ve TV5'in yeni yayın dönemine ilişkin düzenlenen Milli Medya Gecesi'ne katıldı.

Milli Gazete ve TV5'in çalışanlarına teşekkür eden Karamollaoğlu, gazetenin kendilerinin ilk gözağrıları olduğunu söyledi.

Karamollaoğlu, Milli Gazete'nin 46 yıldır doğruluktan ayrılmadığını belirterek, "İlk günden beri mazlumun ve haklının yanında yer aldı. Her zaman yerli olanı, ülkenin değerlerine ait olanı savundu, hangi renkten, ırktan veya düşünceden olursa olsun, herkesin hak ve hukukunu korumanın mücadelesini vermiştir. 46 yıldır olduğu gibi bundan sonra da ilkelerinden taviz vermeden, aynı azim ve kararlılıkla doğrunun ve haklının sesi olmaya devam edeceğine inanıyorum." diye konuştu.

Gazete ve televizyon kanalının başarılarının devamı temenni eden Karamollaoğlu, "kuvvetler ayrılığı" ilkesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Karamollaoğlu, bir ülkede kuvvetler ayrılığı denilince 3 önemli güç merkezinden bahsedildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Yasama, yürütme ve yargı... Hemen arkasından da 4. büyük güç olarak medya belirtilir. Hakikatte toplumların değer ve düşüncelerini en çok dile getiren, onu etkileyen şey medyadır. Bu yüzden, bugün ırkçı emperyalizmin en fazla önem verdiği alanların başında medya geliyor. Dünyadaki bütün dizi, film, haber ve eğlence programların yüzde 90'ı beş büyük küresel firmanın kontrolündedir. ABD merkezli bir başka araştırmaya göre ABD'de yaşayan Yahudilerin nüfusa oranı yüzde 3 olmasına rağmen, ellerindeki medya yüzde 60'ın üzerindedir."

Medyanın etkisi söz konusu olduğunda 28 Şubat'ı hatırladıklarını dile getiren Karamollaoğlu, söz konusu postmodern darbenin sermaye ve medyanın darbesi olduğunu vurguladı.

Karamollaoğlu, 28 Şubat'ta sivil toplumun, yüksek yargının ve dönemin bazı askeri erkanının medyanın etkisinde kaldığını belirterek, bu süreçlerin postmodern darbede rol oynadığını ifade etti.

Bazı medya organlarının milli ve manevi değerlere karşı duruş sergilediğini dile getiren Karamollaoğlu, bu değerleri önemseyenlerin adresinin Saadet Partisi, bu yoldaki en büyük destekçilerinin de Milli Gazete ve TV5 olduğunu söyledi.

Karamollaoğlu, Milli Gazete'nin daha etkili olması için tirajının artırılması gerektiğine dikkati çekerek, şunları aktardı:

"370 bin hedefine ulaşırsak iktidar olacağız. Türkiye'de ilk etapta hedefimiz 100 bin Milli Gazete olmalıdır. İstanbul 40 bin hedefini yakalar ve ülkeye örnek olur. O kadar zor değil. İnşallah hepimiz, buraya gelenler mutlaka Milli Gazete'nin abonesi olmalı. İki kişi de kendi yakınlarından abone yaparlarsa bu hedefi bayramdan önce yakalarız. Milli Gazete'nin önemi şurada; Biz inanç ve mefkure siyaseti güdüyoruz. Dağ gibi problemleri çözmek kolay değil. İnsanımızdan büyük fedakarlıklar beklemiyoruz. Sadece bu fikri pekiştirmek için Milli Gazete'ye abone olsunlar."

Ammar Acarlıoğlu'nun sevilen şarkılarını seslendirdiği gecede, katılımcıların bazılarına çekilişle Kudüs ve Umre seyahati hediye edildi.