Avrupa Konseyi ' nin kararını değerlendiren Üçüncü , " Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi oybirliği ile aldığı kararla önemli bir mesaj verdi . Bu kararla , İsviçreli seçmenlerin çoğunluğunun onayladığı , azınlıkların din özgürlüğünün referandum ile sınırlandırılmasının Avrupa değerlerine aykırı olduğunun altı çizilmiştir . Avrupa ' da artarak yaygınlaşmaya başlayan İslam düşmanlığına da artık suskun kalınmamalı . Siyasi güvensizlik ve sağ kesimin oy beklentisi dışlama mekanizmasını hızlandırmamalı . " dedi .
Oğuz Üçüncü , " Farklılık ve çeşitliliğe , yasaklar ve dışlamalar üzerinden yaklaşılamaz . Avrupa toplumlarındaki çeşitliliği bir zenginlik olarak algılamak yerine , maalesef bazıları halen tehdit senaryoları üreterek , Avrupa ' da gerçekte var olmayan bir kültür savaşından söz ediyorlar . İsviçre ' deki minare yasağı tam da bu atmosferin getirdiği bir sonuç idi . Fakat Avrupa toplumunun çoğunluğunun bu tür polemikleri yapanlara ve popülist yaklaşımları ile onlara çanak tutanlara itibar etmeyeceğinden eminim . " ifadelerini kullandı .
Evrensel değerlere vurgu yapan Üçüncü , şöyle devam etti : " Evrensel insan hakları ve özgürlükleri zemininde , barış içerisinde ve uyumlu bir şekilde birlikte yaşama sorumluluğuyla karşı karşıyayız . Bunu sağlamak için önyargıları aşmaya şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla çalışmalı ve " ötekine " güvenmeye hazır olmalıyız . Bunun için sadece birbirimiz ile konuşmak yeterli değildir . Ortak sorunlarımızı beraberce kucaklamalı ve çözüm için beraber çalışmalıyız . "