Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) 50. Genel Kurulu Milli Prodüktivite Merkezi binasında yapıldı. Kurula, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İşçi Sendikalları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Türkiye İşveren Konfederasyonu Başkanı (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kutadgobilik ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar katıldı.
Bakan Ergün, Milli Prodüktivite Merkezi‘nin Türkiye‘nin verimlilik politikasının sosyal tarafların olabildiğince temsil edildiğine değindi. Ergün, "Verimlilik merkezi olması açısından her yıl genel kurul yapmak ve her yıl yönetimi değiştirmek acaba çalışmaların verimli yürütülmesi açısından ne kadar doğru?" ifadelerini kullandı.
Her yıl Yönetim Kurulu değişikliğinin sonuçların alınmasında engel teşkil ettiğini kaydeden Ergün, "Kanunda yapacağımız bir değişiklikle bu hususların dikkate alınmasında yarar olacaktır. Önümüzde bir kanun değişikliği çalışması var. Bizim MPM olarak ihtiyaçlarımıza cevap verecek düzeyde değil. O çalışmayı da yenileyen, yeniden gözden geçiren, gerçekten verimlilik esasına dayalı bir kendi iç mekanizmalarını kuran bir çalışmaya ihtiyaç var" diye konuştu.
Türkiye‘nin zamanının ve kaynaklarını kısıtlı olduğunu ifade eden Ergün, "Almamız gereken yol çok, yapmamız gereken iş çok, eksiklerimiz çoksa, verimlilik bizim için vazgeçilmezdir. Kaynaklarımızı, zamanımızı etkin ve verimli kullanmak mecburiyetinde olan bir toplumuz. Kamu özel hiç bir kuruşumuzu israf etmeye mecalimiz yok" dedi.
Türkiye için verimlilik kültürünün toplumda yaygınlaşması, herkesin kaynaklarını ve zamanını etkin kullanmaya çalışması kadar önemli bir şey olmadığını vurgulayan Ergün, MPM‘ye de bu farkındalığın oluşturulması açısından önemli görevler düştüğünü söyledi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da, Türkiye‘de 1 saatlik çalışma ile 12 dolarlık katma değer üretirken, Avrupa‘da 40 dolar civarında olduğunu kaydetti. Hisarcıklıoğlu, mevcut kapasiteye hiçbir kapasite ilave etmeden Avrupa verimliliğinin yakalanması halinde 3 kat daha fazla büyüyeceğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Şu yanlış anlaşılmasın. Ortaya çıkan sonuç şu, Bizim işçimiz mi verimsiz derseniz, tam tersi sizin işçiniz en verimlisi" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ile Japonya‘yı ziyaret ettiğini ve burada Toyota CEO‘sunun en verimli fabrikalarının Adapazarı fabrikası olduğunu ifade ettiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Eğer düzgün bir yol haritası verilirse, Türkiye Japonya‘nın üzerine çıkabilir. Yine bir yıl önce aynı sözü Güney Kore‘de Güney Kore Cumhurbaşkanı önünde Hyundai‘nin CEO‘su Cumhurbaşkanımıza ve bizlere itirafında söyledi: ‘Hyundai olarak en verimli fabrikamız İzmit‘te üretilen Hyundai‘lerdir. Sıfır üretim hatası yapıyorsunuz‘ dedi. Demek
ki insanımızda hata yok. Müteşebbislikte hata var mı? Onda da yok. Sıfır sermaye ile Almanya‘ya gitmiş olan işçilerimizden toplam 70 bin tane girişimci çıkartmış. Yanlarında 400 bin tane Türk Alman çalıştırıyorlar. Yıllık ciroları 33 milyar Euro‘ya ulaşmış durumda" dedi.
Türkiye ‘de üretilen malların Avrupa kalitesinde olması gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Mevcut kapasiteyi bir tane çivi çakmadan yakalarsak, o zaman 16‘dan 8‘e, fert başına geliri 10 binden 20 bine çıkartırız" diye konuştu.
Milli Prodüktivite Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Deryal da, sürdürülebilir kalkınmanın hızının yakalanmasının en önemli koşulu büyümenin verimlilik artışlarına dayandırılması olduğunu belirterek, bunun ise üretim, istihdam, yatırım, ihracat, teknolojik gelişme ve reel ücretler gibi tüm makro göstergelerin dengeli ve birlikte artışının sağlanabilmesini ifade ettiğini belirtti. Deryal, "Yüksek verimlilik artış hızına ulaşmak ise küresel anlamda rekabet üstünlüğü sağlamanın önkoşulu olup, bu
çerçevede, verimlilik artışına katkı sağlamak toplumun tüm kesimlerinin önemli bir görevi haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Türkiye‘nin 17. büyük ekonomi olarak büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Deryal, "Bunu daha da büyütmek bizlerin elinde. Verimliliği artırıcı teknik ve yöntemleri iyi bilip uygulamak bu anlamda çok önemli. Örneğin iş ortamının kalitesini her yönü ile artırıp işgücü verimliliğini Almanya‘nın düzeyine çıkartabilirsek Türkiye‘nin milli geliri 3 kat artacaktır. Bunun da ülkemizi dünyanın 8. büyük ekonomisi haline getireceğini söyleyebiliriz. Ayrıca, günümüzde enflasyonun tek haneli rakamlarla ifade
edilmeye başlanmış olması sevindirici bir gelişmedir. Bu durum verimlilik alanında ülkemizde yeni bir dönemin başlangıcını oluşturmuştur. Yüksek enflasyonist ortamlarda verimliliği artırma gayretleri sonuçsuz kalmakta, fiyat artışları tüm bu gayretleri etkisiz hale getirmekte idi. Günümüzde ise, tek haneli enflasyon ortamında verimlilik, gerçek başarının anahtar unsuru haline gelmiş bulunmaktadır" şeklinde konuştu.
Divan Başkanlığı seçimleri yapıldıktan sonra Milli Prodüktivite Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı konuşmasını yaptı. Daha sonra da komisyon seçimleri yapıldı.
Milli Prodüktivite Merkezi 50. Genel Kurulu
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Almamız gereken yol çok, yapmamız gereken iş çok, eksiklerimiz çoksa, verimlilik bizim için vazgeçilmezdir. Kaynaklarımızı, zamanımızı etkin ve verimli kullanmak mecburiyetinde olan bir toplumuz" dedi.