Miroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, geçmişte uygulanan baskıcı ve demokrasi dışı davranışların Türkiye’de farklı toplulukların kendilerini ifade etmesini engellediğini söyledi.
Miroğlu, “Demokratik yolların tıkandığı bir ülkede, şiddet ve demokrasi dışı davranışların olağan bir hal alması kaçınılmaz bir Sondur. Fakat Son on yılda atılan demokratik adımlarla normalleşme sürecine giren ülkemizin bugün gelmiş olduğu nokta, Kürt meselesinin çözümü açısından da tüm toplumda bir umut doğurmuştur.” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde Kürt meselesine bakışın farklı bir boyut kazandığını anlatan Miroğlu, “İnkar politikalarının kenara itildiği bu dönemde, Türkiye daha önce özgürlükleri ve demokrasiyi bıkmadan savunan böyle bir başbakan daha görmemiştir. Son gelinen barış süreci de bunun bir kanıtıdır. Bu barış sürecinde her kesimden insan, yaşlısıyla genciyle elini taşın altına koymalı, toplumun tüm bileşenleri sürece katkı sunmalıdır.” ifadesini kullandı.
Bu dönemde kullanılacak dilin hem toplumsal barışı teşvik edici hem de yakınlaştırıcı bir üslupta olması ve buna herkesin özen göstermesi gerektiğini anlatan Miroğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Unutulmamalı ki barışın kendisi bir ödüldür. Bu nedenle Başbakanımızın Mardin ziyareti büyük önem taşımaktadır. Bir bölge insanı olan Muammer Güler'in İçişleri Bakanlığına getirilmesi bölgede sevinçle karşılanırken, binlerce kişinin karşılayacağı Başbakan'ın Mardin'den vereceği mesajlar merakla beklenmekte. Umarız farklı toplulukların kardeşçe bir arada yaşadığı Mardin modeli, Türkiye modeli olur.”
Miroğlu: Bölgeye En Büyük Ödül Barış Olacaktır
Kürt siyasetçi Gürsel Ekmen Miroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önemli bir tarihte Mardin’i ziyaret edeceğini belirterek, bölgeye getireceği en büyük ödülün barış olacağını söyledi.
